AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Geçmişe yönelik borçlanma

Hasan H.ÖZDEMİR (TİREBOLU / GİRESUN): 23 Haziran 2003 tarihli yazınızı okudum. Babamın Adı : Ali ÖZDEMİR, Doğum Tarihi : 10.03.1935 olup, sigorta numaraları: 3486024 ve 5468555 tir. Babamın SSK kayıtlarında 4 gün sigorta primi görünmektedir. Bu durumda geçmişe dönük borçlanmak suretiyle emekli olması mümkün müdür? Eğer emekli olması mümkünse ne yapmamız gerekiyor ?

Okuyucumuzun sorusuna olumlu cevap vermek mümkün değil. Çünkü aktüaryel dengeleri bozduğu ve sosyal sigortacılıkla bağdaşmadığı için, hiçbir şekilde geçmişe dönük borçlanma imkanı tanınmamaktadır. Sosyal Sigortalar Kurumu'nda geçmişe dönük olarak askerlik borçlanması dışında borçlanma sistemi yoktur. Ve ayrıca yeni düzenleme ile getiren esaslar doğrultusunda isteğe bağlı sigortalılık da zorlaştığından, bu yöntemi de önermiyorum. Çünkü babası, 68 yaşını doldurmuş durumda ve çalışarak 1080 günü tamamlamasından sonra isteğe bağlı sigortalılık için Kurum'a başvurabilecektir. Bu şartlar altında okuyucumuzun babası emekli olamayacaktır.

B. C. BAL : Öncelikle gazetedeki yazılarınız için teşekkür ediyorum. Benim sizden öğrenmek istediğim yeni çıkan İş Kanunu'nun iş güvencesi yönünden özel banka çalışanlarının sosyal haklarını nasıl etkilediği. Eşim özel bir bankada vezne memuru olarak çalışıyor. (Tabi ki buna çalışma denirse, resmen eziyet görüyor. Bankanın diğer çalışanları da aynı şekilde.) Sabah saat 08:30 da başlayan günlük çalışma, akşamları bitmek bilmiyor. Bazen 21:30-22:00'lere kadar çalışıyor. Saat 09:00'dan önce hiç çıkamıyor. Ve çoğu hafta sonları da gündüzleri çalışmaya devam ediyor. Bankadaki görevi memurluk olduğu için de hiçbir şeye itiraz edemiyor. Ve işin kötü yanı, bu fazla çalışmaları için hiç bir ücret alamıyor. Adını vermek istemediğim bu bankanın aynı zamanda bir de sendikası var. Ve çalışanlarının haklarını sözde savunuyor. Ama sadece sözde ve sözleşme metinlerinde savunuyor. Sendikanın en son banka ile yaptığı toplu iş sözleşmesinde 'Banka çalışanları en çok günde 3 saat ve yılda toplam 270 saat fazla çalıştırılabilir ve bunun için de fazla mesai ücreti ödenir ' diyor. Fakat gerçekte bu hükümler, eşimin çalıştığı şubede uygulanmıyor. Diğer şubelerde uygulanıyor. Bu konu ile ilgili nereye şikayette bulunabilirim ? Eşimin bu şikayetten dolayı iş akdi fesh olabilir mi ? Yeni çıkan kanunlara göre banka yönetimini mahkemeye versem, geriye dönük olarak hakedilen fazla çalışma ücretlerini alabilir miyiz ?

Okuyucumuzun eşi, eğer toplu iş sözleşmesini imzalayan sendikanın üyesi ise veya dayanışma aidatı ödeyerek sözleşmeden yararlanıyorsa, kaydettiği hüküm uygulanacaktır. Kaldı ki 1475 sayılı eski İş Kanunu'nun 35. maddesi ile 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı yeni İş Kanunu'nun 41. maddesi, fazla çalışma ücretini düzenlemiştir. Bu hükümlere göre, haftalık çalışmanın 45 saati aşan kısmı fazla çalışmadır. Eğer hangi tarihte ne kadar saat fazla çalışma yapıldığı tespit edilebiliyorsa, öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından idari inceleme yapılabilmesi için, anılan Bakanlığın ilgili Bölge Müdürlüğü'ne yazılı olarak başvurulması gerekmektedir.

İş Müfettişi incelemesi için, anılan Müdürlükçe, başvuru dilekçesi ve varsa eki belgeler, ilgili İş Teftiş Grup Başkanlığı'na gönderilecek. Grup Başkanlığı tarafından yapılacak bir program doğrultusunda başvuru, İş Müfettişi marifetiyle incelenecek ve düzenlenecek inceleme raporunun sonucu doğrultusunda, taraflara bildirim gönderilecektir. Eğer işverenlik, rapor sonucu fazla çalışma ücretlerinin zamlı olarak ödenmesinin tebliğine rağmen ödeme yapmıyorsa, görevli iş mahkemesinde, yasal faiz de talep edilerek, dava açılmalıdır. Burada zamanaşımı faktörünü gözönünde bulundurmak gerekli. Borçlar Kanunu ve yeni İş Kanunu'na göre, fazla çalışma ücreti de diğer ücretler gibi, beş (5) yıllık zamanaşımına tabidir.

4773 sayılı Kanun ile getirilen iş güvencesi hükümlerinin bazılarını değiştiren 4857 sayılı Yeni İş Kanunu da iş güvencesi hükümleriyle işçileri feshe karşı korumaktadır. Yurtiçinde birçok yerleşim yerinde faaliyet gösteren banka şubelerinin en az 30 işçi çalışması kriterine sığınmaları mümkün değildir. Öyleyse 18. maddede düzenlenen "feshin geçerli sebebe dayandırılması" ilkesinin uygulanması sırasında, geçerli olmayan sebeplerden olan "Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak" durumunda kalan işçinin iş sözleşmesi feshedilemez. Eğer feshedilirse iş güvencesi hükümleri doğrultusunda işe iadenin sağlanması için görevli iş mahkemesinde işçi tarafından dava açılabilecektir.


7 Temmuz 2003
Pazartesi
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED