Lucescu isteseydi.... İnansaydı hocamız!.. Lazio'yu Roma'da devirebilirdi Kartal... Ama, tüm sezon boyunca birçok maçı seyrederken mide ağrıları çeken ve 90 dakikanın biran önce bitmesi için dua eden Kartalseverleri kahr eden o korku duygusunu birtürlü içinden atamadı sevgili hocamız... Alaves gibi ahı gitmiş vahı kalmış bir takım karşısında bile ayni korku yaşanmadı mı?..

Sahasında iki aydır maç kazanamıyan, paralarını alamadıkları için futbolcuları yöneticilerine bozuk çalan Lazio Roma'da geçilse UEFA kupasında kim duracaktı Kartal'ın önünde... Celtic mi yoksa kupayı bedavadan eline geçiren Porto mu?... Geçiniz efendim geçiniz!... İçim kan ağlıyor desem de neye yarar ki?..

Tıpkı Dünya kupasını elden kaçırışımız gibi!..

Zaten Şenol hoca ile Lucescu'nun bu benzerliği beni gerçekten şaşırtıyor...

Bu ikilinin ayni korku tünelinden geçtiklerine yemin edesim geliyor adeta..

Dünya kupasındaki iki Brezilya maçı ile son olarak Konferedasyon kupası için oynadığımız Brezilya maçlarını videodan bir kere daha izleyin ne demek istediğimi anlıyacaksınız!..

Şenol hoca korkmasa, avucumuzun içine kadar gelen şansı elinin tersi ile itmeyerek gol yemeden önce atmayı veya gol attıktan sonra topyekun defans yapmamayı düşünse bugün Dünya kupası bizim olabilirdi!..

Evet ben, Dünya Şampiyonluğu dururken üçüncülüğe sevinemiyorum...

Beşiktaş'ın UEFA Kupası'nda çeyrek final oynaması tatmin etmiyor beni!..

Benim medyamın deyişiyle sırf bunun için bir futbol fakiri isem öyle kalmakta da devam edeceğim!..

Bakın Beşiktaş'ı anlatırken nerelere geldik!.. Bir benzer yapı bizi nereler uçurdu!..

Kazanan eleştirilmez!.. Çünkü O kazanmıştır ve hatalar sıfıra indirgenilir!..

Peki ama neyi kazanmıştır niye sorulmaz?..

Birşeyi kazanırken diğerini nasıl yitirdiği neden irdelenmez?..

Toplum olarak bu denli eziklik duyguları taşır yenilgilere bile kılıf hazırlarsak biryere ulaşamazyız...

Fransa'ya 3-2 yenildikten sonra bile zafer naraları atmanın nasıl bir anlamı olabilir?

HÜROL BİLAL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu