AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Gazeteler savaşta gazi oldu!

Irak Savaşı, herkesin rengini belli etmesi açısından ilginç sonuçlar verdi.

Savaşa karşı olanlarla, destek verenler de basında çarpıştı.

Olaya, kimi Türkiye'nin çıkarları açısından, kimi insani boyuttan kimi de emperyalizm karşıtı olarak baktı.

Kimi de "İçimizdeki Amerikalı" gibi idi.

Hatırlarsınız...

Amerika'nın Sesi Radyosu vardı. (Hala da yayın yapıyormuş ya dinleyen yok.)

Savaş nedeniyle bir de gördük ki, Amerikan Sesi Gazetesi, hatta Amerikanın Sesi TV bile varmış.

Irak bombalanırken, onlar da Türk aydınını, Türk demokratını, savaşa karşı çıkan tüm sağcı ve solcuları bombalayıp durdular.

Bazı gazetelerde ise bu işi sadece yazarlar üstlendi.

Bunlar Türkiye'nin ve Türk insanının menfaatlerini savunduklarını söylüyorlardı.

Ama okur inanmadı.

Amerikan gözlüğü ile bakılmasını sevmedi.

En fazla tiraj kaybını en savaş taraftarı gazeteler yaşadı.

Bu dönemde, sadece savaşa karşı tavır alan Yeşi Şafak, Cumhuriyet, Akşam ve Star gazetelerinin okur kaybetmemeleri üzerinde iyi düşünülmeli.

Diğer gazetelerin yöneticileri bundan bir ders çıkarırlar mı dersiniz?

Bir de işin ikinci boyutu var.

Toplam gazete satışları bir yıl öncesine göre de hayli gerilemiş durumda. 2002 yılı nisan ayına göre, en büyük kan kaybı Sabah Gazetesi'nde yaşandı. Bu gazete yüzde 21 gibi rekor bir düzeyde okur kaybetti. Sabah'ı yüzde 18'lik tiraj kaybıyla Milliyet , yüzde 9'luk kayıp ile Hürriyet izledi.

Yeni Şafak ise bir yıl içinde yüzde 159 ile en fazla tiraj alan gazete oldu. (Torpil değil, gerçek.)

Tabloyu inceleyin, basının durumunu görün.

Fazla yazıya ne hacet.

İncirlik Irak'a taşınacak

Yukarıdaki iddia 10 yıl süreyle Washington'da büyükelçisi olarak Türkiye'yi temsil eden Şükrü Elekdağ'a ait.

Radikal' den Neşe Düzel'in sorularını yanıtlarken, Elekdağ bakın daha neler dedi:

"Amerika'nın tasarımı Ortadoğu'nun siyasi haritasını, rejimlerini ve sınırlarını değiştirmektir.

Bu dayatma radikal islamı kuvvetlendirecek. Çünkü Ortadoğu ülkeleri Amerikan tasarımının ardında siyonist parmağı ve hıristiyan bağnazlığı olduğunu düşünecek. Terör tarlaları üreyecek. Bu Türkiye'nin de başına bela olacak.

Golan tepeleri İsrail'e verilirken sorun çıkacak.

Amerika Irak'ı bölgede askeri bir platform olarak kullanacak. Irak'ın S. Arabistan, Suriye , İran, Ürdün ve bütün ülkelerle sınırı var. Bu durumda İncirlik falan Irak'a taşınacak."

Irak harekatına at gözlüğü ile bakanlar için özetledim.

Hükümet petrolü ucuzlatmalı

Irak petrollerini ele geçirmekle ABD şimdilik istikbalini kurtarmış görünüyor.

En önemli hammeddesi bollaştı ve ucuzladı.

Savaş öncesi varili 28 dolar düzeyinde olan ham petrol şu sıralarda 22 dolara kadar geriledi.

Hedef bu fiyatı 20 dolara hatta daha aşağılara çekmek.

Irak'ın günlük petrol üretim kapasitesi 2,8 milyon varil. Üretimi ise 2,4 milyondu.

Asıl önemlisi petrol rezervi. Bu ülkenin tahmini petrol rezervi 112 milyar varil. Müthiş bir rakam.

Çünkü bu, Amerikanın rezervlerinin 5 katına eşit.

ABD'nin günlük 8,5 milyon varil üretimi var. Ancak rezervlerin 2020 yılında biteceği hesaplanıyordu.

Kabus buydu.

Irak'a girmekle ABD, Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ile çevrili petrol denizinin ortasına demir atmış oldu.

"Bize nasıl yansır?" sorusuna gelince.

Fiyatların gerilemesi Türkiye'nin petrol ithali için ödediği faturayı düşürecek.

Dolar da istikrar kazanmış görünüyor.

Bu durumda sık sık petrole zam yapma gereği kalmayacak.

Hatta hükümet piyasaya doping için, petrol ürünlerinde şok indirime gitmelidir.

Ekonomiye ve halka nefes aldırmak için bu çok yararlı olur.

SORU HATTI

Borsaya girip hangi hisse senetlerini alayım?

Soru: Irak savaşı boyunca borsa çok riskli idi. Şimdi savaş bittiğine göre borsanın riski azaldı mı? Bana hangi hisse senetlerini önerirsiniz?

Cevap: Türkiye gibi ekonomik istikrara kavuşmamış ülkelerde borsa her zaman risklidir. Kaybetmeye tahammülünüz olmayan paranızla asla borsada oynamayın.

Hisse önermeye gelince.... Bir borsa uzmanına danıştım. "Hisse önermek doğru olmaz ama, çimento ve cam sektörü takip edilmeli" demekle yetindi.

BİLGİ DAMLACIĞI

2002 yılında 39 bini yurtdışında olmak üzere 946 bin bebek doğdu.

Doğum oranının en yüksek olduğu ay ocak. En az doğum ise yüzde 5,75 ile aralık ayında görülüyor.

Her 100 çocuktan 15'i ocak ayında dünyaya geliyor. Yüzde 10,7 ile mart en fazla doğum yapılan ikinci ay.


15 Nisan 2003
Salı
 
ŞEMSİ YÜCEL


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED