Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Burada konuşan Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin karşısında Türkiye'ye verdiği güçlü destek ve sergiledikleri dayanışma için Sırbistan'a teşekkür etti.
Türkiye'nin, Sırbistan'ı Balkanlarda çok önemli bir ortak ve istikrar unsuru bir aktör olarak gördüğünü belirten Çavuşoğlu, "Sırbistan'ın izlediği sorumlu ve ileri görüşlü tutum esasen bölgenin istikrarı için yaşamsal önem taşıyor. Sayın Dacic de bu anlayışın yerleşmesine çok önemli katkılar sağlayan bir devlet adamıdır. Hem Sayın Dacic'in hem de Sırbistan yönetiminin yapıcı yaklaşımlarını takdirle izliyoruz. " dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Bosna Hersek'teki iki entiteden biri olan Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde (RS) yapılan "anayasaya aykırı" referandumda 9 Ocak'ın "Sırp Cumhuriyeti Günü" olarak kutlanmasının kabul edilmesine ilişkin bir soruya, "Bosna Hersek'te yaşanan acılar hala, gerçekten içimizi yüreğimizi sızlatıyor. Ama önemli olan bu yaşananlardan ders alıp bir daha bunların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınabilmesidir. Türkiye Batı Balkanlar'da istikrar ve güvenliğin tesis edilebilmesi için yapıcı rolünü uzun zamandan beri sürdürmektedir." yanıtını verdi.
Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki (RS) bazı gelişmelerin Bosna Hersek içinde gerginliği artırdığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bosna Hersek anayasasını riske atacak ve Bosna Hersek'in Avrupa Atlantik hedefleri var, bu hedeflerini sarsıntıya uğratacak adımlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Biz Sırbistan ile şu anda ortaya çıkan gerginliği yatıştırmak için güven artırıcı tedbirlerin alınması ve adımların atılması için birlikte çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Irak Temsilciler Meclisi'nin dün Türkiye aleyhine aldığı karara ilişkin bir soruya, "Her şeyden önce Irak Meclisi'nin TBMM'de her sene yenilenen tezkerenin tekrar kabul edilmesinden sonra yaptığı açıklamayı iyi niyetli bulmuyoruz ve Irak halkının tamamını temsil etmediğini çok iyi biliyoruz." şeklinde yanıt verdi.
2007'den bu yana her yıl yenilenen tezkerenin amacının Irak'ta konuşlanan ve Türkiye'ye yönelik terör saldırılarını artıran PKK'ya yönelik olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Türkiye'nin Irak'tan kaynaklanan DAEŞ ve PKK gibi terör örgütlerine karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak gereken tedbirleri almak durumunda olduğunu ancak diğer taraftan da Irak'ın terörle mücadelesine destek verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Başika kampı yeni kurulmadı. Başika kampı Irak yönetiminin bilgisi dahilinde kuruldu ve o bölgede DAEŞ'e karşı yerel güçlerin eğitilmesi amacıyla hayata geçirildi. Bağdat yetkilileri gelip bu kampı ziyaret ettiler hatta maddi destek de verdiler. Neden birdenbire bu böyle oldu? Biraz önce söylediğim, Irak içindeki iç siyasetteki sorunlar sebebiyle." diye konuştu.
Türkiye'nin tavrının son derece net olduğunu, güçlü ve istikrarlı bir Irak istediğini ve Irak'ın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına herkesten daha fazla önem verdiğini belirten Çavuşoğlu, "Başika kampı ve diğer kamplarımızın tek amacı var, yerel güçleri eğiterek donatarak DAEŞ'e karşı kaybettikleri Irak topraklarının geri alınması." dedi.
Şimdiye kadar sadece Başika kampında, DAEŞ'e bağlı 750'den fazla teröristin öldürüldüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada iç siyasi kaygılardan dolayı Irak'ın bu tür politikalar ortaya koyması komşuluk ilişkilerimize ve dostluğumuza yakışmaz, bağdaşmaz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin iyi niyetli ve olumlu yaklaşımını ve çabalarını devam ettireceğini kaydetti.
Çavuşoğlu, ABD ve Rusya'nın Suriye temaslarını durdurması üzerine, Suriye'deki son duruma ilişkin Türkiye'nin nasıl bir rol üstleneceği sorusuna, bugün Brüksel'de katıldığı Afganistan Konferansı'nda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile ayaküstü yaptığı görüşmede de bu konuyu ele aldıklarını belirterek, "Her seferinde kararlar aldık, her seferinde yol haritası belirledik ama hiçBbirinde de maalesef uygulamayı göremedik." yanıtını verdi.
Ateşkesin her seferinde rejim ve onu destekleyen güçler tarafından ihlal edildiğinin açıkça ortada olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin güçlü destek vermesine rağmen, karşılaşılan engellemeler nedeniyle insani yardımlar konusunda BM'nin de başarısız olduğuna dikkati çekti.
En iyi çözümün siyasi çözüm olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Önemli aktörler olarak gerçekten bu sefer bir şeyler yapmamız lazım. Esasen, bu önümüze çıkan son fırsat olabilir.Aksi takdirde burada sivil savaş, çatışma, zulüm, ölümler uzun süre daha devam edebilir. Bunu mu tercih edeceğiz, bir çözümü mü? Tabi ki çözümü tercih ediyoruz. O sebeple bugünlerde bu çabalarımızı biraz daha sıklaştırdık. Ama artık kozmetik toplantılar ve görüşmeler istemiyoruz biz." diye konuştu.
ABD'nin maşasından yeni hamle