AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Sezer, Baykal'ı Anayasa Mahkemesi Başkanı yapsın!..

Bir ülkenin yönetiminde sosyal demokratlar, sağcılar, liberal sağcılar, muhafazakar demokratlar, hatta sosyalistler olabilirler. Aynen bir ülkenin cumhurbaşkanlığı makamında da bu görüşlerin herhangi birine sahip bir cumhurbaşkanı da bulunabilir. Bu son derece normal ve de demokrasinin gereğidir.

Normal olmayan, bu cumhurbaşkanının devletin bağımsız kurumlarını bir partinin üyesi olan insanlarla, daha da önemlisi kendi siyasal tercihi doğrultusundaki bir partinin üyeleriyle doldurmasıdır. Sanıyorum neden bahsettiğimi anladınız. Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Sezer Anayasa Mahkemesi üyeliğine Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve aynı zamanda CHP üyesi Özdemir Özok'u atadı. Kelimenin tam anlamıyla bir skandal...

Özdemir Özok, Sezer'in kendisinin CHP üyesini olduğunu bilmediğini söylemiş. Hiç böyle bir şey olabilir mi? Hele ki bütün atamalarda kılı kırk yaran, hükümetin gönderdiği atama listelerini aylarca masasında bekleten Sezer bilmeyecek ha... Hiç sanmam. Çünkü Özok 14 Temmuz'da CHP üyeliğinden istifa ediyor, 15 Temmuz'da ataması yapılıyor. Belli ki, Sayın Cumhurbaşkanı bu atamayı göstere göstere yapmış...

Hele şükür ki, Sayın Özok demokratik nezaketle bağdaşmayan bu atamayı kabul etmedi de "skandal" çabuk önlendi. Düşünebiliyor musunuz, bütün siyasal ve ideolojik tercihlerin üstünde bulunması gereken ve aynı zamanda "adalet" dağıtan bir yüce mahkemenin üyelerinden birisi CHP üyesi. Oldu olacak, Sayın Cumhurbaşkanı CHP lideri Baykal'ı da Anayasa Mahkemesi Başkanı yapsaydı...

Zaman zaman siyasal rekabeti de doğrudan ilgilendirecek davalarda bu CHP'li üye de oy kullanacak. Doğrusu, böyle bir atamanın toplumun vicdanında yaratacağı tahribatı düşündükçe insanın tüyleri diken diken oluyor.

Daha da önemlisi, toplumun adalete olan güven duygusunu dinamitleyecek bir girişim olmasıdır. Kim ne derse desin, bunun adına yargıyı siyasallaştırmak denir. Cumhurbaşkanı Sezer'in bu atama girişimi maalesef kendisi açısından bir talihsizlik olmuştur. Çünkü, bundan böyle toplum Sezer'in doğrudan yapacağı bütün atamalara kuşkuyla bakacaktır.

Ne yazık ki bu olay, Cumhurbaşkanı Sezer'in bağımsızlığına da gölge düşürmüştür. Mesela bundan sonra, siyasal iktidarın Çankaya'nın onayına sunduğu atamalar konusundaki Sezer'in vereceği kararlar da ne yazık ki tartışmalı hale gelecektir.

Çok tabiidir ki, insanlar Sezer'in kararlarında "CHP'li bakış"ın etkili olup olmadığını merak edeceklerdir. Maalesef, bu talihsiz atama Sezer'in tarafsızlığına gölge düşürmüştür. Bundan böyle Sezer'in yapacağı her atamaya toplum, "Acaba Sayın Sezer devletin bağımsız kurumlarını kendi ideolojik görüşleri doğrultusunda politize mi ediyor" kuşkusuyla bakacaktır. Ne yazık ki bu kuşku, hem yargıya hem de bağımsız kurumlara olan güveni zedeleyecek bir kuşkudur.

Sayın Sezer toplumsal hafızada güven tahribatına yolaçan bu hatayı nasıl telafi eder bilemeyiz ama demokratik yönetimlerin bu tür hatalara tahammülü yoktur.


21 Temmuz 2003
Pazartesi
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED