Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) Başkan Yardımcısı sıfatıyla geçtiğimiz hafta Ermenistan'a giden AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, Erivan'da yaşadığı "diplomatik skandalı" NATO yönetimine de taşıdı.

NATO'nun Brüksel'deki Asamble Genel Merkezi'ne bir mektup gönderen AK Parti'li Erdem, Ermenistan'ın tavrının kınanmasını istedi. Erdem mektubunda, ziyaret sırasında Ermeniler'in taciziyle karşılaştığını bildirdi.

NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) Başkan Yardımcısı sıfatıyla Kafkasya raporu için Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giden AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, temasları sırasında karşılaştığı diplomatik skandalın ardından harekete geçti.

NATO'nun Brüksel'de bulunan Asamble Genel Merkezi'ne dün bir mektup gönderen Vahit Erdem, Ermenistan'ın tavrının kınanmasını talep etti. Mektubunda Ermenistan'da yaşadığı olayları ayrıntılı bir şekilde anlatan Erdem, Ermenilerin kendisini taciz ettiğini bildirdi.

Gezisini NATOPA Başkan Yardımcısı ve Savunma Güvenlik Alt Komisyon Başkanı sıfaktıyla gerçekleştirdiğini, buna karşın gezi boyunca nahoş olaylar yaşadığına dikkati çeken Erdem, "Ermenistan'ın tavrının bir mektupla kınanmasını ve tenkit edilmesini talep ediyorum" dedi.

Erdem, mektubun ardından NATO Parlamenter Asamblesi'nin harekete geçeceğine inandığını vurgulayarak, "Mutlaka Ermenistan'ın bu tavrı kınanacaktır" diye konuştu. Erdem, Ermenistan gezisi sırasında "1915 olayları soykırım değildir" dediği için Ermenistan Parlamento Başkanı Tigras Torosyan'ın sözlü tacizine uğramıştı.

Erdem'in bu sözlerinin ardından kendisine tahsis edilen makam aracı, eskort ve koruma da geri çekilmişti.

Erdem, Torosyan ile arasında geçen diyaloğun ardından yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

"Uçağım sabaha karşı saat 4.50 uçağıydı. Münih üzerinden Türkiye'ye gelecektim. Saat 03.00'te kalktım, aşağıya indim. Bana araba göndereceklerini söylemişlerdi. 'Araba gelecek, sizi alacak' demişlerdi. Gelirken VIP'den geçmiştik. Otel görevlilerinde bir tedirginlik vardı. 'Araba gelemeyecek, siz taksiyle gidecekmişsiniz' dediler. Ben tamam deyince, bir taksi ayarlamışlar, zaten her şey planlı. Bindim taksiye, yolda giderken bir hızlı araba geldi, durdurdu taksiyi. Bir şeyler konuşuyorlar, ben tedirgin oldum. İkaz ettim, uçağa geç kalacağım diye. Yolda taciz edildik. Sonra havaalanına geldim. Havaalanı çok kalabalıktı. Kuyrukta bekledim. Arkasından polisten geçerken diplomatik pasaportum olmasına rağmen ayakkabımı, ceketimi çıkarttırdılar. Bu şekilde arama ile taciz edildim. Pasaporttan geçerken polisin oyalaması ile karşılaştım. Polis, pasaportumu aldı gitti, uzun süre gelmedi. Aşağı yukarı 1.5 saatlik eziyetten sonra uçağa zor yetiştim. Bu uluslararası nezaket kurallarına kesinlikle uymaz."