T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

T E L E V İ Z Y O N
'Osmancık'tan ne haber?

'80'lerin epik dizisi Osmancık, ses kuşakları ve kurgusu yenilenerek 145 dakikalık sinema filmine dönüştürüldü. Ancak bu yeni versiyonu kimse görmedi. TRT Osmancık'ın yüzünü ne zaman gösterir acaba?

Bundan yıllar önce, TRT'nin görsel yayıncılığa egemen olduğu 80'lerin ortalarında gürültülü bir biçimde yayına giren Osmancık (diğer adıyla Kuruluş), gerek içeriği gerekse yapım formatındaki teknik kalitesiyle yediden yetmişe herkesi heyecanlandırmıştı. Türk sinema ve TV tarihinin -Ziya Öztan'ın Cumhuriyet dönemi üzerine yaptığı bir kaç başarılı çalışma sayılmazsa- tek "epik dizisi" olan Osmancık, aynı zamanda Yücel Çakmaklı'nın da olgunluk döneminin başyapıtıydı.

Hollywood'un vahşi batıda yaşamış seri katilleri "üstün kahramanlar" olarak bellettiği gençlik kuşağının bir mensubu olarak, Osmanlı Devleti'nin kuruluş günlerini anlatan böylesine emek verilmiş bir yapımı çok ciddiye almıştım, bugün de aynı ciddiyetle anıyorum. O yüzden, STV'nin "Osmancık"ı TRT'den satın alıp geçtiğimiz haftalarda bir kez daha baştan sona yayımladığını görünce büyük bir sevinç duydum.

Yeni 'Osmancık' arşive mi yollandı?

Geçtiğimiz günlerde, usta yönetmen Çakmaklı'dan gelen bir telefonla, "Osmancık" hakkında yepyeni bilgiler edindim. Çakmaklı, TRT bünyesinde diziye teknik operasyon yapıldığını ve "Osmancık"ın stüdyoda adeta yeniden üretildiğini müjdeledi. Dizinin zamanında TV için "mono" olarak kaydedilen ses kuşağı yenilenmiş ve beyazperde gösterimleri için "dolby stereo"ya dönüştürülmüştü. Ayrıca, Osmancık'ın tamamı 145 dakikaya indirilmiş ve ortaya diziden bağımsız, daha dinamik bir sinema versiyonu çıkartılmıştı. "Osmancık" bu haliyle 1980'lerdeki yayınında henüz anne sütü içen bir kuşağa rahatlıkla bir kez daha takdim edilebilirdi. Üstelik de sinema salonlarının TV'ye göre daha cazibeli ortamında!

Ancak Çakmaklı'nın ifade ettiğine göre TRT "Osmancık"ın yenilenmiş versiyonunu sadece bir kez dar katılımlı bir etkinlikte gösterdikten sonra kaldırmış. Yani, Osmancık'ın yönetmeni yeni versiyonun akıbetinden habersiz.

Şimdi sormak gerekiyor, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Hızlı ve dinamik bir Osmancık versiyonunu önce 20-30 kopya ile Türkiye sathında sinemalarda gösterime sokmak, ardından da bir kaç ay sonra TV'de milyonlara sunmak çok mu zahmetli bir iş olurdu? Çakmaklı, kendisiyle yaptığımız görüşmede, "Türk sineması bir daha kolay kolay böyle bir çalışma çekme şansı bulamaz" diyor ve filminin yeni kuşaklarla buluşmasını gönülden arzuluyordu. Gerçi STV diziyi yeniden yayımlayarak önemli bir hizmet vermiş oldu. Ancak, orada yayımlanan kasetler de eski versiyondu ve geçmişte eleştirilen teknik kusurlar yerli yerinde duruyordu.

TRT yetkililerine buradan sormak gerek. "Osmancık"ın yeniden düzenlenmiş kopyası şimdi nerede ve madem böyle iyi niyetli bir çabaya girişildi, o halde film neden daha etkin bir biçimde seyirci huzuruna çıkarılmıyor?

Yönetmeni bile bilmiyor!

Yayına girdiği 1987'de, o senenin TV olayına dönüşen ve rekor sayıda izleyici toplayan Osmancık'ın yeni versiyonu, TRT tarafından sadece dar katılımlı bir etkinlikte bir kez gösterildi. Şimdi, "Türk sineması bir daha kolay kolay böyle bir çalışma çekme şansı bulamaz." diyen dizinin yönetmeni Yücel Çakmaklı bile, Osmancık'ın yenilenmiş versiyonunun akıbetini bilmiyor.

 
Türk sanayisi üzerine belgesel
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 50. Yıl Etkinlikleri kapsamında Türk sanayisinin tarihsel gelişimini belgelemek ve bu yolla gelecek kuşaklara kalıcı eserler bırakmak amacıyla bir belgesel çekildi. Bir Uygarlık Öyküsü: Sanayi adını taşıyan 7 bölümlük belgesel NTV ekranında devam ediyor.
Türk sanayisinin gelişiminin, 1922'den bu yana aşamalar halinde sunulduğu belgesel için Türk sanayi hayatı içinde yer alan 90'ın üzerinde tanınmış kişi ile 140 saati aşan röportajlar gerçekleştirildi. Bu isimler arasında 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Prof. Dr. Fethi Çelikbaş, Şahap Kocatopçu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Rahmi Koç, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Sakıp Sabancı da yer alıyor.
Ntv / 12.05

Kıbrıs sorunu çözülebilir mi?
CNN TÜRK, Perspektif adlı belgesel kuşağında gündeme damgasını vuran konuların arkaplanı izleyenlerin önüne getirilmeye devam ediyor. Dosya ve portrelerden oluşan Perspektif'in Kıbrıs adlı bölümü bugün tekrar ekranlara geliyor. "Kıbrıs sorununun nasıl çözüleceği" konusuna ışık tutulmaya çalışılan Kıbrıs'ı CNN TÜRK muhabiri Güven İslamoğlu hazırladı. Belgeselde, Türklerle Rumlar'ın iç içe yaşadığı Pile Köyü'nden Karpaz'a, Rum kesimindeki Türk mahallerinden Magosa'ya, Maronitlerin yaşadığı Koruçam'dan Güzelyurt'a Kıbrıs ekrana geliyor ve Kıbrıs'ta kök salmış şüphenin yerini kalıcı barışa bırakıp bırakmayacağı ve Kıbrıslı Türkler ve Rumlar'ın ne düşündüğü sorularının cevabı yeralıyor.
Cnn Türk / 16.05

Kaybedenlerin 'son' şansı üzerine
Ünlü tiyatro sanatçıları Levent Kırca ve Oya Başar'ın hem başrolünde oynadıkları hem de yapımcılığını üstlendikleri Son filmi, bu akşam ikinci ve son bölümüyle ekrana geliyor. Hayatlarında belki de ilk defa 'bir şeyi başarmak' adına film çekmeye karar veren altı kafadar amaçlarını gerçekleştirmek için eski oyuncu Necla Fidan'ın paralarını kullanmayı kafalarına koyarlar. Zamanının gözde aktrislerinden olan Necla Fidan ise, eski şöhretini yeniden yakalayabilmek için sevgilisinin parasıyla kendisinin başrolde oynayacağı bir sinema filmi çevirmek ister.
11 Ocak 2003
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED