En ciddi tehdit ise bu yaptırımların uzun sürmesi halinde artan işsizlik ve geçim sıkıntısının ülkede bölünmeye yol açacak bir kargaşa ve kaos ortamını tetiklemesi. Bu tehlikeye İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de, yaptırımlara dair yaptığı, “İranlılar arasında bölünme tohumları ekmeyi amaçlayan psikolojik bir savaş” tanımlamasıyla dikkat çekti.
İran’da sonu nereye varacağı kestirilemeyen bu girişim başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri açısından dikkatle izlenmesi gereken bir sürecin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. İran gibi köklü bir devletin, bu sıkıntılı süreçte bütünlüğünü koruyacak tedbirleri, komşularıyla ve iç kamuoyuna yönelik sakinleştirici ve bütünleştirici mesajlarla atlatması gerektiği, aksi taktirde bu coğrafyanın Irak ve Suriye’den sonra üçüncü bir savaşı ve bölünmeyi kaldıramayacağı vurgulanıyor. ABD güdümlü PKK’nın İran uzantısı PJAK’ın bu kargaşa dönemini fırsata dönüştürecek terör saldırılarını arttırması da İran’ın önündeki bir diğer tehdittir.