Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Eski Anayasa Mahkesi Başkanı Özden, Danıştay'ın Başbakanlık'tan görüş istemesinin görevi olduğuna işaret ederken, emekli Tümgeneral Özbek, "Bu konularda dava açılmasını da gayri milli buluyorum" diyerek tepki gösterdi.

Danıştay 10. Dairesi'nin yargıda bir ilke imza atarak, "gizli anayasa" olarak da nitelenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) ile ilgili Başbakanlık'tan görüş ve belge istemesi tartışmalara yol açtı.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Danıştay'ın bu tavrını "demokrasinin gelişmesine" yorarken, emekli Tümgeneral Osman Özbek, "Eğer Danıştay'ı mecbur kılan bir sözleşme varsa o sözleşmenin iptalinden yanayım" dedi.

Danıştay'ın MGSB'nin Anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygunluğunu incelemek için Başbakanlık'tan görüş ve belgenin aslı veya örneğini istemesi yönündeki haber tartışma yarattı.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Danıştay'ın tutumunu değerlendirirken şunları söyledi:

BELGEYİ İSTEMEK GÖREVİ

"Yargı kurumları, kurullarını oluşturan yargıçları değiştikçe doğal olarak, görüş değişikliğine erişirler. Demokrasimizin giderek gelişmesi ve AB uyum yasalarının yürürlüğe konulması, yargı kurullarında da daha özgürlükçü bir açılım gündeme getirmiştir. Danıştay'ın açılan bir dava nedeniyle dosyayı tamamlamadan davayı geri çevirmek ya da uygun bulmak sonucuna gidemeyecği için söz konusu belgeleri isteyip incelemek görevidir. Ancak, yöntem yasasının ilgili kuralı gereğince devletin gizli belgesini kendisi inceleyip geri gönderir, davacıdan bile saklayabilir. Türkiye'de gizlilik kavramı iyice sulandırıldığından bu belgeler ele geçirilip yayınlanabilir. Yayımın sakıncası da kimi son davalarda yazılanlarla kararı arasındaki çelişkiyle daha iyi anlaşılmaktadır."

"BAŞBAKANLIK'TAN GÖRÜŞ İSTEMESİ BİR İLK"

Emekli Tümgeneral Osman Özbek ise, Danıştay'ın böylesi bir kararı vermesinde Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmaları gözetmesinin etkili olabileceğini ifade etti.

Özbek, Danıştay'ın Türkiye'nin çıkarlarını korumayı hedeflediğini belirterek, "Yani ben olumsuz görmüyorum. Ama Başbakanlık'tan görüş istemesi bir ilk oluyor, zaten TBMM Başkanı da buna karşı çıkmıştı. Ben fikir olarak Meclis Başkanı'nın eleştirmesine de karşıyım, bu konularda dava açılmasını da gayri milli buluyorum. Eğer Danıştay'ı mecbur kılan bir sözleşme varsa o sözleşmenin iptalinden yanayım" dedi.

MGSB AŞIRI SAĞI TEHDİT GÖRMEDİ

Her 4 yılda bir revize edilen MGSB, en son 20 Mart 2005 toplanan MGK'da kabul edilerek, yürürlüğe girdi.

MGSB'de yapılan değişiklikler iki ayrı başlık oluşturdu. Belgede "sınırları aşan sular" başlığı altında su konusunun, artık önemli bir boyuta geldiğine işaret edilerek, ülkelerin ve uluslararası kurumların su konusuyla yakından ilgilendiği vurgulandı.

Sınır aşan sular konusuna yoğunlaşılması gerektiğine dikkat çekildi. MGSB'de açılan bir başka yeni başlık "azınlıklar" oldu. Bu konuda Türkiye'nin çıkarlarının korunması gerektiği belirtildi.

İrtica tehdidi, belgedeki yerini korudu. İç ve dış tehditlerin sıralandığı bölüme daha önce giren "ülkücü kadroların ülke güvenliğini tehdit eder boyutta olduğu" vurgusu değiştirilerek, "irticai, bölücü, marjinal sağ ve sol gruplar" ifadesi konuldu.

MGSB'de Jandarmaya da yeni yetkiler tanındı. Böylece Emniyet'le Jandarma arasında yaşanan yetki tartışmasına da MGSB eliyle son nokta konmuş oldu.