"Türkiye 3000 yılı civarında AB'ye üye olur" açıklamasıyla tepki çeken İngiltere Başbakanı Cameron, yine benzer açıklamalarda bulundu. Cameron, "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak. Ülkemizde ya da Avrupa'da, Türkiye'nin gelecek 30 yılda AB'ye katılabileceğini söyleyecek tek bir uzman bulamazsınız" diye konuştu.
İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiliz yayın kurumu BBC'de yayınlanan "Question Time" programına katılarak, 23 Haziran Perşembe günü yapılacak AB referandumuna ilişkin soruları yanıtladı. Programda, AB referandumunda özellikle birlikten ayrılma yönünde kampanya yürüten siyasetçilerin gündeme taşıdığı, Türkiye'nin AB üyeliği de Cameron'a soruldu.
Başbakan David Cameron, programdaki bir seyircinin "Türkiye'nin AB üyeliğini veto edecek misiniz?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin AB üyeliğinin on yıllarca olmayacağını düşünüyorum. Bu konunun, referandum sürecinde dikkati başka yöne çekmek için kullanılan bir konu olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde ya da Avrupa'da, Türkiye'nin gelecek 30 yılda AB'ye katılabileceğini söyleyecek tek bir uzman bulamazsınız. Katılım için 35 müzakere başlığını açıp kapatmanız gerekiyor. Türkiye sadece bir başlığı kapattı, bu hızla Türkiye 3000 yılında üye olur."
Ayrılık kampanyasında, posta kutularına üzerinde "Türkiye AB üyesi olacak, İngiltere'nin de içinde bulunacağı AB ordusu kurulacak, Brüksel'e haftalık 350 milyon sterlin veriliyor" yazılı broşürler atıldığını belirten Cameron, bunların hiçbirinin doğru olmadığını söyledi. "Eğer AB'den ayrılmak istiyorsak, bu yönde oy verelim ama tamamen doğru olmayan bu üç konu nedeniyle birlikten çıkma yönünde oy kullanmayalım" diyen David Cameron, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin AB üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak. Bu, gelecek 30-40 yıl içerisinde olabilir ve ben o zaman Başbakan olmayacağım. Türkiye'nin üyeliğini çok destekledik, çünkü Batı eğilimli bir ülke olmasını istiyoruz. Türkiye'de demokrasi, hukukun üstünlüğü olmasını istiyoruz. Gazetecilerin tutuklanmasını istemiyoruz, açıkçası şu anda pek de iyi gitmiyor. Bu referandumda 'Türkiye AB üyesi olacak' diye kimsenin birlikten ayrılma yönünde oy kullanmasını istemiyorum, çünkü bu olmayacak."
DAEŞ gibi terör örgütleri nedeniyle dünyanın günümüzde tehlikeli ve güvensiz bir yer olduğunu belirten Cameron, İngiltere'nin AB içerisinde kalarak daha güçlü ve güvenli olduğunu kaydetti.
Cameron ülkesinin AB'den ayrılmasının ekonomiye olumsuz etkileri olacağını savunarak, ortak pazardan çıkılırsa ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve daha az iş imkanları olacağını dile getirdi. Ekonomistlerin de Birleşik Krallık'ın AB'den çıkmaması yönünde tavsiyede bulunduklarına dikkati çeken Cameron, "23 Haziran'da AB'den ayrılmaya karar verirsek bu geri dönüşü olmayan bir karar olacak. Tekrar birliğe üye olamayacağız, bu son karar olacak. Bu karar, ülkemiz için yıllar sürecek belirsizlik demek." dedi.
Referandumdan AB'den ayrılma yönünde karar çıkarsa Başbakanlık koltuğunu bırakmayacağını ifade eden Cameron, "2015 genel seçimi öncesi seçilirsem AB referandumu yapılacağı sözü verdim ve bu sözümü tutuyorum. Referandumda halkın vereceği karara da saygı duyacağım." diye konuştu.
Ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini bu yıl başında Brüksel ile yürüttüğü yeniden müzakerelerin ardından referanduma taşıyan İngiltere Başbakanı Cameron, 28 üyeli birlikte kalmak istiyor. 23 Haziran'da yapılacak AB referandumunda halka, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.