T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Sayın Bakan'a

Yeni Şafak gazetesinde 4 yıla yakın süredir çalışıyorum. Burada, 42 yıllık "mesleki" ve "sportif" tecrübelerimi sık sık gündeme getirip, yanlışlıkların düzeltilmesi konusunda tavsiyelerim oluyor. Bu durumum bundan sonra da gerçekleşecek. Ancak...

Bir husus var ki, herkes konunun düzeltilmesini istiyor. Ama nedense, sorumlularda bu konuda en ufak, bir hareketlilik olmuyor.

Konu şu.

Bilindiği gibi, bir dönem ülkemizin başına bela olan bölücü örgüt meselesi nedeniyle, sportif müsabakalardan önce çalınan İstiklal marşı her futbol maçından önce çalınıyordu. Durum aynen devam ediyor... Dediğim gibi bir dönem, birlik ve beraberliğimizin simgelerinden İstiklal marşına sarıldık. İyi de oldu ve bugünkü rahat duruma geldik. Şimdilerde, hemen hemen her maçtan önce İstiklal marşını çalmak ve söylemek "gelenek" haline geldi.

Oysa...

Bu güzel eseri layık olduğu köşesine bırakmamız gerekiyor. Zira, özel maçlarda dahi İstiklal marşını dinlemek zorunda kalıyoruz. Bunun son örneğini Kocaelispor-Fenerbahçe özel maçta gördük. İstiklal marşını dinlemek ve söylemek her Türk'ün gururudur. Marşımızı söylerken tüylerim diken diken olur, bu ülkeye karşı duranları bir kaşık suda boğmak isterim.

Ama...

Artık işin suyunu çıkarttık. Gelişi güzel her yerde İstiklal marşını dinlemek ve söylemek "moda" haline geldi. Bu konuda birileri çıkıp ve İstiklal marşımızın gerekli yerlerde söylenmesi için ön ayak olmalı.

Geçenlerde bir İl Müdürü ile bu konuyu görüştüm. Kendisi bana "bilhassa profesyonel maçlarda İstiklal marşının kaldırılması mümkün değil. Zira, Genel Müdürlüğün bu konuda talimatı var. Genel Müdürlük bu talimatı kaldırsın, bizde bunu uygulayalım. Yani, biz kafamızdan bunu kaldıramayız" dedi.

İl Müdürü haklıydı.

Peki Genel Müdürlük neden bu işin üzerine gitmiyordu. Gidemezlerdi, çünkü hayatlarını hep "gri" renk üzerine kuranların bu konuda "yürekli" hareket etmesi de mümkün değil. O bakımdan son çare olarak size başvurma lüzumunu hissettim.

Sayın Bakanım, ne ben, ne de kanı Türk olan, İstiklal marşının maçlarda söylenmesinin kaldırılmasını isteyemez. Bu manevi değerlerimizi, layık oldukları zaman kullanmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Artık İstiklal marşı da başımızın üzerindeki yere çıkarılmalı, icap ettiğinde yine ona sarılmalıyız. Bunun için sorumluları "uyandırmanız" ve "talimat" vermeniz gerekiyor. Bu konuyu defalarca yazdım, sorumlular her seferinde meseleyi kulak arkasına attılar. Aynı duruma düşmeyeceğinizi zannediyorum.

İkinci yarısının başlayacağı şu günlerde tüm profesyonel lig maçlarında İstiklal marşının çalınmaması konusunda ki talimatınızı bekliyoruz.Bu yürekliliği yapacağınızı umuyoruz.


5 Şubat 2003
Çarşamba
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED