24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı, 100'üncü gününü geride bıraktı.
Türkiye, Suriye sınırında oluşturulmak istenen 'terör koridoru'na karşı 24 Ağustos'ta harekete geçmişti. TSK desteğiyle ilerleyişini sürdüren ÖSO, bugüne kadar 2 bin kilometrekarelik bir alanda kontrolünü sağladı. İstikrarlı bir şekilde sürdürülen harekatın en önemli hedefi ise, terör örgütü DEAŞ için hayati öneme sahip olan El-Bab.
2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş, bölgede büyük bir güç boşluğuna yol açarken, terör örgütleri DEAŞ ve PKK/PYD bu güç boşluğundan yararlanarak alan hakimiyeti sağlamaya başladı. Bu durum, Suriye ile 911 kilometre sınırı bulunan Türkiye'nin güvenliğini tehdit edici hale geldi. Esed rejiminin halkına yönelik katliamları da eklendiğinde Türkiye bir yandan büyük bir göç dalgası ile karşı karıya kalırken, diğer yandan da sınırlarına yakın bölgede iki farklı terör örgütü ile komşu olan bir ülke haline geldi.
Türkiye ilk günden beri 'güvenli bölge' talep etti
Türkiye, iç savaşın başladığı dönemden itibaren Esed rejiminin saldırılarına karşı 'güvenli bölge' veya 'uçuşa yasak' bölgenin kurulmasını talep ediyordu. Aynı şekilde Türkiye, sınır bölgesinde hem DEAŞ'i istemediğini, hem de sınırında bir PKK/PYD yapılanmasına izin vermeyeceği konusunda uluslararası aktörleri uyarıyordu. Ancak, Suriye politikasını DEAŞ ile mücadeleye indirgeyen ve bu mücadele kapsamında terör örgütü PKK/PYD'yi bölgede destekleyen ABD yönetimi, Türkiye'nin bölgedeki hassasiyetlerini dikkate almaktan uzak bir politika izledi.
Terör örgütlerini belini kıran hamle: Fırat Kalkanı
Terör örgütü DEAŞ'ın bölgedeki varlığı ve PKK/PYD'nin DEAŞ ile mücadele adı altında ABD desteği ile bölgede bir koridor oluşturma hedefi Türkiye'nin güvenliğini tehdit eder hale geldi. Türkiye bölgesinde artan güvenlik tehditleri ile mücadele etmek için 24 Ağustos 2016'da Suriye'ye operasyon başlattı. Türkiye'nin başlattığı operasyonun temel hedefi, sınır güvenliğini sağlamak, terör örgütü DEAŞ'ı sınırlarından uzaklaştırmak ve bir diğer terör örgütü PKK/PYD'nin Cerablus-Azez hattını alarak oluşturmayı planladığı koridoru önlemekti.
Tanklarımız Cerablus'a yürüdü
24 Ağustos'ta Cearblus'ta bulunan DEAŞ hedefleri havadan ve karadan vuruldu. Cerablus'u temizlemeye dönük başlayan operasyonun adının Fırat Kalkanı olduğu açıklandı. Bölgedeki DEAŞ hedeflerinin imha edilmesi ile birlikte Türk tankları Cerablus'a girdi. Operasyon kapsamında Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) bünyesinde bulunan Sultan Murat Tugayı, Sukur El Ceber, Şam Cephesi ve Feylek El Şam güçlerinden oluşan 1500 kişilik muhalif gücü de operasyonda yer aldı. Operasyonun ilk gününde Cerablus ilçesi terör örgütü DEAŞ'tan temizlendi.
Birkaç gün içinde Cerablus muhaliflerin kontrolüne geçti
TSK'nın başlattığı operasyon kapsamında ilerleyişini sürdüren ÖSO birlikleri, DEAŞ'ın yanı sıra terör örgütü PKK/PYD'yi de bölgeden püskürttü ve Cerablus bölgesinde hâkimiyeti sağladı. 29 Ağustos'ta terör örgütü PKK/PYD Sacur Nehri'nin güneyine püskürtülürken, DEAŞ ise Cerablus ve çevre bölgelerden tamamen temizlendi.
Azez-Cerablus hattı temiz
Batıdan ise Azez üzerinden ilerleyişini sürdüren ÖSO birlikleri Çobanbey (Al-Rai) bölgesini terör örgütü DEAŞ'tan temizledi. 1 Eylül tarihinde Türkiye'nin Kilis-Gaziantep sınırı terör örgütü DEAŞ'tan tamamen temizlendi ve Azez-Cerablus hattında kontrol sağlandı. Fırat Kalkanı harekatı kapsamında operasyonun temel hedefinin DEAŞ açısından stratejik bir öneme sahip olan El Bab ilçesi olduğu açıklandı. El-Bab'a doğru yönelen ÖSO birlikleri 19 Eylül tarihinde Mare-Azez-Cerablus-Çobanbey ve çevresinde kontrolü tamamen sağlandı. DEAŞ'ı bölgeden temizlenmesinin ardından terör örgütü PKK/PYD'nin kuzeyden ilerleyişi de durduruldu.
DEAŞ için önemli Dabık ele geçirildi
16 Ekim'de önce Savran bölgesni ele geçiren ÖSO birlikleri, daha sonra ise terör örgütü DEAŞ için teolojik açıdan büyük öneme sahip olan Dabık köyünü ele geçirdi. Dabık'ta büyük bir savaşın yaşanacağını ve savaştan sonra kıyametin kopmaya başlayacağı inancına sahip olan DEAŞ'ın kontrolünde bulunan bölgenin temizlenmesi, örgüte büyük bir darbe indirdi. Dabık'ın kontrol edilmesi ile birlikte yaklaşık 1000 kilometre karelik alan terör örgütleri DEAŞ ve PKK/PYD'den temizlenmiş oldu.
Dabık ve Savran'da kontrolün sağlanması ile Mare-Cerablus arasındaki bölgenin tamamında da kontrol sağlanmış oldu. ÖSO birlikleri TSK'nın öncülüğünde ilerleyişini sürdürürken, Mare'nin batısında ise terör örgütü PKK/PYD El Bab'a ilerlemeye çalıştı. 17 Ekim tarihinden sonra ÖSO ile PKK/PYD arasındaki çatışmalar daha da şiddetlendi. ÖSO, terör örgütü PKK/PYD'nin ilerleyiş hattını kesmeyi amaçlarken, PKK/PYD ise hız kazanan ÖSO ilerleyişi karşısında erken davranıp El Bab'ı ele geçirmeyi hedefliyordu.
ÖSO'nun El-Bab'a ilerleyişi hızlandı
Bu tarihlerde ÖSO'nun El Bab'a ilerleyişinin hız kazanması hem Esed rejimini hem de terör örgütü PKK/PYD'yi endişelendirdi ve ortak bir düzlemde buluşturdu. Esed rejimi, El Bab'ın ÖSO'nun kontrolüne geçmesini bölgedeki varlığına bir tehdit olarak algılarken, terör örgütü PKK/PYD'de El Bab'ın kontrolünün ÖSO'ya geçmesini bölgedeki koridor oluşturma hedefine büyük bir darbe olarak gördü. Bu durum uzun zamandan beri zımni bir ittifak içerisinde bulunan rejimi ve PKK/PYD'yi bir kez daha yakınlaştırdı. Rejim bölgede bulunan hava savunma sistemlerini aktif hale getirerek Türk uçaklarını tehdit etti. Rejimin bu adımı Fırat Kalkanı Harekatı'na olumsuz yansıdı ve terör örgütü PKK/PYD'ye güç kazandırdı. ÖSO birlikleri de bu dönemde PYD ve DEAŞ'a karşı iki cephede savaşmaya başladı. DEAŞ'ın PYD'nin ilerlediği bölgelerden çekilmeye başlaması ile birlikte 19 Ekim sonrası PKK/PYD El Bab'a dönük bir koridor açmak için harekete geçti. Güneyden de bu koridoru genişletmeye çalışan PKK/PYD'ye karşı ÖSO birlikleri harekete geçti ve El Bab yolu üzerindeki bazı köylerde kontrol sağlandı.
8-10 Kasım tarihlerinde terör örgütü PKK/PYD'nin batıdan El Bab'a ilerleyişi durduruldu. ÖSO'nun El Bab'a olan uzaklığı 10 kilometreye kadar düştü. 14 Kasım'a kadar olan süreçte ilerleyişi hız kazanan ÖSO ile El Bab arasındaki mesafe 3 kilometreye kadar düştü. TSK, 15 Kasım'da Suriye'deki hava harekatına yeniden başladı ve El Bab'a yakın bölgelerdeki DEAŞ hedefleri vuruldu. Terör örgütü PKK/PYD ÖSO'nun hızlı ilerleyişi karşısında Obama yönetiminin 'PYD bölgeden çekildi' dediği Münbiç üzerinden El Bab'a doğru hareket etmeye başladı. TSK'nın düzenlediği hava harekatı sonrası örgütün doğudan ilerleyişi durduruldu.
17 Kasım sonrası ilerlemeye devam eden ÖSO birlikleri, El Bab'a yaklaştı. El Bab'a 1 kilometre kadar yaklaşan ÖSO ile DEAŞ arasındaki çatışmalar şiddetlendi. 24 Kasım'da ise Esed rejimi, Fırat Kalkanı Operasyonunu yönetmek için bölgede bulunan Türk askerlerine yönelik hava saldırısı düzenledi. Saldırıda 3 asker şehit olurken, 10 asker de yaralandı. TSK, bu saldırıdan sonra bölgedeki etkinliğini daha da artırmaya başlarken, DEAŞ'a yönelik operasyon da hız kazandı.
24 Ağustos'ta başlayan operasyonun 100'üncü gününde TSK öncülüğündeki ÖSO birlikleri El Bab kentini almaya yönelik operasyonun hazırlıklarını sürdürüyor. Operasyonun başladığı tarihten bu yana 18 Türk askeri şehit olurken, çok sayıda muhalifte şehit oldu. Operasyon kapsamında yaklaşık 2000 kilometrekarelik bir alan terör örgütleri DEAŞ ve PKK/PYD'den temizlendi.
El Bab'ı üç yönden kuşatma altına almaya başlayan ÖSO'nun yakın bir tarihte kente girmesi bekleniyor. Stratejik önemi nedeniyle El Bab, ÖSO'nun yanı sıra hem Esed rejiminin hem de terör örgütü PKK/PYD'nin almak istediği bir bölge. Bu kapsamda Esed rejimi ve PYD'nin saldırıları veya operasyonu engellemeye dönük çabaları da devam ediyor.
#ÖSO
#Fırat Kalkanı
#Suriye
#El-Bab
#Dabık
#Cerablus
#Azez
#Mare