Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Şemdinli’deki bombalama olayıyla ilgili olarak Van Cumuhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, eylemi gerçekleştirmekle suçlanan ikisi astsubay 3 kişinin, çete faaliyeti içinde bulunduğu öne sürülüyor.

İddianamede, eylemin devlete ve siyasi iktidara karşı güvensizlik yaratma ve Avrupa Birliği karşıtlarını güçlendirme amacı taşıdığı da iddia ediliyor.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Şemdinli’de yapılan eylemin, devlete ve siyasi iktidara güvensizlik yaratma amacı taşıdığı öne sürülüyor.

NTV'nin haberine göre savcılık iddianamesinde, devletin içinde bulunan gizli yapılanmanın tartışıldığı belirtiliyor. İddianamede, “bir dönem Susurluk, bugün ise Şemdinli olayları ile yeniden üzerine konuşulan bir gizli yapılanmanın varlığı tartışılmaktadır. Hatta kimi yorumlarda bu yapının 3. Selim’den beri devlet mekanizması içinde faaliyette olduğundan ve kimi zaman devletin emrinde, kimi zaman ise uluslararası grupların emrinde olduğundan söz edilmektedir” deniyor.

İddianamede, Şemdinli’de yapılan eylemin devletin şiddetli önlemlere başvurmasının yolunu açabileceği, böylece temel politik yönelimlerinin Avrupa Birliği sürecinin başarısızlığa uğratılması ve siyasi bürokratik yönetim elitinin güç ve yerlerini muhafaza etmesinin hedeflendiği belirtiliyor.

Şemdinli iddianamesinde, siyasetin gizli ajandasının iki temel tehdidi içerdiği ve bunların da, İslamın devletin temel yaklaşımlarına hakim olması ile Kürt milliyetçiliği olduğu ifade ediliyor.

İddianamede, “çevreden gelerek merkezi ele geçirme çabasında olan unsurlar, sivil askeri bürokratik eliti oldukça rahatsız etmektedir. O halde devlet içerisinden kimi ideolojik gruplaşmaların çıkar çevreleri ile işbirliği içerisinde temel risk faktörü olarak gördükleri siyasi iktidara karşı tavır geliştirmesi beklenmeyen bir durum olmamalıdır” deniyor.

Savcılık iddianamesinde, bu tür operasyonların vatandaşlarda devlete ve siyasi iktidara karşı güvensizlik yarattığına da vurgu yapılıyor.

Van Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya, Şemdinli iddianamesinde “adil yargılamayı etkilemeye çalıştığını” öne sürdüğü Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında başka iddialarda da bulundu.

Van Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya, 1997-2000 yılları arasında bölgede görev yapan Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında, “örgüt kurmak, sahte belge düzenlemek ve görevi kötüye kullanmak” iddialarıyla Genelkurmay tarafından soruşturma açılmasını istedi. Başsavcı, suçlamalarını Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın Şemdinli Komisyonu’na verdiği ifadeye dayandırdı.

Altındağ ifadesinde, “Dönemin DGM Başsavcısı, iki PKK itirafçısı, Kolordu Komutanlığı Kurmay Başkanı ile kıdemli bir albay, bir binbaşı ve bir yüzbaşının çete oluşturduğunu ve bu çetenin kendisini PKK yanlısı gibi gösterdiğini” ileri sürmüştü. Ayrıca bu çeteden dönemin 7. Kolordu Komutanı Büyükanıt’ın da haberdar olduğunu savunmuştu.

Bu ifadeleri ihbar kabul eden başsavcılık, soruşturma yetkisi olmadığı için dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi.