T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S O N D A K İ K A | 21 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Erdoğan: İstanbul'a müze şehir haline getirelim
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle restore edilen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müzesi, Başbakan Erdoğan ve Başkan Topbaş'ın da katıldığı bir törenle hizmete açıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün tarihi ve kültürel unsurlarıyla göz kamaştıran İstanbul'un zenginlikler serisine bir yenisinin daha ilave edildiğini söyledi. Geçmişi günümüze taşıyan müzenin halkın tarih bilincini canlandıracağını ifade eden Erdoğan, göreve geldiklerinde İstanbul'un çok farklı zenginliklere sahip olmasına rağmen bunu dünyaya ve insanlığa takdim edememenin sıkıntısını yaşadığını gördüklerini ifade etti. "Dünyada öyle şehirler var ki taşı bile paraya çeviriyor, dünyaya satıyorlar. Bunu Roma'da çok görürsünüz. Taşları sergilemişler, orada para basıyorlar. Biz ise değerlerimizi maalesef takdim edememenin, dünyaya sunamamanın aczi içerisindeydik" diyen Başbakan Erdoğan, dünyada bazı şehirlerde çok sayıda müze olduğunu, Türkiye'de ise müzecilik anlayışının hiç gelişmediğini dile getirdi. Erdoğan, bunun üzerine üniversiteler ve iş adamlarıyla irtibata geçtiklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, bunlara devlet olarak ellerinden ne geliyorsa destek sözü verdiklerini kaydederek, "Yeter ki buyurun gelin. Özel mi diyorsunuz, özel müze. Üniversitelerimize aynı şekilde... Bu diyalogla İstanbul ve ülkenin diğer şehirlerini bir müzeler şehri, ülkesi haline getirelim. Bu anlayışın sonucunda İstanbul Silahtarhane'de de bir müze, özel sektör tarafından hazırlandı. Açılışı yapılan bu bina, yıllarca çeşitli bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin jeofizik, astronomi gibi alanlarında önemli çalışmaların bir kısmı, bu binanın çatısı altında gerçekleşti. Onlarca yıl bilimsel çalışmalara hizmet eden bu bina, özellikle bilim tarihimiz açısından önemli sayılan cihaz ve eserlerin sergilendiği müze olarak faaliyete geçecek" dedi. İstanbul'un bir açık hava müzesi olduğunu vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehirdekilerin nerede yaşadığının farkında olmadığını söyledi. Buna örnek olarak Tophane'de yapmak istedikleri çalışmaya değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Tophane ile ilgili bir çalışmamız var. Meşhur hani gündeme çok girdi. Galataport meselesi. O çalışma öncesinde, İstanbul Modern ile ilgili çalışmayı yaparken, gelenler, gidenler vardı. Konuşuyoruz, 'Tophane'de saat kulesi var, biliyor musunuz?' dediğimizde, sorduklarımın yüzde 95'i 'Nerede var öyle bir şey bilmiyoruz' dediler. Niye? Çünkü, önüne yapılmış olan beton yığınlar sebebiyle o arkada mahkum edilmiş. Mahkum edildiği için de o güzel eser yok gözüküyor. Bu dediğimiz projeyi hayata geçirdiğimiz anda o eserlerin hepsi meydana çıkacak. 'İstanbul'u dünyaya pazarlamak' diye söylediğim ve bundan dolayı da çok hakarete uğradığım, eleştiri demiyorum, konu işte bu. Tabii yılmak yok, yola devam edeceğiz. Biz bu eserlerin çıkmasını istiyoruz. Bu eserler meydana çıkacak. Bununla neslimiz, gelecek buluşacak. Çünkü bunlar sadece bizim eserlerimiz de değil, bunlar tüm insanlığa ait eserler durumuna geldi." Erdoğan, Türkiye'nin çeşitli deprem kuşakları ve fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, bu müzenin bulundurduğu eser ve vesikalardan alınacak çok önemli dersler olduğunu söyledi. Müzenin, başta İstanbul olmak üzere, tüm vatandaşların deprem bilincinin gelişmesine hizmet edeceğini dile getiren Erdoğan, bu bakımdan müzeyi çok önemsediğini belirtti. Başbakan Erdoğan, yaklaşık 1 yıl önce enstitüyü ziyaret ettiğinde hocalara, "Bizde bu işin telaşı var, bilinci yok. Bu telaşı bilince dönüştürmemiz lazım. Paniklemeyi bilince dönüştürmemiz lazım ki kaybımız, hasarımız çok çok az olsun" dediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu başarmak zorundayız. Millet olarak geçmişte çok acı tecrübeler yaşadık, çok ağır faturalar ödedik. Hem madden hem manen bu acı tecrübeleri yeniden yaşamamak için, bu konuda gerekli tedbirleri almak, depreme karşı her zaman hazırlıklı olmak durumundayız. Bu bilinci yerleştirmek başta hükümet olarak bizim, sonra da ilgili kurum ve kuruluşların görevidir." Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda binayı restore ettiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a teşekkür ederken, "İş bitmiş değil, bir şeyi daha kendisinden rica etmiştik. O da özellikle çevredeki ihata duvarlarını ve kuşaklama bantlarını, içerideki azgın dikenleri, şunları-bunları temizlemek suretiyle buraya farklı bir güzellik katarsa; o da İstanbul'un güzelliğine farklı güzellik katacaktır. O da başarılırsa çok isabetli olacak" ifadelerini kullandı. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da geçmişte müzelerin eserleri halktan korumak amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, "Şimdilerde iş bu eserleri halk ile paylaşmak için müzeler kuruluyor. Deprem müzesinin bir deprem kenti olan İstanbul için büyük önemi var. Osmanlı'nın ilk rasathane olarak kullandığı binayı tamir ederek, önemli bir hizmeti yerine getirdik" dedi. Deprem müzesi hakkında bilgi veren Enstitü Müdürü Gülay Barbarosoğlu ise, müzeyi toplumda genç yaşlardan itibaren deprem bilincini artırmak amacıyla kurduklarını, öğrencilerin hafta sonlarında müzeye akın ettiklerini söyledi. Barbarosoğlu, müzede enstitünün 1920'li yıllardan beri kullandığı sismik cihazlar, Osmanlı İslam Astroloji Eserleri, 500 yıllık rasat cihazları ve Kandili Arşivi'nde bulunan 581 el yazması eserin yer aldığını kaydetti. Müzenin Büyükşehir Belediyesi tarafından onarıldığını hatırlatan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ayşe Soysal da binanın yapılmasının ardından müze içinin tasarımında kendi insan kaynaklarını seferber ederek, tarihi deprem cihazlarını ve el yazması eserleri müzede topladıklarını belirtti. Törende konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Enstitü Müdürü Gülay Barbarosoğlu tarafından plaket sunuldu. Erdoğan daha sonra, açılış kurdelesini davetlilerle birlikte keserek müzeyi hizmete açtı. Başbakan Erdoğan, müzede sergilenen eserlerle yakından ilgilendi ve yetkililerden bilgi aldı. Müzenin şeref defterini de imzalayan Erdoğan, deftere şunları yazdı: "Bugün 21 Haziran 2006, Kandilli Rasathanesi Müzesi'nin açılışını büyük bir mutlulukla, heyecanla gerçekleştirdik. Emeği geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Rektörümüz ve Sayın Enstitü Müdiremizi, tüm çalışanları kutluyorum. Bilim dünyasına, ülkemize ve insanlığa hayırlı olsun."
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |