Saros Körfezi açıklarında meydana gelen ve Çanakkale'de şiddetli hissedilen depremi değerlendiren uzmanlar, son depremin niteliklerinin ve karakterinin tam olarak bilinmediğini, ama Kuzey Anadolu fayının Ege uzanımı üzerinde oluştuğunun bilindiğini söylediler.

Depremin bir iki ay öncesinde bölgede aktiviteler oluştuğunu belirten İ.Ü. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, "Biri 1912'de olmak üzere daha önce burada oluşan ve büyüklükleri 7 civarındaki depremlere baktığımızda, o depremlerin de öncü depremleri olduğunu görüyoruz. Benzeşim var" dedi. Saros'ta oluşan depremin Marmara ile doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını ifade eden Gündoğdu, "Marmara'nın güneyini çok fazla bilmiyoruz. Dolayısıyla genel tektonik hareketler için bir şey söyleyemeyiz. Ancak, burada eğer büyük bir deprem olma ihtimali varsa, ben bunun batıya yani Ege içine doğru olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

İ.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Alptekin ise bu bölgede daha önceki yıllarda da benzer büyüklüklerde çeşitli depremler oluştuğunu belirtti. Son depremin Kuzey Anadolu fayının ucunda meydana geldiğini belirten Alptekin, "Bu depremin fayın Marmara Denizi içindeki kısımlarını direkt olarak etkilediğini söylemek mümkün değil. Ama küçük miktarda etkileşimi vardır" dedi.

Tetikleyebilir

Conrad Otel'de düzenlenen "Uluslararası Yön-Eylem Araştırması Konferansı"nın açılışında gazetecilerin Saros Körfezi'nde meydana gelen depreme ilişkin sorularını cevaplandıran Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu da Saros depreminin Marmara Denizi'ndeki fayı tetikleyip tetiklemeyeceği sorusunu "Bir deprem, başka bir depremi tetikleyemez diyemeyiz. Çok küçük bir ihtimal de olsa tetikleyebilir ama hiçbir tetikleme olmayan durumlar da çok daha fazla" diye cevaplandırdı.

Prof. Dr. Ercan: Sürpriz oldu

Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Çanakkale'deki deprem ile ilgili olarak, Marmara'da iki parçalı bir kırılma beklediklerini kaydederek, "Bu parçalardan biri Sivriada ile Saros Körfezi'nin girişi olan Mürefte arasında, diğeri ise Saros Körfezi'nde olacaktı. Saros Körfezi uzun süredir bir dinginlik içinde idi. Bu dinginlik biraz bizi şaşırtıyordu. Saros Körfezi'nde doğrusu acil bir deprem beklenmiyordu. Bu biraz sürpriz sayılır" diye konuştu. Depremin bir ön gerilim boşalması olarak görülebileceğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Yani, 5.3 büyüklüğündeki deprem öncüdür demek istemiyorum, ama bu depremler hiçbir zaman beklediğimiz depremi engellemeye yetmez" dedi.

Üşümezsoy: Bu fay değişik

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy depremin Kuzey Anadolu fay hattında meydana gelmediğini belirterek şunları söyledi: "Tekirdağ Silivri fayı daha sonra Saros'a doğru uzanmakta ve fay birbiri ardından devam eden bir sistem olarak Kuzey Ege'ye kadar devam etmektedir. Bu tip depremler Yunanistan açıklarında, Kuzey Ege'de 1981 ve 1983'te 6.9 büyüklüğünde olmuştu. Bu Tekirdağ fayının devamındaki bir sistem. Kuzey Anadolu fay sistemi değil ama, Batı Ege, Batı Marmara sistemi. Benim üzerinde durduğum Tekirdağ fayı, bu fayın devamını oluşturuyor. Ama bu fay 17 Ağustos depremindeki fayın devamı değil."

RECEP YETER, SELAH KEMAOĞLU İSTANBUL

« Geri Dön