Günlük koşturmalar ve rutin işler arasında pekçok güzelliğin gözümüzden kaçtığını farketmemiz mümkün olmuyor. Herkes, hangi sektörde ve pozisyonda olursak olalım kendi meşgalemiz ve sorumluluklarımızın çizdiği çerçevede debelenip duruyoruz. Bakışımızı dışarıya yöneltip olup bitenleri görmemiz zor oluyor.

Sanıyorum bu durum, içinde yaşadığımız çağın bir özelliğidir. Bir yandan ihtiyaçlar yapay bir şekilde artmış ve karşılanması için normalin üzerinde bir mesai gösterilmesi gerekiyor. Diğer yandan insanın kendisine ayıracağı, etrafında ne olup bittiğini takip edeceği bir zaman yok. Ayrıca her alanda yaşanan aşırı uzmanlaşma da insanı uzmanlığı dışında kalan konu ve işlerle ilgisiz hale getirmiş.

Boş zamanların doldurulmasında devreye giren televizyon, internet, spor vb. uğraş alanları da insanı çevresine karşı köreltmekte, etrafıyla iletişim kurmasını zorlaştırmaktadır. İnternet bir yandan insanları yeni bir dünyaya açarken ve iletişimde sınırları ortadan kaldırırken diğer taraftan yakın çevremizle bizleri yabancılaştırmaktadır. İnsan internetle dünyaya açılırken yakın çevresine karşı duyarsızlaşmakta ve yalnızlaşmaktadır.

Ben yıllardır mesleğim gereği İstanbul'dan Sakarya'ya gidip gelmekteyim. Bu bölgedeki olup bitenleri az çok bildiğimi ve tanıdığımı sanıyordum.

Ama geçen hafta sonunda şahit olduğum bir faaliyet, bu çevreyi bilmediğimi ayan beyan ortaya koydu. Biraz şaşırmakla birlikte bu durumun modern şehir insanı için fazla şaşırtıcı olmadığına kani oldum. Bu durum elbette hoş değil, ancak benim gibi herkesin karşı karşıya bulunduğu bir gerçektir.

Ulusal Bilgi Kongresi...

Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Ulusal Bilgi Ekonomi ve Yönetim Kongresi'ne Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ev sahipliği yaptı. İster ulusal, ister uluslararası nitelikte olsun bir kongreyi organize etmek başlı başına önemli bir iştir ve ciddi bir çalışmayı gerektirmektedir. Geçen seneden bu yana sürdürülen çalışmalar sonunda Kongre 15 ve 16 Eylül tarihlerinde Maşukiye'de Kartepe'deki Green Park Otel'de gerçekleştirildi.

Bu işin içerisinde olanlar bilir, kongre ile ilgili ilanların yapılması, tekliflerin alınması, bunların kabul edilip geri dönülmesi, tebliğlerin belli biri tarihe kadar toplanması, kongre öncesinde kitaplaştırılması, kongre mekanının hazırlanması, davetlilerin buraya intikali, salonların temini, ses düzeninden tercümeye kadar pek çok hazırlığın yetiştirilmesi gibi pek çok hazırlık kongrenin başarısını etkileyen hususlardır. Bunlar fedakar ve uyumlu bir ekibin gece gündüz çalışmasıyla ancak gerçekleştirilebilir.

Benim ancak ikinci gün (16 Eylül Cuma günü) katılabildiğim kongrede aynı anda dört ayrı salonda oturumların gerçekleştirilmesi, her bir oturumda üç veya dört tebliğin sunulması, dinleyicilerle canlı ve verimli tartışmaların yapılması bu tür faaliyetlerin akademik dünya için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktaydı. Özellikle dikkatimi çeken ele alınan yetmişe yakın tebliğlerin büyük kısmının genç akademisyenler tarafından sunulması ve çok çeşitli konularda olmasıdır. Mesela benim oturum başkanlığı yaptığım Kamu Yönetiminde Bilgi ve e-Devlet Uygulamaları oturumunda sunulan üç tebliğ de akademik hayatın ilk basamaklarında olan araştırma görevlisi veya yardımcı doçentler tarafından sunulmuştur.

Kartepe muhteşem bir tabiat harikası...

Bu tür kongrelere daha çok gençlerin itibar etmesi şaşırtıcı değil. Zira gençlerin akademik alanda yükselmeleri için bu tür faaliyetlerde bulunmaları bir zorunluluktur. Ayrıca bilim dünyasında gündemde bulunan konularla daha çok gençler ilgilidirler. Hele bilgi, yönetim ve iktisat gibi konularda yeni tezler, teoriler ve görüşler daha bir canlıdır. Gençler için bu tür kongreler bir fırsat ve önemli bir imkan olmaktadır. Bundan dolayı kongreyi tertip eden kişi ve kurumlara teşekkür etmek gerekir. Bu önemli bir tecrübedir ve kurumlar da bu tür faaliyetlerle akademik hayatta bir adım daha öne geçmektedirler.

Asıl dikkat çekeceğim husus kongrenin düzenlendiği Kartepe'nin muhteşem güzelliğiydi. Otobandan yaklaşık 25 km. mesafede, yağmur ormanları ve yeşillikler arasındaki bu mekan İstanbul'un hemen yanıbaşında. Ancak acaba buranın güzelliğinden kaç kişi haberdardır? İşte etrafımızı görmüyoruz derken buna işaret etmek istiyorum. Kışın bir kayak yeri olan Kartepe'de beş yıldızlı bir otel var. Etrafta telelskiler, telesiyejler mevcut. Bunlar kış mevsimi için. Yaz içinse muhteşem bir orman, yeşillik, zengin kaynak suları ve envai çeşit bitki. Gezmek, görmek, bir hafta sonu farklı bir gün geçirmek için ideal bir mekan burası. Devam eden yol inşaatının tamamlanması halinde daha da cazip hale geleceği kesin.

Son söz olarak biraz kendimize zaman ayırmamız, çevreyi görmemiz, kendimizi ve tabiatı dinlememiz gerekir. Kartepe bunun için ideal bir yer...

DAVUT DURSUN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan