|
|
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunun gündelik polemik konusu yapılamayacak kadar milli ve hayati olduğunu belirterek, "Anlayışımız 'ver-kurtul' değil 'çöz-yaşat' anlayışıdır. Kıbrıs meselesinde, Irak meselesinde statükonun dilini kullanmıyor, barışa vurgu yapıyoruz. Kıbrıs'a, AB'ye, ABD'ye ve Irak'a BM kararlarını, uluslararası hukuk kurallarını hatırlatıyoruz. Bütün samimiyetini ortaya koyan AK Parti iktidarını köşeye sıkıştırmaya hiçbirinizin gücü yetmez" dedi. Tarihi değiştirebiliriz AK Parti Kurucular Kurulu, Genel Başkan Erdoğan'ın başkanlığında Bilkent Otel'de toplandı. Açılış konuşmasını yapan Erdoğan'ın gündeminde Kıbrıs, Irak ve AB vardı. "Türkiye'nin ve halkımızın beklediği yapısal değişiklikleri, halkımızın önünü tıkayan eskimiş politik anlayışları değiştirmeye kararlıyız" diyen Erdoğan, belli insanların "doğru yerde ve doğru duruş sergilemesiyle" bir ülkenin tarihi değiştirebileceğini vurguladı. AK Parti'nin bu süreçte aktif aktör olacağının altını çizen Erdoğan, "Türkiye, uzun yıllar bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden etkilendi. Şimdi 'etkileme' noktasındayız" dedi. 'Ver-kurtul' bize yakışmaz AB, Kıbrıs ve Irak konusunda AK Parti iktidarının politikalarını 'şuurlu adımlar' olarak nitelendiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu alanlarda bizi gölgelemek isteyenler Türkiye'nin çıkarlarını gölgelemiş olurlar. Kıbrıs konusu gündelik polemik malzemesi yapılamayacak kadar hayatidir, millidir. Çözüm için müzakere edilebilir Annan Planı bulunmaktadır. Peki çözüm istemek ver-kurtul demek midir? Kesinlikle değildir. Verip kurtulmanın anlamı teslimiyettir. Teslimiyet ise ne dün ne bugün ne yarın Türkiye'ye yakıştırılamamıştır, dünya durdukça da yakıştırılamaz." 'Çöz-yaşat' formülü Kıbrıs'taki çözüm önerisini "Ver-kurtul" değil "çöz-yaşat" formülü ile özetleyen Erdoğan, Ada'daki Türk vatandaşlarının egemenlik haklarından vazgeçmek istemediklerini, Türkiye'nin garantörlüğünün devam edeceğini söyledi. Erdoğan, "Kimse duyguları kabartma yarışına girmesin; kimse iç politika meselesi yapmaya çalışmasın. Çözümsüzlük siyasetinden fayda uman çevreler var. Bu vesileyle diplomatik üslubumuz da tartışma malzemesi yapılıyor. Diplomatik dili 'çok şey söyleyip hiçbir şey söylememiş olmak' diye anlayanlar bu konuda bizim açık ve net üslubumuzu yadırgayabilirler. Yıllardır ben de bu belirsiz diplomatik dili yadırgıyorum" dedi. Kimsenin gücü yetmez Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yüzden Irak meselesinde, Kıbrıs meselesinde statükonun dilini kullanmıyoruz ve son ana kadar bütün vurgumuzu barışa yapıyoruz. Bu yüzden ABD'ye, AB'ye, Irak'a, Kıbrıs müzakerecilerine BM kararlarını, uluslararası hukuk kurallarını döne döne hatırlatıyoruz. Bütün samimiyetini ortaya koyan bir AK Parti iktidarını köşeye sıkıştırmaya hiçbirinizin gücü yetmez. Bizim heyecanımızı paylaşamayanlar, bizim hızımıza ayak uyduramayanlar bizi kendi statik konumlarına çekmeye çalışmasınlar."
AK Parti tüzüğünü değiştirdi
AK Parti Kurucular Kurulu toplantısında parti tüzüğünün 11 maddesi değişti. Tüzük değişikliğiyle, büyük kongrede parti organları ve delege seçimlerinde kullanılacak "çarşaf liste" yerine "liste" uygulaması getirilirken, Genel Başkan'a MYK üyelerini MKYK içinden belirleme yetkisi verildi. Yeni maddede, "MYK
üyeleri, Genel Başkan tarafından kısmen veya tamamen her zaman değiştirilebileceği gibi, MKYK'da yapılacak güvenoylaması ile de değiştirilebilir. Güvensizlik için üye tam sayısının 2/3 çoğunluğunun oyu gereklidir" denildi. Emin Şirin ile Ersönmez Yarbay'ın, tek liste ve MYK seçimleriyle ilgili değişiklikleri eleştirdiği belirtildi.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |