T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 6 MART 2006 PAZARTESİ | ||
|
Fenerbahçe takımını eleştirmekten bıktık, usandık ama sarı-lacivertliler kötü oynamaktan vazgeçmedi. Düşünün şampiyonluğa oynayan, yıldızlardan oluşmuş bir takım var ortada ama oyun planı arama... Buna karşın daha mütevazı bir kadroya sahip olan Kayserispor'un ciddi bir stratejisi mevcut. Ev sahibi ekip, 4-5-1 dizilişiyle sahaya çıkarken, savunmasını orta alanına yanaştırdı. Böylece oyunu sıkıştırıp, Fenerbahçe'nin neticeye gidecek oyuncuları Anelka, Alex, Tuncay ve Nobre'nin hareket sahasını daralttı. Hücumda ise orta alandan çıkan uzun toplarla Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz'u buluşturmayı düşündü. Karşılaşmanın ilk yarısında Ertuğrul Sağlam'ın bu oyun anlayışı saat gibi tıkır tıkır işledi. Nitekim bu yarıda Fenerbahçe tek pozisyonunu Nobre ile bulurken, ev sahibi ekibin iki önemli pozisyonu vardı. Fenerbahçe'nin hücum yollarında etkisiz olduğu gibi, savunmada da titrekti. Önder ve Luciano'nun Gökhan ve Mehmet Topuz karşısında zor anlar yaşaması ve sürekli arkaya adam kaçırması nedeniyle Rüştü de zor anlar yaşadı. Koca 45 dakika Fenerbahçe'de en küçük kıpırdanma görülmezken, ikinci yarı Daum belki oyuna müdahale eder beklentisi vardı. Nerede? Daum kaderine razı kürek mahkumları gibi kendisini kulübeye bağlamış, olan biteni seyrediyordu, sakat Rüştü-Volkan değişikliği dışında... Tıpkı daha önce yaptığı gibi oyuna müdahale etmek için 80. dakikayı bekledi. Üstelik garibime giden bir olay daha var. Eskiden Daum, 70. dakikada oyuncu değiştirirdi, nedense şimdilerde bu süreyi 10 dakika kadar ileriye aldı. Ve son haftalarda yaptığı gibi girecek- çıkacak ta belli... Günah keçisi Tuncay dışarı, Hızır Semih içeri... Çünkü bazılarının dokunulmazlığı var. Sözgelimi Alex... 90 dakikayı yürüyerek tamamladı ama Daum onu görmezden geldi. Anelka son 15 dakikaya kadar ortada yoktu ama yine dokunulmazlık zırhı nedeniyle 90 dakikayı tamamladı. Şimdi denilebilir ki sadece onlar mı hatalı? Bu takımın yıldızları onlarsa, doğal olarak önce şuçlu onlar olacak. Bir de takımın direksiyonunda ki Daum. Düşünün Fenerbahçe maç kazanmak istiyor ama hücum planı yok. Kanatları kullanamıyor, ver-kaçlarla savunmayı açamıyor. Bir de garip çelişki vardı maçta. Luciano sanki savunma görevini başarılı yapmış gibi, gol aradı maç boyunca. Ancak son dakikada Gökhan'ın attığı golde Önder'le birlikte kağıt gibi parçalandı. Bu golü Nobre'nin de dikkatli izlemesi lazım. Çünkü maçın 3. dakikasında aynı pozisyonu buldu ve topu İvankov'a teslim etti. Sonuç olarak Fenerbahçe kötü gidişine bir maç daha ekledi ve zirveyi ezeli rakibi Galatasaray'a bıraktı. Bundan sonra işler daha da kötü gidecek. Özellikle malzemeden çalan müteahhit görüntüsündeki Daum için.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |