T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 21 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ali BAYRAMOĞLU

Yargı: Sarıkaya Büyükanıt'a galebe çaldı...

Şemdinli mahkum oldu. Önde geleni, bir ordu komutanı tarafından "iyi çocuktur" diye savunulan iki astsubay, çete kurmak, adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs suçlarından 39'ar yıl hapse mahkum oldular...

Eylemleri sırasında görev başında olduklarını iddia ettiler, hatta görev başında olduklarına dair resmi yazılar temin ettiler ya da olan resmi yazıyı mahkemeye sundular...

Kendi elleriyle işi münferit olmaktan çıkardılar.

Aralarındaki itirafçı, terörist olarak da resmi görevli olarak da bolca adam öldürdüğünü ve bundan sonra öldürebileceğini itiraf etti...

Münferit iş gerekçesi iyice geride kaldı...

Elbet bu işin gerekçeli karar faslı ve bir üst mahkemesi var...

Ancak kurumsal sorumluluk, Van Cumhuriyet Savcısı'nın meslek hayatına mal olan emir komuta boyutu, şahıslar açısından olmasa bile makamlar açısından git gide üstü kapatılmaz hale geliyor.

Askeri otorite hareket alanını genişlettikçe, EMASYA yapılanması, jandarmanın fiili alan genişletmesi bizzat bu otoritenin asli karargahının bile kontrolde zorlanacağı iç yapılanmalara yol açıyor.

Beteri, bu yapılanmaların üst makamlara artarak sirayet etme ihtimalidir.

Orduda siyasileşme ya da siyasi alanı ikame etmeye çalışma sadece askeri vesayet yapısını derinleştirerek Türkiye'de demokrasinin gerilemesine, istikrarın tehlikeye girmesine yol açmakla kalmıyor. Ordunun iç bütünlüğüyle ve toplumsal-siyasal meşruiyetiyle ilgili sorunları da bünyesinde barındırıyor.

Bu ciddi ve tehlikeli bir sorundur...

Tehlike başka yerde de var...

Bu dava Savcı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı iddianamesi üzerinden görüldü.

Yüksek Hakim ve Savcılar Kurulu, askerin, hükümetin, Cumhurbaşkanı'nın, Bakan'ın etkisiyle Sarıkaya'yı hazırladığı iddianamede tarafsız davranmadığı gerekçesiyle görevden ihraç ederken, bağımsız yargı aynı iddinameyi tarafsız ve hukuki buldu, kabul etti ve hükmünü buna göre verdi...

Şimdi Sarıkaya'yı iddianamesiyle anma zamanı.

Şöyle diyordu:

"Şu bilinmektedir ki, demokratik denetim mekanizmalarının her türlü kontrolünden azade olan odaklar olağanüstü güvenlik tedbirleri sayesinde bürokratik mekanizmaları kullanarak devletin kılcal damarları içerisinde dolaşabilmekte ve kendileri oluşturdukları yapılanma içerisinde emellerini gerçekleştirebilmektedirler..."

"Türkiye geçmişten beri çokça sözü edilen ve bir dönem Susurluk; bugün ise Şemdinli olayları ile yeniden üzerinde konuşulan bir gizli yapılanmanın varlığını tartışmaktadır..."

"Günümüzde olduğu gibi menfaatlerin çatışmaya düştüğü dönemlerde ise farklı grupların kendilerine has üslupla birtakım operasyonlar gerçekleştirdikleri ve birbirlerini tasfiye etmeye uğraştıkları görülmektedir. Bu gruplardan kimisi bürokrasideki üstünlüğünü kullanırken kimisi de demokratik mekanizmaları kullanmaktadır..."

Olayla ilgili ulaştığı sonuç bu çerçevede şuydu:

"Şüpheliler, eski PKK'lı Seferi Yılmaz'ı öldürmek veya ona zarar vermek amacıyla, yani suç işlemek için aralarında anlaşma sağlamışlardır. Seferi Yılmaz'ın öldürülmesi veya ona zarar verilmesi eylemi, terör yöntemleri uygulanarak meydana getirilmiştir..."

"Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde 15 Temmuz - 10 Kasım tarihleri arasında 18 bombalama olayı yaşandığı, ilk günlerden itibaren medyanın da yansıttığı gibi gittikçe tırmanan olayların yörede büyük huzursuzluğa, halk üzerinde endişe ve korkuya yol açtığı, kamuoyu vicdanını rahatsız ettiği anlaşılmıştır..."

"Böylece yapılan soruşturma sonunda toplanan delillerden yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işledikleri anlaşılmakla;

Şüphelilerin yargılamalarının CMK.nun 250. ve devamı maddeleri gereğince mahkemenizce yapılarak eylemlerine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri gereğince cezalandırılmalarına..."

Cezelandırıldılar...

Ame esas mesele, soruşturmanın derinleşmesinde, kurumların temizlenmesinde...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi