Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
VAVEK Başkanı Rıdvan Selçuk: Vatandaşlar sadece şikayet ediyor. Oysa vergi ödeyen mükellef bilinciyle hakkını aramayı öğrenmeli
Vergiler Türkiye'de pekçok ülkede uygulanan oranların üzerinde. Bu durumun farkında olan vatandaş ise hak aramak yerine sadece şikayet ediyor. Bu yüzden 'vatandaşın vergisini koruma' işi de emekli bürokratlara kalmış durumda. Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VAVEK) bu amaçla, Batı ülkelerinde yerleşmiş olan vergisini ödeyen vatandaş bilincini Türk vatandaşında da oluşturmak için kuruldu. Dernek Başkanı Rıdvan Selçuk, hedeflerinin vergi ödeyenin hesabını sorabilir hale gelmesini sağlamak olduğunu belirtiyor. Selçuk ile yaptığımız röportajın ayrıntıları şöyle: Yüksek vergilerin sebebi sizce nedir? Bazıları için Türkiye vergi cehennemi adeta. Doğrudur "bordrolu" ücretliler ve dar gelirli kesimler üzerindeki dolaylı vergi yüklerini dikkate aldığımızda bu kesimler için de bir vergi cennetinden bahsedemeyiz. Peki ne yapmalıyız. Teknik anlamda ise her türlü kayıt dışılıkla ciddi bir mücadele azmi gerekiyor. Çünkü kayıt dışılığı önleyebildiğiniz ölçüde vergi gelirlerinizi artırmanız, vergi gelirlerinizi arttırdığınız ölçüde vergi oranlarını düşürmeniz, vergi oranlarını düşürdüğünüz ölçüde de vergi yükü ağır kesimler üzerindeki vergi yükünü hafifletmeniz mümkün bulunuyor. Özellikle hangi konularda size şikayet geliyor? 1997 yılında faaliyete başlayan yaklaşık 200 üyeli Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği'ne kurulduğundan bugüne kadar sadece 10 kişi başvurarak vergiden yana dert yandı. Bu başvurular da Motorlu Taşıtlar Vergisi'yle sınırlı kaldı. Vergi bilincinin küçük yaşta geliştirilmesi gerektiğini savunan dernek, okullarda okutulmak üzere ders çalışması yapıyor. AB'de vergiler düşük olmasına rağmen en ufak bir vergide halk ayakta... Bizde neden böyle değil sizce? AB girdiğimizde sanırım bu sorun ortadan kalkar mı? AB üyesi ülkelerde bırakın dernekleri, bizatihi bireyler toplumu ilgilendiren konularda son derecede hassas davranıyor ve menfi veya müspet tavırlarını her platformda ortaya koyuyorlar. ABD veya batı Avrupa kaynaklı filmlerden hatırlayanlarımız vardır, kamu otoritesi nezdinde hak arayan bireylerin "....Ben vergi ödeyen bir mükellef olarak.." ifadesiyle başlayan konuşmaları söz konusu. Danimarka'nın nüfusu 5 milyon civarına iken 25 milyona yakın dernek ve benzeri sivil toplum örgütü üyesi bulunuyordu. Yani kişi başına 5 dernek düşüyordu. Bu kadar yoğun bir sivil denetim ister istemez ülkeyi yönetenlerin toplumun sesine ve ihtiyaçlarına daha fazla dikkat etmeleri sonucunu doğuruyor. Tepkisini koymayan vatandaş bize gelsin
Vatandaş en çok dolaylı vergilerden müzdarip. Bu durumda vatandaş ne yapmalı? Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının 2005 yılı sonu itibariyle yüzde 73'lere ulaşması bekleniyor. Vatandaşın dolaylı vergilerle (katma değer vergisi, özel tüketim vergisi vb) ilgili düzenlemeler yapılırken tepkisini koyması lazım. Tepkisini koyamayanlara da bizim gibi örgütlerle işbirliğine girmelerini öneriyorum. Vergi bilinci aşılanmalı
Vatandaşlarımıza alışverişlerimizde almadığımız bir fişin ödenmeyen vergisinin bize çocuğumuzun okulunda kışın kaloriferlerin yanmaması, tedavi olacağımız hastanede uzun süre sıra beklememiz olarak geri döneceğini anlatmamız lazım. Vatandaşlarımızın vergi bilinçlerinin geliştirilmesinde ise bizim gibi sivil toplum kuruluşlarına ve basın-yayına yol gösterici olmak, öncülük etmek gibi görevler düşüyor.
|
|