T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
İ Z D Ü Ş Ü M | 16 TEMMUZ 2006 PAZAR | ||
|
Dolmabahçe Sarayı'nın 150. yılı kutlandı. Osmanlı'nın son saltanat ve hilafet merkezi olan saray, uzun yıllar Atatürk'e de ev sahipliği yaptı.
ŞEYH ŞAMİL'E KARŞILAMA Dolmabahçe Sarayı'nda yabancı krallar ve kraliçeler de konuk edildi. Sarayda ağırlananlar arasında Sultan Abdulaziz'i ziyaret eden Fransa İmparatoriçesi Eugenie-Marie de vardı. Şeyh Şamil, Ruslara esir düştükten sonra Hacca gitmek maksadıyla özel izinle bir Rus gemisiyle İstanbul'a geldi. Gemi Dolmabahçe Sarayı önünde durdu. Sultan Abdulaziz, Saltanat kayığıyla getirilen İmam Şamil'i Sarayın kapısında karşıladı. Abdulaziz, "Babam kabrinden kalksaydı, ancak bu kadar sevinebilirdim!" diyordu. Dolmabahçe, Tanzimat Osmanlısı'nın simgesi olduğu kadar Saltanat'ın yıkılışının da simgesiydi. Bu sarayda vefat eden son Osmanlı sultanı Mehmet Reşat idi. Sarayda yaşayan son padişah ise Vahideddin'di. OSMANLI'YA SON NOKTA Kurtuluş Savaşı'nın ardından Büyük Millet Meclisi kararıyla saltanat kaldırıldı. Vahideddin, gemiyle İstanbul'u terketti. Meclis kararıyla halifeliğe getirilen Abdulmecit Efendi ise 3 Mart 1924'e kadar Dolmabahçe'de yaşadı. Böylece Saray, kısa süren saltanatsız halife döneminin ilk merkezi oluyordu. 1924'te Halifeliğin kaldırılması kararı Abdulmecit Efendi'ye, Dolmabahçe Sarayı'nda tebliğ edildi. Aynı gün hanedan üyelerinin ülke dışına çıkarılması kararı da uygulandı. Abdulmecit Efendi, hanımları ve çocukları Dolmabahçe'den otomobille Çatalca'ya, oradan da trenle sınır dışı edildi. Halifenin 10 yaşındaki kızı Dürrişehvar ile 3 yaşındaki torunu Neslişah, sınırdışı kararının verildiği gün Saray'da idi. İki küçük çocuk da sınır dışıydı. Son padişah Vahideddin'in yanı sıra Halife Abdulmecit'in oğlu Ömer Faruk Efendi'nin kızları Neslişah ve Hanzede sarayda dünyaya gelmiştiler. ATATÜRK'ÜN DE SARAYI Dolmabahçe Sarayı, Cumhuriyet döneminde de Atatürk'ün ikametgahı oldu. 1926'daki İzmir Suikast girişimin açığa çıkarılmasının ardından, 1927'den itibaren Atatürk, genellikle Dolmabahçe Sarayı'ndan işleri yürüttü. Atatürk çoğu zaman da Dolmabahçe önlerinde demirleyen Savarona yatında kalıyordu. Atatürk'ün 1917-1918 arasında Şehzade Vahideddin'in yaveri olduğu dönemde sarayın denize nazır küçük bir odasında kalmıştı. Bu sarayda vefat eden Atatürk'ün cenaze namazı da Dolmabahçe'de kılındı. Atatürk'ün vefatı üzerine yaveri Salih Bozok da Dolmabahçe Sarayı'nda kendisini tabancasıyla vurarak intihar etmeye kalkıştı. İKİ RUKİYE'NİN NİKAHI Cumhuriyet döneminde ilk Resim Heykel Müzesi Dolmabahçe'de Veliahd Dairesi'nde 1937'de açıldı. İkinci ve Üçüncü Dil Kurultayı da bu Saray'da gerçekleştirildi. Latin alfabesiyle ilk ders de 1928'de İbrahim Necmi Dilmen tarafından yine Dolmabahçe Sarayı'nda verildi. Atatürk'ün Dolmabahçe'de ağırladığı yabancı konuklar arasında Yugoslav Kralı 1. Aleksandır ve eşi de vardı. Kral 1 yıl sonra 1934'de Marsilya'da öldürüldü. İngiltere Kralı VIII. Edward ve sevgilisi Simpson da Dolmabahçe Sarayı'nın konuklarındandı. Kral Edward, bayan Simpson'la evlenmek için tacından bile vazgeçecekti.. 1914'de Vahdettin'in kızı Rukiye Sultan ile İsmail Hakkı Okday'ın nikahı burada kıyıldı. Atatürk'ün manevi kızı Rukiye Hanımın düğün töreni de Cumhuriyet döneminde yine bu Sarayda yapıldı. Enver Paşa'nın Naciye Sultan ile nikahı da 1914'te bu sarayda gerçekleşti. NOT: Son Halife Abdulmecit ile Sultan Vahidüddin'in resimleri Murat Bardakçı'nın 'Şahbaba' kitabından alıntılanmıştır.
