Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
En fazla kaç gün askerlik borçlanması yapabilirim?
Arif TÜRE (makina teknikeri): Doğum tarihim 11.09.1969, sigorta başlangıcım 01.12.1992. Prim ödeme günüm 4429. Askerlik terhis tarihim 1991 (18 ay). Sigortam askerden sonra başladı, askerlik borçlanması yapabiliyor muyum; yaparsam maksimum kaç gün borçlanabiliyorum, emeklilik yaşımı etkiliyor mu? *Okuyucumuz, sigortalılığının başlangıcından önce askerlik yapmıştır. Bu durumda azami askerlik süresi kadar, yani 18 ay (540 gün) olarak askerlik borçlanması yapabilecektir. Ve bu borçlanma işlemi ve yasal şartlarıyla ödenmesi halinde, sigortalılığının başlangıcı, askerlik borçlanması yapılan gün sayısı kadar önce çekilebilecektir. Askerlik borçlanması yapılmaması halinde, 25 yıllık sigortalılık süresini, 54 yaşını ve 5675 prim ödeme gününü doldurması şartıyla emekliliğini isteyebilecek iken, 18 aylık (30x18=540 günlük) askerlik borçlanması yapılması halinde, sigortalılık başlangıcı, 1 yıl 6 ay öne çekilecek ve 01.06.1991 tarihinde başlayacaktır. Bu durumda 25 yıllık sigortalılık süresini, 53 yaşını (11.09.2022 tarihinde), 5600 prim ödeme günü doldurduğunda SSK'dan yaşlılık aylığını talep edebilecektir. 53 yaşını 11.09.2022 tarihinde doldurduğunda, diğer şartlar da yerine getirilmiş olacağından SSK'dan emekliliğini talep edebilecektir.
SSK hakkında dava açabilmek için red yazısı almak şart mı? Ersin KAPLAN (Muhasebe Elemanı): Değerli Üstadım, Yurtdışı Hizmet borçlanması hakkında SSK aleyhine dava açmamız için red yazısının olması mı gerekiyor, red yazısı olmadan da dava açabilir miyiz? Cevabınızı bekliyorum. *Okuyucumuzun sorusu, genel olarak dava açabilme kurallarıyla ilgili. Dava açabilmek için, mutlaka bir zarara uğrama ve hakkını alamama keyfiyetinin kanıtlanması gerekmektedir. Sadece emsal tutumlar gerekçe gösterilerek dava açılamaz. Bu anlamda, dava açılabilmesi için mutlaka talep hakkında başvuru yapılmalı ve kurumun yazılı cevabı alınmış olmalıdır.
Mahkeme yoluyla yaşımı düzelttirmem mümkün mü? Adnan MENDERES (işçi): Sayın Tahsin Bey, babam, beni küçük yazdırdığı için ilkokulu, 2 yaşında; ortaokulu 2 yıl ara verdikten sonra 7 yaşında; liseyi 12 yaşında bitirdim. Lisede staj yaparken 10/8/1980 yılında sigortalı oldum. O zaman doğum tarihim 1967 oluyordu. Yani 13 yaşındaydım ve benden malüllük primi kesiliyordu. 1982'nin 9 ayında, yaşımı büyültüp askere gittim. Şimdi büyültme yaşıma göre 43 yaşındayım. 2007'nin 5. ayında emekli olmam gerekirken, şimdi 2012 yılında emekli olmam gözüküyor. Burada babamın yaptığı hatayı ben çekmek zorunda mıyım? Size sorum, bunun mahkeme yolu açık mı; mahkeme bana emeklilik hakkımı verir mi? Beni aydınlatırsanız sevinirim. Sigorta başlangıcı sonrası yaş düzeltmesi (tashihi) konusunu daha önce de birkaç kere yazmıştım. Maalesef okuyucumuza bugünkü yasal şartlarda olumlu cevap vermek mümkün değildir. Ancak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden sigortalılığın başlangıcı, staj için yapılmış bulunan sigortalılık nedeniyle, 18 yaşın doldurulduğu tarih olacaktır. Mahkeme kararı öncesindeki doğum tarihi itibariyle, 1985 yılında 18 yaşının dolduruluyor olması ve bu tarihte yaş tashihi kararının alınmış (Eylül 1982 itibariyle) ve askerliğin yapılmış olması, farklı bir hukuki ihtilaf çıkarmaktadır, kanımca. Bu durumda SSK, sigortalılık başlangıcını mahkeme kararıyla belirlenen yeni doğum tarihine göre belirleyebilecektir. Bu konuya ilişkin SSK Başkanlığı'na bir dilekçe verilerek, görüş sorulmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Aleyhte cevap gelirse, iş mahkemesinde dava açmanın da yarar sağlayabileceğini düşünmek istiyorum.
Meslek Lisesi diplomasıyla girdiğim işten çıkarılır mıyım?
Asimsiz: Meslek Yüksekokulu mezunu olmama rağmen Endüstri Meslek Lisesi diplomamla bir kamu kuruluşuna işçi statüsünde sınavla işe girdim. Halen çalışmaktayım. Çalıştığım kurum meslek yüksek okulu mezunu olduğumu öğrenmiş olsa, iş akdim fesih edilir mi, buna kanunen bir yetkisi var mı? Bu konu hakkında bilgi verirseniz sevinirim. *Okuyucumuz, iş başvurusu şartları hakkında bilgi vermemiş. Ancak işe girdiği diplomaya ve bu seviyeden daha yüksek diplomaya sahibi olması nedeniyle, işverenliğin yanıltılması ve aldatılması keyfiyetine yönelik yorum yapmak, işçi lehine yorum ilkesi şartları da göz önünde bulundurulduğunda, mümkün olmamalıdır. Haklı çıkarma, yani tazminatsız çıkarma nedeni olarak yorumlanamayacağı görüşündeyim. Diğer bir ifadeyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere ve benzerlerine ilişkin II. Bendinin (a) fıkrasında tanımlanan bir olumsuzluğun bulunmadığı kanaatindeyim. Bu bakış açısına göre, okuyucumuzun iş sözleşmesinin feshi yasal olmayacaktır.
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |