Birbirlerine benzer savunmalarda bulunan askerler, darbe girişiminde yer aldıklarını reddetti.
Salonda polislerin ön sıraları doldurması sebebiyle basın mensupları ve az sayıda izleyici arka sıralara oturmak zorunda kaldı. Darbeci askerlerden üçünün, duruşma salonunda beklerken, Yunan polislerin cep telefonlarından kendileriyle ilgili haberleri okudukları görüldü.
Savunmalarını yapan terör örgütü FETÖ mensubu Gencay Büyük, Feridun Çoban, Abdullah Yetik ve Bilal Kurugül'ün ifadelerinde, Türk ordusu mensubu olduklarını ve İstanbul'da bir birlikte görev yaptıklarını belirttiler.
Darbeci askerler, darbe girişiminin gerçekleştiği gece üç helikopterle 9 kişi olarak yaralıları almak üzere Vatan Caddesi'ne hareket ettiklerini anlatarak burada kendilerine ateş açılması üzerine geri döndüklerini savundu.
Whatsapp üzerinden birbirleriyle irtibata geçtiklerini anlatan askerler, diğer iki helikopteri kışlada bıraktıklarını ve bir helikopterle uzaklaştıklarını kaydetti.
Aralarında üç pilotun bulunduğu darbeci askerler, ordu mensuplarının linç edildiği ve toplu tutuklamaların olduğu haberleri üzerine kaçma kararı aldıklarını belirterek ormanlık bir yerde buluştuklarını ve saat 04.30 sularına dek burada beklediklerini anlattı.
Yunanistan'a kaçma kararı aldıktan sonra harekete geçtiklerini belirten askerler, sınırı geçtikten sonra acil iniş isteklerinin sahte olduğunu, bunu iniş izni alabilmek için söylediklerini ifade etti.
Hakimin, "Darbeye karışmadıysanız neden kaçtınız?" şeklinde ısrarlı sorularına ise askerler, tüm ordu mensuplarının canlarının tehlikede olduğunu düşündüklerini öne sürdü.
Askerler ayrıca ülkede kalmak istediklerini ve canlarının tehlikede olduğu gerekçesiyle Türkiye'ye geri dönmek istemediklerini kaydettiler.
Hakimin "Niye Romanya'ya değil de Yunanistan'a iniş yaptınız" sorusu üzerine ise, Yunanistan'ın gelişmiş bir Avrupa ülkesi olduğunu ve buranın adaletine güvendiklerini ifade ettikleri öğrenildi.
Hakimin, "Darbeye karışmadıysanız neden kaçtınız?" şeklinde ısrarlı sorularına ise askerler, tüm ordu mensuplarının canlarının tehlikede olduğunu düşündüklerini öne sürdü.