Asıl terörist kim?
Bizim kısaca Naim Abi dediğimiz Noam Chomsky, Gerçek Hayat'ın bu haftaki sayısında asıl teröristin kim olduğunu açıklıyor.
"ABD terörist devletlerin önde gideni".
Spotlarına göz atalım.
"Dünya'da Saddam Hüseyin'den korkan tek halkın Amerikalılar olduğunu göremeyen bir aydınlar sınıfına hayran olmamak elde değil. Herkes nefret ediyor ve Iraklılar ondan şüphesiz korkuyor, ama Irak ve ABD dışında hiç kimse Saddam'dan korkmuyor. Ne Kuveyt, ne İran, ne İsrail, ne Avrupa. Hepsi ondan nefret ediyor, ama hiç biri korkmuyor.
ABD Dünya'daki en geniş ikinci petrol rezervine sahip olan Irak'la öteden beri ilgileniyordu. Dolayısıyla, şu ya da bu yolla ABD burayı ele geçirmek için birşeyler yapacaktı, bu aşikar. 11 Eylül ellerine bahane verdi. 11 Eylül'den sonra Irak'la ilgili retoritke bir değişiklik oldu; Daha önceden planladığımız şeyi yapmak için artık bir bahanemiz var."
Mark Thomas'ın yaptığı söyleşiyi İbrahim Kiras tercüme etmiş.
KİTAP HAKKINDA
Gazetemizin Kültür sayfasında dün Hamit Can, fakirin kitabı "Muhalif Tebessüm" hakkında bir yazı yazdı.
Okuyan okumuştur; gözden kaçıranların, eski gazeteler arasından arayıp bularak, o yazıyı okumalarını tavsiye etmiyorum.
Çünkü...
Durun açıklayayım.
Mahcubiyetimin ve tavsiye etmeyişimin yegâne sebebi şudur:
Özetle, kitabı öven bir yazı.
Hem de nasıl!..
Övülmek insana hoş gelir, malûm.
Gıdısı okşanmış kediye benzetir.
Hamit Can, sağolsun, abartmış biraz.
Görmek istediği şekilde bakmış ve öylece yazmış.
Kendisine de söyledim, dinlemedi.
Ne diyelim, abimizdir; sözünü dinler, tarifindeki çerçeveye uymak için gayret ederiz.
Başarabilirsek, ne âlâ!
AYRINTI VE TEBESSÜM
Ömer Kara kardeşimiz, epeyce zaman önce gönderdiği ve ciddi tespitlerden oluşan kısa yazılarından birinde, ayrıntı ve tebessüm üzerine görüşlerini bildiriyordu. Bakalım...
"Ayrıntılar önemlidir. Ayrıntılar ana hatlardan daha önemlidir.
Eğlence olarak nitelenecek aktiviteler insanı her zaman eğlendirmeyebilir.
Ama günün içinde saklı küçücük ve ayrıntı gibi gözüken bir tebessüm insana büyük huzur verebilir.
Rol yapan bir insan, genel davranışlarını iyi ezberlediği için belki açık vermeyebilir ama ayrıntı olarak nitelenecek küçücük bir davranışında mutlaka açık verecektir."
BAĞDAT BOMBALANIRKEN BİZ
Bağdat bombalanırken
biz bacak bacak üstüne attık
çay içtik, çorba içtik, sigara yaktık
çayımız ince belli bardaktaydı
geri göndermiştik fincanla gelenleri
şef garsonu çağırıp bir güzel fırçaladık üstelik
"Burası İngiltere mi kardeşim
çay dediğin cam bardakta olur
ince belli, Türk usulü!.."
ne yapsın adamcağız
alıp gitti fincanları
haberler Bağdat'ın bombalandığını bildiriyordu
Bağdat bize uzak mı yakın mı hesaplamadık
karayoluyla şu kadar
havayoluyla bu kadar
hepsi belliydi de
gönül mesafesini bilen yoktu
düşünen de yoktu zaten
Bağdat bombalanırken
biz çayları tazeledik
sigaramız Amerikan ve Türk tütününden
sert içimli, kısa
üstünde deve resmi var bilirsiniz
Bağdat bombalanırken biz
"Cafe"mizin en kuytu köşesinde
Amerikan bilardo oynuyorduk
GÜNÜN SÖZÜ
Konuşacağı yeri bilmeyenlerle, susacağı zamanı bilmeyenlerin diyaloğu sonunda, ya gürültü çıkar, ya patırtı.
(Şimdi diyeceksiniz ki bu lakırdı kimbilir hangi ecnebi filozofundur... Hiç yorulmayın, kendi kafamdan uydurdum. Yüzde yüz yerli malı.)
mseker@yenisafak.com
|