Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Irak tezkeresinin Meclis'te reddedilmesini sağlayan sivil toplum kuruluşları, kredi kartı yasasında da gücünü gösterdi. AB süreciyle getirilen özgürlükler, STK'ları halkın gören gözü, işiten kulağı, konuşan dili yaptı.

Recep Yeter

Türkiye'de, her geçen gün daha da çoğalan ve etkinliğini artıran sivil toplum örgütleri, milletin sesine tercüman oluyor. Sivil toplum kuruluşlarının son zaferi, 1 Mart tezkeresinin Meclis'te reddedilmesinin yıl dönümünde, Meclis'ten geçerek Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanan kredi kartları yasası oldu.

1990'lı yılların başından itibaren siyasi ve toplumsal yaşamda güç kazanmaya başlayan ve adını gittikçe duyuran STK kavramı, 28 Şubat sürecinde sermayenin sözcülüğünü yapan TÜSİAD'la birlikte anılmaya başlandı. Ancak 1999 depremi, STK'ları toplumun gözünde saygın hale getirirken, birliktelikten güç doğacağını da insanlara öğretti.

STK'lar, aradan geçen sürede Türk Ceza Kanunu'nda kapkaç, gasp ve töre cinayetleri gibi suçlara verilen cezaların arttırılması, kız çocuklarının eğitime katılması, F tipi cezaevlerinin iyileştirilmesi gibi bir çok önemli konuda etkin çalışmalar gerçekleştirdi.

BAŞARI, STK'YA İLGİYİ ARTIRIYOR

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz, Batı ülkelerinde gerçekleştirilen lobi çalışmalarının bir benzerini kredi kartları yasası sırasında uyguladıklarını söyledi. Yürüttükleri kampanyaya ilişkin bilgi veren Deniz, bu kampanyanın bir eğitim programıyla örnek çalışma olarak anlatılması için kendilerine talepler geldiğini söyledi. Türkiye'de STK'ların etkinliğini artırmasının iki önemli nedeni olduğunu belirten Deniz, AB sürecinin bir dayatması var. Artık yasama ve yürütme STK'ların görüşünü almak zorunda kalıyor. Ayrıca bu süreçte getirilen özgürlükler de örgütlenmenin önünü açtı. Ayrıca insanlarımız da örgütlenildiğinde sonuç alınabildiğini görmeye başladı" şeklinde konuştu.

Milletvekilleri kıskaca alındı

STK'ların son zaferi ise 1 Mart tezkeresinin yıl dönümüne denk gelen kredi kartları yasası oldu. Tüketici dernekleri basın açıklamaları ve siyasi parti ziyaretleriyle yasanın istedikleri gibi geçmesini sağladı. Ancak Tüketiciler Birliği'nin (TB) yürüttüğü kampanya ise oldukça ilgi çekiciydi. Yasanın gündeme gelmesinden 1.5 ay önce imza kampanyası başlatan, 100 bin imza toplayan ve tüm siyasi parti liderlerinin şahsi imzalarını alan TB, üyeleriyle de Meclis'te vekilleri yakın markaja aldı. TB, ayrıca her milletvekiline tüketicilerin ne istediğini anlatan birer mektup ve dosya göndermesinin yanında, son üç gün boyunca tüm milletvekillerinin cep telefonlarına kısa mesajla taleplerini iletti.

Tezkere önemli zafer

Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu'nun 1 Mart tezkeresi için yürüttüğü kampanyanın sözcülüğünü yapan Tayfun Mater ise dünyada siyasi partilerin güçlerinde bir azalma olduğunu belirterek, partilerin gücünün yerini, sivil toplum kuruluşlarının aldığını söyledi. Mater şöyle konuştu: "1 Mart 2003'te sivil toplumun ne kadar önemli bir iş yaptığını 3 yıl sonra daha net olarak görebiliyoruz. Amerikan askerleri tabut içinde ülkelerine dönüyor. Bizim çocuklarımız da bugün tabutlarla dönebilirdi." Mater, şimdi benzer bir kampanyayı Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak İran'a yönelik müdahale hazırlıklarına karşı gerçekleştireceklerini hatırlattı. Mater, halkın sermayenin küreselleşmeyle sağladığı hakimiyete tepkisini sivil toplum kuruluşlarıyla gösterdiğini kaydetti.

Geri dön

Yazdır

Yukarı