T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
K Ü L T Ü R - S A N A T | 29 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE | ||
|
Müslümanların miladı: Asr-ı Saadet
'Bütün Yönleri ile Asr-ı Saadette İslam' eserinin editörü Vecdi Akyüz, bu çalışmada okurların 'İslamiyet en doğru nasıl yaşanır?' sorusunun cevabını bulacağını söylüyor
ELİF YILDIZ
Bu eseri hazırlamaktaki amacınız neydi? Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'teki İslam adlı eseri bir editör olarak hazırlamaktaki temel amacım, bütün Müslümanların dilinde soyut olarak yer alan Asr-ı Saadet kavramına günümüz bakış açısıyla belli bir açıklık kazandırmaktı. 40 ana başlık altında Asr-ı Saadet'teki yaşayışın bir fotoğrafını çekmek, bu temel amaca hizmet içindi. Eseri hazırlarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Proje grubundan birbirleri ile çelişen bilgilere ve bakış açılarına sahip kişiler arasında nasıl bir uzlaşma sağladınız? Her şeyden önce, projeyi yayıncılara anlatmakta zorluk çektim. Birkaç yayıncıya konuyu açtığımda, belki de elde somut bir çalışma olmadığından, yalnızca dinleyip geçtiler. Beyan Yayınları'nın sahibi Ali Kemal Temizer Bey'e de, bir buluşmamızda konuyu açtım. Daha bir ilgiyle dinledi. Yaklaşık bir yıl sonra, sözünü ettiğim projeyi birlikte yürütebileceğimizi belirtti. Yaklaşık bir yıllık bir çalışma sonunda, eser ortaya çıktı. Yazarların yazılarına şekil dışında hiçbir müdahale yapılmadı. Her yazar farklı bir konuyu ele aldığından, fazla bir çelişme durumu ortaya çıkmadı ve eserin uyumu da kendiliğinden sağlandı. Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te İslam'da 2.500 kadar, genellikle de konuya uygun düşebilecek görsel gereç kullanıldı. Eserin hazırlanmasındaki bir başka zorluk, bazı başlıkların eksikliği oldu. Şiir ve edebiyat, çocuk, gençlik, zühd gibi konuların da yer alması uygun olurdu. Çeşitli sebeplerle, eserde bu başlıklar şimdilik yer almıyor. Ayrıca daha büyük boyutlu bir çalışmada, konular elbette buna göre zenginleştirilebilir. Eserin bir iki makale dışında tümü Türkiyeli yazarlara ait. Bunu özellikle mi tercih ettiniz? Yazarların Türkiye'den olmasını özellikle tercih ettik. Çünkü dili ve yaklaşımları, bize daha uygun düşüyordu. Ayrıca Türkiye'deki İslami ilimler birikimi ve zenginliği, böyle bir çalışmanın yüz akıyla yapılabileceği potansiyeli taşıyordu. Türkiye dışından sadece kendisini her zaman ülkemiz mensubu saydığımız rahmetli Muhammed Hamidullah hocamız ile konusunda dünya çapında uzmanlığı herkesçe teslim edilen Mustafa el-A'zami'nin esere çok uygun düşen yazıları var. Eserinizde Asr-ı Saadette İslamiyet'in diğer dinlerle kurduğu ilişkiye nasıl bir yaklaşım söz konusu? Eserin amacı, Asr-ı Saadet'teki yaşayışı gündeme getirmek olduğu için, özellikle bu çerçevede müşriklerle, Yahudi ve Hıristiyanlarla ilişkiler, yaşandığı biçimiyle bütün boyutlarıyla yer aldı. Bu açıdan, diğer dinlerle ilişkiler diyalog da dahil gerçekleştiği bütünlük içinde ilgili uzmanlarca ele alındı. Miladı, Asr-ı Saadet'ten önce ve sonra olarak ayırırsak, öncesini ve sonrasını keskin biçimde ayıran neler olur? En önemli ayrılık, dünya kültür ve medeniyet sahnesine İslam eksenli yeni bir kültür ve medeniyetin çıkması. İslam'ın getirdiği din, dünya, insan, ilim, sanat, siyaset ve toplum vb. alanlardaki yepyeni anlayışlar, İslam kültür ve medeniyetinin temel belirleyicileri olmuş ve insanlığın ufkunu genişletmiştir. Bütün bu gelişmeler sonucunda insanlık tarihinin akışı kesin biçimde İslam eksenli olarak gerçekleşmiş ve gerçekleşmektedir. Kültür ve medeniyet tarihi eserleri ve atlasları incelendiğinde, bu durum açıklıkla görülebilir. İslam'la birlikte dünyanın siyasi ve kültürel haritası kesin bir değişikliğe uğradı.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |