|
|
ÖMER ÇAKKAL
Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Nazif Öztürk ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan'ın yanısıra, Beşir Ayvazoğlu, Mustafa Armağan, Sami Ersek, Nezih Erdem, Hilmi Yavuz ve Kürşat Bumin'in hazır bulunduğu oturumlarda söz alan konuşmacılar, estetiğini yitiren bir çağda, mimariye felsefe ışığında bakabilen Turgut Cansever'in daha bir önem kazandığı fikrinde birleştiler. 'Şeyhü-l Mimaran' İkinci oturumun başında söz alan Dr. Mehmet Doğan, Turgut Cansever'i tüm zamanların 'Şeyhü-l Mimaran'ı diye niteledi. Ülkemizde özellikle son yıllarda mimari felsefesi üzerine söz söyleyen pek az kişiye rastlanabildiğinden yakınan Doğan, "O, belki de bu alanda doğruları söyleyen yegane insan. Kendi deyimiyle, hiçbir zaman kubbeyi yere bırakmayan Cansever hocamızla aynı çağda yaşadığım için kendimi şanslı addediyorum. O, içinde bulunduğumuz zamanın, belki de tüm zamanların Şeyhü-l mimaranıdır" dedi. 'Kiliseler bile bozuldu' Toplantıda konuşan Turgut Cansever ise, üniversiteyi bitirdiği dönemlerden bugüne kadar içinde bulunduğu çalışmaları anlattı, Batı ile Doğu mimarisinin farklılıklarına değindi. Batı'daki kiliselerde son dönemde mimarinin bozulduğunu savunan Cansever, "Bir Osmanlı camiine girdiğinizde, sessizlik içinde bir kıpırdanma görürsünüz. Sanki duvarlar bile yaşıyordur. Oysa ki kiliselerin taşları bile koyboldu. Üzerine yapılan çizgi ve kabartmalardan ötürü, o ruh yok oldu' dedi. Toplantıda söz alan Prof. Nezih Erdem de konuşmasında, mimarlık sanatının püf noktaları ile Cansever'le ortaklıklarını anlattı. ŞEHİRLERE RUH BİÇEN ADAM
TYB'nin 25. yıl kutlamaları kapsamında Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu'nda 'Turgut Cansever'le 80 Yıl: Şehir ve Mimari' başlığıyla yapıldı. Toplantıda, şehirlere kültürel dokuya uygun elbiseler
biçen bilge mimara bir de şükran beratı sunuldu. Beratını, meslektaşı ve arkadaşı Prof. Nezih Erdem'in elinden alan Cansever, "Bu beratı dostum Nezih Erdem'in sunması, benim için büyük bir onur" dedi.
|
|
|