Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Mehmet OCAKTAN mocaktan@yenisafak.com.tr

Ankara'nın 'derin kulisleri' son günlerde biraz fazla derine dalmış durumda. Özellikle CHP lideri Deniz Baykal, demokratik yollarla iktidara gelme umudunu kaybetmiş olmalı ki, çok 'derin güçler'den medet ummaya başladı.

Baykal, dünkü Sabah'ta Yavuz Donat'a akıllara zarar bir açıklama yapıyor. Açıklama aynen şöyle: "Cumhuriyet Milli Mücadele ile kazanıldı, sandıkta kaybedilmeyecek." Yani demek istiyor ki sayın Baykal, 'Milli irade'nin ortaya koyduğu sandık sonuçları bizi ilgilendirmiyor. Bizim işaret aldığımız 'başka güçlerimiz' var, bizim için önemli olan onlardır, bunun için hazırlıklar yapıyoruz.

Evet, demokrasinin tek merkezi olan Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunun ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal, demokrasiye inanmıyor, daha doğrusu demokratik yollarla iktidar olmalarının mümkün olmadığını görüyor ve 'demokrasi dışı' ittifaklarla iktidar olma hayalleri kuruyor.

Sayın Baykal, 'demokrasi dışı' destekleri devreye sokmak için de son derece tuhaf yöntemlere başvuruyor. Mesela, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Çankaya Köşkü'nde 'gizlice' buluşuyor. Muhtemelen Sezer'den, demokrasinin 'sandık angaryası'ndan nasıl kurtulacakları konusunda çok değerli bilgiler almıştır. Bildiğiniz gibi, Cumhuriyet gazetesinin genellikle 'darbe' işlerine bakan başyazarı İlhan Selçuk, Cumhurbaşkanımızın 'kadim' dostudur. Sayın Baykal da, 'demokrasi dışı' işlerin nerede ve kimlerle kotarılacağını çok iyi biliyor doğrusu...

Talihsizliğe bakın ki, demokrasinin imkanlarıyla parlamentoya giren bir siyasi parti lideri, kendisinin de varlık sebebi olan parlamentoya karşı mücadele başlatabiliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan dün AK Parti grubunda yaptığı konuşmada, Baykal'a üstü kapalı eleştirilerde bulundu:

"Hükümete muhalefet edeyim diye Türkiye'ye muhalefet etmeyin. Hükümete muhalefet edeyim diye demokrasiye, Cumhuriyete, hukuka, güvene, istikrara muhalefet etmeyin. İktidara muhalefet edeyim diye Parlamenter sistemi, hukuk devleti ilkelerini zaafa uğratma çabalarına girmeyin. Bundan Türkiye olarak hep birlikte zarar görürüz."

Galiba, CHP ve sayın genel başkanı Baykal 'demokrasi ruhu'ndan pek hazzetmiyor. Gerçi CHP'nin geleneksel refleksleri, hep 'demokrasi dışı' güçlerle iş tutmaya yatkın olmuştur. Bu bakımdan, Deniz Baykal'ın şimdi söyledikleri aslında CHP'nin 'Milli Şef'ten gelen 'genleri'ne çok da yabancı bir söylem değil.

Kısacası, tarihi boyunca hep 'antidemokratik' kaynaklardan beslenen Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de 'Milli irade' dışı alanlarda dolaşmaya devam ediyor. Aktüel dergisinin son sayısında konuşan Dışişleri Bakanlığı'nın eski AB Siyasi Kriterler Daire Başkanı Akın Özçer, CHP ile ilgili önemli bir tespitte bulunuyor: "Bence CHP sosyal demokrat değil zaten. Çünkü CHP demokrat değil. Sosyal demokrat olmak için sadece sosyal olmak yetmez, demokrat da olmak gerekir."

Geri dön

Mesaj gönder

Yazdır

Yukarı