Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Sultanahmet'teki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanan yaklaşık 20 kişilik grup, ellerindeki pankartlarla İstanbul Adalet Sarayı'na yürümek istedi.

Polisin güvenlik gerekçesiyle adliye binası önüne gitmelerine izin vermediği grup adına bir basın açıklaması yapan Celalettin Can, "Ne söylerlerse söylesinler, 26 yıl sonrasının tarihi gerçeği şu; demokrasiyi kurma ve kollama adına yaptıkları darbeden demokrasi çıkmadı. Suçludurlar, Türkiye'ye ve insanlığa karşı sayısız suç işlediler" diye konuştu.

Açıklamaya destek amacıyla katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de, "Türkiye'de militarizmin yasama, yürütme ve yargı üzerinde her zaman etkisi olduğunu" öne sürdü.

Grup üyeleri daha sonra, pankartsız ve küçük gruplar halinde İstanbul Adalet Sarayı'na girerek, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında, özel bir TV kanalında 2 Mart 2006 tarihinde yayınlanan programda 12 Eylül ile ilgili yaptığı konuşmalarında "suç ve suçluyu övdüğü", "Anayasayı ihlal ettiği" iddialarıyla gerekli yasal işlemler yapılmasını içeren suç duyurusu dilekçelerini savcılığa verdiler.

Öte yandan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, bir televizyon programında yaptığı konuşmasında "darbeyi ve darbecileri övdüğü" gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

ÇHD İzmir Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada, 01 Mart 2006 tarihinde, özel bir televizyon kanalında yayınlanan "Genç Bakış" adlı programda, Muğla Üniversitesi öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Kenan Evren'in, "12 Eylül'den hiç pişmanlık duymadığını, yeniden genel kurmay başkanı olsa ve aynı koşullar bulunsa yeniden darbe yapacağını" söyleyerek suç işlediği öne sürüldü.

Açıklamada, şöyle denildi:

"Askeri darbelerin 1980 yılında yürürlükte bulunan ceza kanunundaki karşılığı olan 146 ve 147. maddelerini ihlal edenler, bugün rahatlıkla (olsa yine yaparım) diyebilmekteler. Yine darbe sonrasında, işkencede, cezaevlerinde, idam sehpalarında öldürdükleri insanların yakınlarının gözünün içine bakarak işledikleri suçları haklı gördüklerini söylüyorlar. Baskı, şiddet ve sansür yöntemlerini en acımasız şekilde kullanan, bireylerin yaşamsal ve temel haklarını hiçe sayan toplumun siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik birikimlerini bir anda yok eden anlayış, yaptıklarından pişman olmadığını pişkinlikle ilan ediyor."

Açıklamada, Evren'in, 12 Eylül 1980 günü ve sonrasında kendisinin ve kendisi ile birlikte hareket edenleri övdüğü ve yeniden aynı eylemin yapılmasının gerekli olabileceği mesajını topluma ve yöneticilere verdiği öne sürüldü.

Açıklamada, bu nedenle, Evren hakkında Muğla Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.