Maçın özeti şu... Gençlerbirliği iyi oynamadan maçı kazandı. Düne kadar iyi oynadıklarını ve iyi sonuçlar aldıklarını hep yazıp durduk. Ama, dünkü maç için aynı sözleri tekrarlayamayacağım.

Gerçi, elini kolunu sallayarak Malatyaspor'u 3-0 yendiler, ancak O bildiğimiz Gençlerbirliği'nden çok uzaktılar.

Dediğim gibi, O rakibi parçalayan, presiyle bıktıran, güzel hareketleri ile herkesi kendine aşık eden Gençlerbirliği'nin bu görüntüden uzak olması kafamdaki soru işaretlerini çoğalttı.

Bu sorulardan biri, Çarşamba günü oynayacağı Türkiye kupası olabilir.

Lige verilen aradan dolayı futbolcuların "gevşemesi" olabilir.

Futbolcuların doyuma erken ulaşması olabilir. Bu bakımdan O bildiğimiz Gençlerbirliği'ni izleyemedik.

İlk 10 dakika ortaya çıkan O güzelim futbol ve atılan iki golden sonra "taş bitti, yapıya paydos" mantığına sarılan Gençlerbirliği, maçın sonlarında attığı üçüncü golle üç puana 3-0'lık skorla ulaştı.

Yani skor fevkalade..

Bunun dışındaki futbol, daha evvelkileri "mumla aratacak"cinstendi.

Dediğim gibi, skor fevkalade, ama bizi alıştırdığı O güzel futbolun semtine uğranılmadı.

Birkaç kelimede Malatyaspor'dan bahsedeyim isterseniz. Ligin taş gibi takımlarından birisiydi. Ama, dün onlarda bu görüntünün semtine uğramadı. Dünkü maça adeta yenilmek için çıktılar. Koskoca 90 dakika boyunca doğru dürüst bir kez Gençlerbirliği kalesine geldiler ve onda da peşpeşe atılan iki şut direkten döndü. Yani, gol içinde şansları yoktu.

Burada özellikle Malatyasporlu Serkan içinde birkaç söz edeceğim.

Mübarek bal vermeyen arı gibi..

Vızlayıp duruyor, ama bir gram bal vermiyor. Futbolcu olacağına atlet olsaydı, daha yararlı bir iş yapabilirdi.

Sonuç olarak, Gençlerbirliği alıştığımız futbolunu oynamamasına karşın, maçı 3-0 kazandı. Öyle ise, skor adına, tebrikler Gençler..

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu