T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Çocuklara kıymayın beyler...

Bu ağır dünyanın, bu kurşun vakitlerin ortasında en kolay kaçabileceğimiz kelimeleri, sadece çocukların hayalleriyle kanatlanan şiirleri alıyorum yanıma... Belki yalnızca onlarla kaçılabilir, küçücük bebeklerin masumiyetine karışan bunca ihanetin ortasından.

Çünkü melekler, kimsesiz kelimelerin içinden, gülüşleri yarım kalmış kardeş çocukların yanaklarından geçiyor bugün...

Eğer bir kadının içinden geçen meleğe dokunabilirsek, aşkı göze alabilirsek, dünyanın en karanlık köşelerinde bile meleklere koşan bir çocuğun çırpındığını görebiliriz belki.. Kimbilir belki de birileri çıkıp, "çocuklara kıymayın beyler" diye haykırarak katillere karşı bir isyan çığlığı yükseltebilir.

Oysa hiçbir sey yapmıyoruz, meleklerden ve çocuklardan kaçıyoruz. Bu yüzden uçurumlardaki şarkılarda bile hiç adresimiz kalmamış. Karanfilleri vurulan yaslı annelere düşmüyor hiç yolumuz... Ve sonunda topyekün vahşete yazılıyor dünya. Şiirlerden, aşklardan korktuğumuz için bütün "sevgi sözcükleri"ni yitiriyoruz.

Acaba kendimizden ve zalimlerden en çok korktuğumuz anlarda mı alıyoruz en büyük yaralarımızı, en büyük ihanetler en çok güvendiklerimizden mi geliyor acaba, yoksa en çok korktuğumuz anlarda mı korktuğumuz başımıza geliyor?

Kendimizi bu kadar "insan olmaktan" sürgün etmesek, çocuklara bu kadar ihanet etmesek acaba daha mi az olur yaralarımız?

Belki kalbimizi şiirlerden, çocuklardan bu kadar uzaklara götürmemeliydik, en zor zamanda bile aşklarımızın ayak seslerini daha dikkatli dinlemeliydik.

Belki de, "meleklerden şiir yaratanların" bu kadar az olduğu bir dünyada daha çok uğramalıydık canımızı acıtan sözlere...

Mesela bugün, Irak'ta, Filistin'de, sevinçleri kalbinden vuran, vahşetin ölümle kolkola gezdigi bir günde çocukların gözyaşlarına karışmak istemez misiniz?

Mesela bugün, Bush'un ve "fino köpekleri"nin umutları ve çocukları paramparça etmeye hazırlandığı dünyanın en zalim kıyılarında bir isyan şiirinin ortasında hayata yeniden başlamak istemez misiniz?

Mesela bugün, bombaların çocuklara zalim bir armağan gibi sunulduğu bir dünyada Pink Floyd'un şarkıları eşliğinde bütün çocukları evlerine geri götürmek istemez misiniz?

"Çocukları evlerine geri getirin
çocukları evlerine geri getirin
Yalnız başlarına bırakmayın onları
Çocukları evlerine geri getirin"

Evet ben ihanetlerinize veda etmek istiyorum, Pink Floyd'un "Goodbye Cruel World" (Hoşçakal zalim dünya) şarkısı eşliğinde, şarkıları yarım kalan çocukların yasını tutmak istiyorum.

"Hoşçakal zalim dünya
Seni terkediyorum bugün
Hoşçakal
Hoşçakalın tüm insanlar
Söyleyebileceğiniz hiçibir şey yok
Beni vazgeçirmek için
Beni ve usumu
Hoşçakal"

Eğer bir vahşetin bu adar yaklaştığı bir günde bile kendinize yetecek kadar bile onurunuz kalmamışsa, annelerin gözyaşını paylaşmaya yetmeyecekse yüreğiniz insanlığa veda edin ve zalimlere geri dönün.


2 Şubat 2003
Pazar
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED