T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
O K U R S Ö Z C Ü S Ü | 5 ARALIK 2005 PAZARTESİ | ||
|
Yeni Şafak, geçen hafta Eğitim-Sen'in Ankara'daki eylemini haber yaptı. Okurlarımız arasında, haberin yeterince 'adaletli' yazılmadığını düşünenler var. Gelin, haberin içindeki 'adalet'i birlikte yargılayalım. Biraz 'öznel' (Sübjektif) olacak ama, 'adalet' benim gözümde bir çok toplumsal 'ilke'den önce gelir. Çünkü, el-adlu esasül mülk'tür; yani adalet mülkün temelidir. Adalet yoksa, hiç bir şey yoktur. Adalet, tabii ki haberde de gereklidir. Sinan Doğan adlı okuyucumuz, 27 Kasım'da, 'Yakışmadı' başlığıyla yer alan Eğitim-Sen eylemi hakkındaki haberin, gazetenin 'tarafsızlığına' gölge düşürdüğünü yazıyor. Ayrıca, "Olaylara AB açısından bakmanız da cabası. Yani AB görmezse vatandaşa cop kullanmak meşru mu olacak?" diye soruyor. Evet, haber, 1. sayfadan, 'Yakışmadı' başlığıyla veriliyor ve "Polis ve Eğitim-Sen biraraya gelerek Ankara'nın ortasında taşlı, sopalı çatışma görüntüleri verdiler' spotuyla devam ediyor. 1. Sayfadaki başlık ve spotlar, Ankara'nın ortasında polisin sendikacıları coplamasını 'yakışıksız' bir durum olarak niteliyor ve bu görüntünün sorumluluğunu, cop kullanan polisle, bazı formaliteleri yerine getirerek daha sorunsuz bir eylem yapma imkanına sahip olduğu halde bunu yapmamayı tercih eden sendikacılar arasında paylaştırıyor. Aynı hassasiyetin, 'polis cop kullanmak zorunda kaldı' ifadesi dışında, iç sayfada da devam ettiğini söyleyebiliriz. 'Polis cop kullandı' denilse haber daha doğru bir yerde durmuş olurdu. Haberin iç sayfadaki başlığı, 'AB'ye yine dayak görüntüsü verdik'. Eğer bu ifade, olayın bir boyutunu yansıtmak amacıyla kullanılmışsa, kabul edilebilir. Ama, göstericileri coplamanın tek sakıncası bu işin AB'nin görebileceği bir yerde yapılması anlamına geliyorsa, elbette ki çok yanlış. Ancak, haber, birinci sayfadaki başlık ve spotlarıyla birlikte okunduğunda, (birinci sayfada AB lafı hiç geçmiyor) belli bir 'denge' kurulabiliyor.
Gazetenizi ev halkınız da sizin kadar okuyor mu
Yeni Şafak'ı evinize getirdiğinizde, sadece siz okuyorsanız bir eksiklik var demektir. Yeni Şafak, bütün ev halkının severek okuyacağı bir gazete için hazırlık yapıyor Gazete, özellikle 'şehirli' insanın hayatında neredeyse 'vazgeçilmez' hale gelmiş bir iletişim aracı. Eğer sabahleyin nasıl bir güne başladığınızı bilmek, ülkenizde ve dünyada neler olup bittiğini anlamak sizin için önemli bir şeyse, bir hatta birden fazla gazeteye göz atmayı bir ihtiyaç olarak görüyorsunuz. Diyelim, bir babasınız, Yeni Şafak okuyorsunuz ve gazetenizin, Türkiye'yi ve dünyayı algılama, neler olup bittiğini anlama konusunda size katkıda bulunduğunu görüyorsunuz. Ya da okuyan, düşünen, yeryüzüne 'dikkatli' bakan bir genç kız ya da hanımsınız. Ve gazetenizin, sizin bakışınızı güçlendirdiğini düşünüyorsunuz. Peki, gazeteyi evinize götürdüğünüzde, eşiniz, çocuklarınız, kardeşleriniz, anneniz yani diğer hane halkı, gazetenizi sizin bulduğunuz kadar ilgi çekici buluyor mu? Bize göre, bir gazetenin ne kadar gazete olduğu, 'hane halkı'nın gazeteye gösterdiği ilgiyle doğru orantılıdır.
Sık sık, Yeni Şafak'ın bu yönüyle ilgili mektuplar alıyoruz. Bu mektuplara kısaca, şu cevabı vermek istiyoruz:
Yeni Şafak'ta çocuk bakışı da olmalı
Bu servisin kurulması çok iyi olmuş, çünkü okurlar olarak önceden kime ne söyleyeceğimizi sahiden bilemiyorduk. Yaklaşık 10 yıldır bu gazetenin okuruyum. Yapılan son değişiklikler, beklediğimiz değişikliklerdi, umarım daha iyiye gider. Ben özellikle bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum: Gazetedeki çocuk bakışı eksikliği. Biliyorsunuz Yeni Şafak evlere bir aile gazetesi olarak giren bir gazete. Böyle bir gazetede çocuklar için bir sayfa veya yarım sayfa olmaması çok fena. Böyle düşünen bir tek ben değilim. Sıkı yeni şafak okuru arkadaşlarım da benzer kanaatler taşıyor.
Başka gazete almak istemiyorum
Ben Yeni Şafak Gazetesi'nin 8 yıllık abonesiyim. Gazeteyi vapurda veya otobüste okurken çevremdekilerin gazetemi okumalarına fırsat vermek için sayfayı hemen çevirmiyorum. Benden sonra başkaları da okuyabilsin diye bazen uygun bir yere bırakıyorum. Yalnız ben aradığım her şeyi gazetemde görmek istiyorum. Mesela hafta sonu sinema tiyatro vs.'nin yer ve saatlerini, tüm spor karşılaşmalarının yer ve saatlerini gazetemde görmek istiyorum. Bunları öğrenmek için başka gazete almak istemiyorum.
Türkiye, 'hassas konuları' nasıl tartışıyor? Göztepe Parkı'ndaki 'yeşil'i koruma bahanesiyle yapılan cami karşıtı gösteri, ve OYAK'ın Erdemir hisselerinin bir kısmını Fransız şirketine satışı geçen hafta sonu Yeni Şafak'ın manşetindeydi. İki haber de, ülkemizde tartışmaların hangi ölçüde 'ahlaki' bir düzlemde yapıldığının birer göstergesiydi. Geniş yankı bulan bu haberlerimiz, hafta sonuna rastladığı için değerlendirmeye alınamadı. Haftaya, bu konularla yeniden buluşmayı diliyoruz.
Şemdinli olayları
Gazetenizin abonesiyim. Fakat son günlerde şemdinli olayları altında askere ve polise haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bu ülkenin temeline dinamit koymayalım.
Devletin, halkın güvenliğini sağlamak için terörle mücadele etmesi, terörü önlemek için bütün 'meşru' vasıtalara başvurması bir 'görev'dir. Şemdinli olayında sorun, insanları vasıtaların 'meşru' olduğu konusunda kuşkuya düşürecek gelişmelerin gündeme gelmesi. Böyle durumlarda, basının 'meşru' olan tutumdan yana bir tavır takınması gerekiyor. Çünkü yasal olmayan yöntemler, sadece toplumun daha çok bölünmesine yardım ediyor. Deneme sınavının baskı ve mizanpajı
Öğrenciler için hazırlamış olduğunuz deneme sınavı için teşekkür ederim. Ama ilk baskısı gerçekten çok kötü hem küçük yazılmış hemde okunması zor bir baskı yapılmış umarım bir dahaki deneme daha iyi olur saygılarımla...
-Anlaşmalı eğitim kurumuyla görüştük. Deneme sınavının önümüzdeki cuma yayımlanacak nüshası daha güzel ve okunaklı olacak. Selamlar.
Yayın hayatına ilk atıldığından bu yana gazetenizin abonesiyim. Son dönemde gazetede kullanılan bazı yazı tiplerinden rahatsızım. İlk bakışta hemen algılanıp okunamıyor. Daha rahat algılanabilen yazı tipleri ile değiştirebilirseniz iyi olur diye düşünüyorum.
Gazetenizin iki yıldır abonesiyim. Gazetenizi ve verdiğiniz kitapları beğeniyle okuyorum. Böyle bir kültür hizmetinden dolayı Allah sizlerden razı olsun.
Yusuf Kaplan'ın sayfası okunmaya değer. Başarılarınızın devamını dilerim.
Beşiktaşın bu gidişi çok kötü .Bu kötü gidişin durmasını istiyoruz.
Sevgili Yeni Şafak yönetimi size kaliteli yayınlarınız ve özellikle Ali Murat Güven'in sinema hakkında merak ettiklerimizi öğrendiğimiz yazılarına gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Bu sabah saat 07:50'de, Konutkent Mahallesinde her zaman gazetenizi aldıgım bayide Yeni Şafak yoktu. Sonra ODTÜ'ye geldim. Gazete bayiine gittim. Gelmedi dediler. Benim açımdan bayağı vakit kaybı oldu.
Geçen bayram Yalova'da idim ve ne yazık ki, bir-iki gün gazeteyi öğleden sonra bayilerde bulamadım. Acaba az sayıda mı gazete yolluyorsunuz, yoksa bazı yerlerde mi yığılma oluyor. Benim baktığım yerler İskele civarı idi. Saygı ve sevgilerimle.
Müslümanların onca sorunu varken neden Tom Cruise'ın karısı ile ilgili faydasız magazine yer veriliyor?
Mesajıma cevap vermeniz beni çok mutlu etti. Aslında cevap verileceğini ummuyordum. Sadece kızdığım şey, geçenki yazınızda katsayı meselesine çok az bir yer ayırmış olmanızdı. Mazur göreceğinizi umuyorum. Siz de biliyorsunuz ki hayatıyla oynananlar bizleriz.
Okurun duygularına tercüman olduğunuz için teşekkür ediyorum. Ben de kendimi Yeni Şafak camiasına dahil sayıyorum. Gazetenin kağıdından başlamak üzere, fotoğraflar, sayfaların üstlerine çekilen kalın çizgiler iç açıcı değil. Kültür sanat kanayan yaramız. İnternet yayını çok şükür düzeldi. İnşallah dileğimiz daha güzel Yeni Şafak olmaya doğru gitmesi. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |