Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Çocukluk çağında görülen bazı hastalıklar, ileri yaşlarda karşımıza yeniden çıkabilir. Bunu önlemenin tek yolu bu dönemde görülen hastalıkların iyi tedavi edilmesidir

Yapılan araştırmalar, bazı hastalıkların bize çocukluktan miras kaldığını gösteriyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Serttürk, bu hastalıkları ya geç teşhis edilebilmiş, ya başarısız tedavi uygulanmış, ya da tedavisi erken bırakılmış hastalıklar olarak belirtiyor. Dr. Serttürk çocuklukta görülebilen, ileri yaşlarda da kişilerin peşini bırakmayan hastalıkları ve nasıl ağır sonuçlar doğurduklarını şöyle sıraladı:

ÇOCUKLUKTAN HATIRA KALAN HASTALIKLAR

Bronşektazi: Kişiye çocukluktan hatıra kalabilen hastalıklara en güzel örnek bronşektazidir. Akciğer bronşlarının normal yapısının bozulması ile oluşan bu hastalık kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü gibi, kanama ve zatürree ile kendisini göstermektedir. Çocukluk çağında ağır olarak geçirilen kızamık hastalığına bağlı zatürree eğer iyi tedavi edilmezse genç yaşlarda akciğer ameliyatıyla sonuçlanabilecek bronşektazilere neden olurlar.

Üst solunum yolu enfeksiyonları: Erken dönemlerde sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonlarında mutlak olarak kulak burun boğaz doktoru muayenesi gerekmektedir. Burun etlerinin aşırı şişliği ya da çocuğun koku alamaması, iştahının az olması uyarıcıdır. Bu çocuklarda gelişebilecek sinüzit ve orta kulak enfeksiyonları tedavide geç kalınması durumunda o kişiyi ömrünün geri kalan kısmında da etkileyebilmektedir.

Allerjik rinit: 'Alerjik rinit'in, yani burnun alerjik rahatsızlıklarında erken dönemde verilen alerji önleyici basit ilaçların çocuğun ileri dönemlerde astım olmasını engellediği saptanmıştır. Basit bir alerji teşhisi ve burun muayenesi yeterli olacaktır.

Tüberküloz: Çocukluk çağında geçirilmiş tüberküloz (verem) hastalığının yeterli süre ve doğru ilaçlarla tedavi edilmesi ise kişinin ileri yaşlarda bu hastalığa yakalanması ihtimalini bu hastalığa hiç yakalanmamış kişilerle aynı kılacaktır.

Zatürree: Toplumdan alınan bazı enfeksiyonlar sonucu zatürree olan çocukların ileri yaşlarda tekrar zatürree olma olasılıkları, etkin bir tedavi gerçekleştirilirse hayli düşüktür. Dolayısıyla bu hastalıkla ilgili olarak annenin çocuğa aşırı baskı yapması ve korkutması doğru değildir.

Bronşiolit: Bebeklikte ve çocuklukta iyi tedavi edilemeyen bronşiolitler de erken dönemde zatürree ve ilerleyen dönemlerde ise kalıcı bronşite neden olabilirler

TEDAVİ ANTİBİYOTİKLE SINIRLI TUTULMAMALI

Astım: Astım hastalığı genetik olarak aileden çocuğa mirastır. Genellikle ilkokul çağına kadar iyi tedavi edilirse gençlik çağımızda aktif olarak bir şikayetimiz olmaz. Astım eğer iyi tedavi edilmez ya da yetersiz ve kısa zamanlı tedaviler uygulanırsa kronikleşerek ağır formlara dönüşebilir. Astımlı çocuklarda erken teşhis ise oldukça önemlidir. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu olduğu düşüncesiyle tedavinin antibiyotikle sınırlı tutulması çocuklarda hem tedaviyi başarısız kılmakta, hem de gereksiz antibiyotik kullanımı gelişimleri engellenmektedir.

Geri dön

Yazdır

Yukarı