Avrupa Birliği’ne kaşı çıkan ve Avrupa medeniyetinin çöktüğünü açıkça ifade eden Onfray “500 sayfalık Décadence başlıklı eserimde 2000 yıllık bir tarihin, sona ermeye yaklaşan Yahudi-Hristiyanlık tarihinin, seyrini anlattım. Medeniyetimiz çökmektedir zira zamanını doldurmuştur. 2000 yıl, ölmek için iyi bir yaştır. Dolayısıyla da medeniyetimiz “son evre”sini idrâk etmekte. İmparatorluklar bugün dinî zeminden yükselerek yeniden biçimleniyor. Çağdaş tarihi oluşturan levha tektoniği işte budur. Fransa ve Avrupa ise bu yarışın çok gerisindeler” dedi.
Onfray, Macron’un Fransa’ya yabancı bir dış politika izlediğini, “Macron’un dış politikası Maastricht’çilerin dış politikasıdır. Bu güruhun yegâne uğraşı liberal bir Avrupa inşa edip hesabına çalıştıkları küresel bir dünya hükûmetine ön ayak olmaktır. Kısa ve orta vadede ulusları sulandırıp “Avrupa’cı” asitte erittikten sonra emperyalist bir Avrupa Devleti’ni bina etmek istiyorlar. Böylesi bir devletin şimdiden bir bayrağı, bir marşı, bir şiarı, bir para birimi, bir hukuku, bir parlamentosu ve sınırları var. Bu devlet tasavvuru bir zamanlar Türkiye’yi hizmetçiye dönüştürmek istiyordu, şimdi de Lübnan’ın yanı sıra ABD tarafından darmadağın edilen Irak, Libya, Mali ve Suriye gibi ülkeleri… Uzun vadede bütün gezegenin piyasa kurallarına uygun işlediği bir düzeni hayal ediyorlar. Hâl böyle olunca, Macron’un dış politikası Fransa’nın değil Fransa’ya yabancı bir dış politikadır” sözleriyle açıkladı.
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, 4 gün önce “Lugano Orta Doğu- Akdeniz Forumu”na gönderdiği görüntülü mesajda Türkiye’yi “imparatorluk fantezisi kurmakla” itham ettiği ve bölgede güçlü bir Türkiye’nin varlığından korktuğunu gösteren ifadelere başvurduğu görüldü. ABD ve NATO’nun bölgeden çekilmesiyle bir boşluk oluştuğunu ifade eden Macron, “Bir şekilde ABD ve NATO’nun geri çekilmesi yüzünden bölgesel emperyal güçlerin kendi tarihlerindeki fantezilerle geri dönüş yaptığını görüyoruz, burada Türkiye’yi kast etmek istiyorum” ifadesini kullandı. Libya ve Suriye’de devam eden krize de değinen Macron, bu bölgenin “yeniden doğan iki büyük güç (Türkiye ve Rusya) için bitmek bilmeyen bir tiyatro sahnesine dönüştüğünü” öne sürdü. Macron’un, bölgesel güç olarak bu iki savaşta etkili olan Türkiye ve Rusya’yı kendi ajandalarına göre hareket etmekle itham ettiği konuşma, Fransa’nın gerçek korkusu jeopolitik boşluğu güçlü bir Türkiye’nin dolduracak olması yorumuna neden oldu.