T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 9 TEMMUZ 2006 PAZAR | ||
|
İster Asya, ister Avrupa, isterse de Amerika'da olsun, dünyanın hiçbir ülkesinde, hayatı kolaylaştıracak bir ekonomik, siyasal ve kültürel yapı, baskı ve şiddetle oluşturulamaz. Kolaylaştırmak zorlaştırmaktan, yapmak yıkmaktan ve barış savaştan çok daha önemlidir. Barış yıllarında sevgi, savaş yıllarında ise, nefret tohumları ekilir. Barış döneminde yaşlılar, savaş döneminde de gençler ölür. Barış ortamında sevgi, savaş ortamında da nefret yeni boyutlar kazanır. Filistin, Irak ve Çeçenistan'da silahlı güçlerin silahsız güçlere karşı yürüttüğü savaşlar, bütün insanlığın vicdanında derin yaralar açıyorlar. Filistinliler ile İsrailliler arasında elli yılı aşkın bir süreden beri devam eden dengesiz, asimetrik savaşta, bir taraf ölmeye, diğer taraf da öldürmeye doymuyor. Filistinlilerin elindeki tek silah ölmekse, İsraillilerin sarıldığı tek silah da öldürmektir. Her ölümün peşinden yeni ölümler geliyor. Çamlıca'da İlmi Araştırmalar Merkezi, İLAM'da Dr. Erdoğan Baş ve Dr. Osman Bayraktar ile "Orta Doğu'nun kangren olmuş yarası Filistin ve İsrail çatışmasının kazandığı yeni boyutlar ve silahsız çözüm yollarını" konuştuk. İsrail, en yeni silahlarla donatılmış, dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptir. Buna karşılık Filistinlilerin elinde taştan başka bir silah yok. İsrail güçlü ordusuyla Gazze'de kan gölleri oluşturuyor. Dökülen kanlar da, barışa giden yolları, bir bir dinamitliyor. Güçlü bir orduya sahip olan ülkeler, her sorunu silahla çözmeye çalışırlar. Oysa silah kullanmak sorunların çözümünü kolaylaştırmaz. Filistin'de olduğu gibi, silahsız da olsa insanlar şiddete karşı şiddetle cevap verirler. Şiddet uygulayanlar, son yıllarda Kudüs, New York ve Londra'da görüldüğü gibi, yeni şiddet yöntemleriyle karşılaşırlar. Şiddet şiddeti meyvanın çekirdeğini içinde taşıdığı gibi, yapısında taşır. Silah üstünlüğü bir ülkenin başka bir ülkede kalmasına yetseydi, Amerika Vietnam'da, Fransa Cezayir'de, Rusya Azerbaycan'da kalırdı. Ordusunun gücü ne olursa olsun, bir ülke, bir kültür, bir coğrafyaya silahla giderse, er ya da geç, o coğrafyadan silahla çıkarılır. Dünyanın televizyon ekranlarına sığacak kadar küçüldüğü bir yüzyılda, hiçbir silahlı işgal kalıcı olamaz. Malezya'dan Fas'a, Tataristan'dan Nijerya'ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılan İslam dünyasının kanayan yarası, İsrail'in Filistin topraklarını işgalidir. İsrail'in Filistinlilerin yerleşim merkezlerinde estirdiği devlet terörü, yalnızca İslam ülkelerinde değil, Avrupa ülkelerinde de büyük tepkilere yol açmaktadır. İsrail ve Amerika'nın Orta Doğu'da silahsız insanlara karşı yürüttüğü silahlı savaşın büyüttüğü öfke patlamasından en çok Tel Aviv ve Washington etkilenecektir. İsrail'in Gazze'yi yeniden işgal etmesi, Washington ya da Londra'yı işgal etmesi kadar tehlikelidir. Gazze'de akan kan durmazsa, bütün Batı başkentlerinde yeni Gazze'ler oluşur. Sınırların önemini yitirdiği bir dünyada, başkasıyla savaşmak, kendinle savaşmak kadar yıkıcıdır.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |