T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Fener'in zor günü

Fenerbahçeli olmak objektif olmayı engellemiyor. Şunu açık olarak teslim etmek gerekli: Lucescu'nun Beşiktaş'ı iyi bir takım. Neredeyse "komple futbol"a yakın bir anlayışları var. Sahaya yayılmayı biliyorlar. Geride kapanıp, ileride çoğalabiliyorlar. İkili mücadelelerde rakibi bozmada, ayağı tek top yapmada ustalar. Beşiktaş kollektif futbol oynamayı biliyor. Beşiktaş dün de böyleydi. Üstelik Fenerbahçe karşısında ve Fenerbahçe'nin sahasında.

Fenerbahçeye gelince... Fenerbahçe'nin olumlu yeni özelliği daha iyi mücadele ediyor ve yardımlaşıyor olması. Ama ne yazık ki, Fenerbahçe'de yeni sistem henüz oturmamış. Bazı futbolcuların "şov futbolu" alışkanlıkları ortadan kalkmamış. Lorant döneminin en büyük sorunu, orta saha ile defans bütünleşmesi Oğuz Çetin döneminde de giderilememiş görülüyor. Bu doğal olarak kollektif futbol, kollektif yaratıcılık, kanatlara inme konularında çok ciddi sıkıntılar yaratıyor.

Maçtan birkaç not verelim... Fatih'in oyundan kendini attırması, Fenerbahçe'nin zaten zayıf olan dengesini iyice bozdu ve orta sahayı iyice Beşiktaş'a terk etti. Maçın ana rengi ve dengesi de o an belirledi. Lucescu diğer derbi maçlarda yaptığını bu maçta yapmadı. Kontrollü bir defans anlaşıyı yerine, Fenerbahçe'nin orta sahası ile defansı arasına sızmaya çalışan bir tattik izledi. Sonuç olarak şunu söylemek gerekiyor. Beşiktaş, Fenerbahçe'den; Lucecescu da Oğuz Çetin'den daha iyiydi.



3 Şubat 2003
Pazartesi
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED