T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 21 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Ekonomik ve kültürel boyutlarıyla Türkiye'nin üretim gücünün büyütülebilmesi için, bütün kurum ve kuruluşların ellerindeki kaynakları hem işletme hem de toplum açısından en yararlı biçimde değerlendirmesini bilmeleri büyük önem taşır. Sınırlı kaynaklara dayanan Türkiye'de, hiçbir kuruluş, istediği her yatırımı gerçekleştirecek, finansal ve entellektüel sermayeye sahip değildir. İster özel, isterse kamu işletmesi olsun, bütün işletmeler ürün ve hizmet üretirken, kendi kaynakları yanında toplumun ortak kaynaklarından da büyük ölçüde yararlanırlar. Ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan yaşanır ve güçlü bir Türkiye için, bütün kurum kuruluşların ortak gündemi, her alanda toplumu zenginleştirmek olmalıdır. Bunun için de, her işletmenin ticari sorumlulukları gibi, sosyal sorumluluklarını da unutmaması gerekir. Toplumsal ve ekonomik hayatın zenginleşmesi, değişik sektörlerdeki ticari yatırımlar yatırımlarla birlikte kültür ve sanata yapılan yatırımlara dayanır. Kültürel dokuya yapılan her yatırım, aynı zamanda ekonomik yapıyı güçlendirmeye yapılmış bir yatırımdır. Köklü bir kültürel doku olmadan, güçlü bir ekonomik yapı olmaz. Güçlü ekonomiler, köklü kültürlerle inşa edilirler. Zengin bir kültüre dayanmayan ekonominin üretim gücünün büyük olması mümkün değildir. Bu yüzden, Türkiye'deki bütün işletmelerin kültürel alana yatırım yapmaları, kurumsal bir sosyal sorumluluktur. Bunun bilincinde olan "Biofarma İlaç"ın yöneticileri Mustafa Öncel ve İsmail Öncel, Dr. Coşkun Yılmaz ve Dr. Necdet Yılmaz'ın editörlüğünü yüklendiği, iki ciltlik "Osmanlılarda Sağlık" isimli kalıcı bir çalışmaya öncülük yapmışlardır. Türkiye'nin Almanya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa'nın önde gelen ülkeleri arasındaki yerini, finansal, entellektüel güçleri ve ticari, kültürel yatırımlarıyla bir dünya kuruluşu olmayı başaran şirketleri belirleyecektir. İşletmelerin başarısında karlılığı, hisselerin değerini ve verimliği artırma çok önemlidir. Ancak işletmelerin toplumdaki saygınlığı, çalışanlarının eğitim seviyesinin yüksekliğiyle birlikte kültürel yatırımlarının büyüklüğünden kaynaklanır. İşletmelerin sosyal sorumluluklarını yerine getiren kültürel yatırımları, ticari yatırımları gibi, birbirini zenginleştiren kesintisiz bir süreçtir. Sosyal sorumluktan kaynaklanan kültüre yatırımlar, işletmelerin kurumsal kimliğinin oluşmasında vazgeçilmez bir yer tutarlar. Bunun için, her kurum ve kuruluş, toplumsal hizmetlerine hız ve yoğunluk kazandırmak için vakıf kurmaktadır. Toplum için değerli ve yararlı olan, işletmeler için de değerli ve yararlıdır. Çünkü sağlıklı bir toplum oluşturmadan, sağlıklı bir kurum ve kuruluş oluşturulamaz. Çalışma alanı ne olursa olsun, her işletme toplumun ortak kültürünün katkıda bulunacak yatırımlardan hiçbir zaman geri durmamalıdır. Ortak kültüre yapılan yatırım, ortak akla yapılan yatırımdır. Toplumları ayakta ortak akıl tutar.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |