Finans piyasalarında yaşanan dalgalanmalara bir de Irak krizi eklenince iyice tedirgin olan yatırımcılar altına adeta hucum etti. Finansal yatırım araçları arasında, bu yıl Ocak ayında, en fazla reel getiriyi altın sağladı. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, toptan eşya fiyatları (TEFE) ile indirgenerek yapılan hesaplamalarda, altın (külçe) Ocak'ta yüzde 3.3 reel getiriyle yatırımcısını sevindirdi.

Ocak ayında borsaya yatırım yapanlar yüzde 15.4, dolara yatırım yapanlar yüzde 1.5 ve mevduat faizine yatırım yapanlar da yüzde 1.9 reel olarak zarar ederken, söz konusu ayda eurodaki reel artış yüzde 2.2 oldu. Ocak ayı itibarıyla son bir yıla bakıldığında ise yine altına yatırım yapanlar kazanırken, İMKB'ye, dolara yatırım yapanlar reel olarak zarar etti. Enflasyondan arındırıldığında doların son bir yıldaki reel kaybı yüzde 8.1 ve Borsa'nın da yüzde 40.7 olurken, mevduat faizinin reel getirisi yüzde 20.1, altının yüzde 15 ve euronun da yüzde 9.8 olarak gerçekleşti.

'Altın fırsatı' kaçırıyoruz

Bu arada 580 noktada 6 bin 500 ton altın rezervine sahip olan Türkiye'nin, 70 milyar dolarlık sarı servetin üzerinde oturduğu, ancak anti-siyanür cephesinin engelleri nedeniyle bu serveti kullanamadığı ileri sürüldü. Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından yapılan "Altın Fırsatlar" konulu rapor, Türkiye'nin sahip olduğu altın rezervinin değerinin 70 milyar dolar, bu rezervin ülke ekonomisine katılması durumunda yaratacağı katma değerin ise 300 milyar dolar olduğunu ortaya koydu.

Yabancı lobiler devrede

Siyanür kullanıldığı gerekçesiyle altın çıkarılmaması yönünde yabancı ülkelerin Türkiye'de lobi faaliyetlerinde bulunduklarına dikkat çekilen rapora göre, 580 ayrı noktada 6 bin 500 ton altın rezervine sahip olan Türkiye'nin, bu rezervin 300 tonunu hemen işlemeye hazır durumda olduğu belirtildi.

Türkiye'nin 6 bin 500 ton altın rezervi ile dünyada ikinci sırada geldiği belirtilen raporda, buna karşın, 10 yıllık dönemde 1350 ton altın ithal ederek 15 milyar dolar paranın yabancı ülkelere ödendiği belirtildi.

Raporu değerlendiren ATO Başkanı Aygün, altın madenlerinin ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Altın maden sahalarının çalıştırılmaya başlanmasının bölge insanına da istihdam sağlayacağını, göç olayını engelleyeceğini, bölgelerarası gelir uçurumunu azaltacağını dile getiren Aygün, "Türkiye'de altın üretimine başlanması halinde altın takı sektörünün patlama yapması kaçınılmaz olacaktır" dedi.