Saray'ın somaki hamamı Ali Fuat Paşa için yakıldı Kurtuluş Savaşı'nın ünlü komutanlarından, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurucusu Ali Fuat Cebesoy Paşa, Atatürk'le küskünlüğü sona erip Halk Fırkası'ndan milletvekili yapıldı. Atatürk'ün Özel Kalemi'nden Haldun Derin hatıralarında Paşa'yla ilgili bir anekdot anlatıyor: "Süveyş Kanalının açılması vesilesiyle 1869'da Abdulazizi ziyarete gelen Fransa İmparatoriçesi Eugenie-Marie'nin fildişi tenini buğusu ile okşamış olan Dolmabahçe'nin ünlü somaki hamamı, Cumhuriyet döneminde ilk kez Ali Fuat Paşanın yıkanması için şerefine ısıtılmıştı. O zaman Paşanın geçmişteki densizliklerinden arınabilmesi için, demek Gazi bu çareyi buldu diye arkadaşlar aramızda gülüşmüştük." 'DOLMABAHÇE'YE GÖTÜRMEYİN' Derin'in anılarına göre Halife Abdulmecit Efendi'nin kızı Dürrişehvar Hanım yabancı konuk olarak 1945'de İstanbul'a geldi. İsmet İnönü iki adamını bir kutu Hacı Bekir şekeri ile Prensesin kaldığı otele gönderdi. İnönü adamlarına, prenses görüşme isteğinde bulunursa, Dolmabahçe Sarayı'nda kabul edilmemesini tembihlemiş. Prenses Dolmabahçe'de ağırlanmamış, ama Atatürk'ün yatı Savarona'da öğle yemeği verilmiş ve Marmara boğazı gezdirilmiş. Prenses, Çankaya Köşkü'nde Mevhibe İnönü'nün çay davetine de katılmış. Bir mektupla İsmet Paşa'dan, Paris'te bir camide tutulan babasının naaşının Türkiyeye getirilmesini rica etmiş. Prensesin ricası, dileğin iyi yürekle karşılandığı, ancak bunun bir kanun konusu olduğu belirtilerek geri çevrilmiş. Dolmabahçe'de ilk askeri darbe 1876'da Dolmabahçe Sarayı önemli siyasi gelişmelere de tanık oldu. Bunlardan biri Sultan Abdulaziz'in tahttan indirilmesiydi. 30 Mayıs 1876'da Harbiye Mektebi kumandanı Süleyman Paşa, iki tabur askerle Sarayı'ı bastı ve Padişah'ı tahttan indirdi. Askeri gemiler toplarını Saraya çevirmişti.. Bu olay, Sultan II. Abdulhamit'in hiç aklından çıkmadı. Abdulhamit cülus töreninden bir süre sonra Yıldız Sarayı'na yerleşti. Sultan Abdulaziz'in hal edilmesinde parmağı olduğu bilinen Sadrazam Mithat Paşa'ya, Abdulhamit tarafından sürgün edildiği emri, Dolmabahçe Sarayı'nda tebliğ edildi. Karardan habersiz olan Mithat Paşa, 5 Şubat 1877'de Dolmabahçe Sarayı'na çağrıldı. Karar yüzüne okundu, hemen bir gemiye bindirilerek ülke dışına çıkarıldı. Dolmabahçe Sarayı'nda başka ilklere imza atıldı. Kayıtlara geçen ilk grev Sarayı'n inşaatında çalışıp da parasını alamayan işçilerin greviydi. İlk resmi Osmanlı tiyatrosu Dolmabahçe'de yapıldı. Kanun-i Esasi ilan edildikten sonra, ilk Meclis toplantısı 19 Mart 1876'da burada yapıldı. 4.5 tonluk kristal avize, dünyanın en büyük avizesi sayılıyor. Pek çok imparatorluk sarayında bulunmayan alttan ısıtma sistemi , yabancıların dikkatini çeken özelliğiydi.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |