Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
1- Kitabın kendisi sanki bir şahıstır, o anlatmaktadır.. olayları, şahısları, konuşmaları, şahısların içinden geçen düşünceleri ve duyguları.. anlatan, beyan eden nakleden kitabın kendisidir.. kitap söyleyendir, nakledendir.. değişik mekânlarda, değişik zamanlarda vukûbulan hâdiselerin hepsine de sanki kitap şahid olmuştur.. o sebeble o naklediyor.. kitap, anlatıcı olarak, her yerde ve her zamanda hâzır ve nâzırdır. 2- Olayları, yazarın veya roman kahramanının hatıratı şeklinde beyan eden romanlar.. hatırat parçaları şeklinde verilen bölümler bazen kronolojik sıraya göre verilir, bazen de takdim-tehir yapılarak zaman sırası değiştirilerek verilir.. meselâ, roman kahramanı, romana girerken, Cumhuriyet devrinde geçmiş bir bölümü anlattıktan sonra romanın kurgusu îcabı, Birinci Cihan Savaşı'nda cereyan etmiş başka bir bölümü anlatmağa başlar.. yani hatıratın parçaları zaman sırasına tâbî olmaksızın verilir.. 3- Bazı romanlar, baştan aşağı mektuplardan ibarettir.. yâ bir kişinin başka bir kişiye veya ayrı ayrı kişilere yazdığı, yahut ta birçok roman kahramanının birbirlerine yazdığı mektuplardan meydana gelir.. mektuplarda anlatılanlar birbirini tamamlar ve vurgulanmak istenen gerçeklerle verilmek istenen mesajlar, telkin edilmek istenen duygular mektuplara yerleştirilmek suretiyle tebliğ edilir. 4- Bazı romanlar da, saydığımız üç tarzın karıştırılması suretiyle vücuda getirilen bir tertip dairesinde yazılır.. bir kısmı kitabın ifadesiyle, bir kısmı hatırat şeklinde, bazı kısımları da mektup tarzında kaleme alınmış, karışık bir tahrir tekniği takibedilmiştir.. 5- Bazı romanlar, senaryo tekniğinden de faydalanmak suretiyle yazılmaktadır.. bir senaryoda hareketler ve mekânlar nasıl tasvir ve tafsil edilerek konuşmalarla birleştirilirse, romanın bazı parçalarının mekân ve şahısları da o şekilde tarif ve tasvir edilir.. bu tasvir ve tarifler ya parantez içinde gösterilir.. yahut ta asıl metin parçaları arasına monte edilir. 6- Bir de tam manâsıyle "senaryo-roman" diyebileceğimiz bir roman tarzı vardır.. bu tip roman, filmi çekilmek için değil, yalnız okunmak için yazılmıştır, diyebiliriz.. bununla beraber günün birinde usta bir rejisör bu senaryo-romanı bir film haline getirebilir.. senaryo-roman'ı bir başka ifade ile senaryo diye isimlendirsek de yanılmış olmayız... 7- Roman ailesinin dil ve kurgu bakımından bir başka çeşiti de "tiyatro-roman" diyebileceğimiz bir tarzıdır.. tiyatro veya piyes'in biraz daha romanlaştırılmış şekli olarak düşünebiliriz.. bir romana tiyatronun sahne ve perdeleri yerine geçecek bir taksimat vermek, ayrıca tiyatronun (hareketleri ve mekânları anlatan ibarelerini) monte etmek veya karıştırmak suretiyle bir "tiyatro-roman" türü vücuda getirilmektedir ki, bu da bir çeşit roman sayılabilir. Sözümüzü noktalarken şu hususu belirtelim ki, ifade tekniğinden daha önemli olan unsurlar, romanın içeriği (muhteviyatı), mesajları ve dilidir.. ifade tekniği, sadece bir usul ve bir vasıtadır.
|
|