M. Kurt: Gazetelerde SSK ve BAĞ-KUR affı ile ilgili yazılar görüyorum ve konuya olumlu yaklaşıyorum. Ancak bugüne kadar çıkarılan aflarda şimdiye kadar hiçbir hükümet isteğe bağlı primlerle ilgili af çıkarmadı. İsteğe bağlı prim ödeyenlerin neden kapsam dışı bırakıldıklarını anlayabilmiş değilim. Bu konuya eğilerek affın kapsamına isteğe bağlı prim ödeyenlerin de dahil edilmesi için yardımlarınızı istirham ederim.

İsteğe bağlı sigortalılık, niteliği itibariyle sigortalının iradesine bağlıdır. Sigortalı, serbest iradesiyle sigortalılığını sağlanan bir imkanla devam ettirme kararı almışsa primlerini de verilen süre içinde ödemelidir. Çünkü ona ìsigortalılığını devam ettirî denmedi, denemez de. İsteğe bağlı sigortalılar, zorunlu sigortalılıkta sağlanan ödeme imkanlarından bunun için ve bu mantıkla yararlandırılmamaktadır. Ancak kanunkoyucu (TBMM), zorunlu sigorta primi borçluları için prim affı ile ilgili düzenleme yapacaksa, isteğe bağlı sigortalılardan borçlu durumda olanların sayısını ve varsa verdikleri dilekçeleri vb dikkate alarak, son değişiklikten (1.5.2003'te yürürlüğe giren değişiklik) önceki dönem için belki düzenleme yapmayı düşünebilir. Ancak bunun için yine aktüeryal dengelerle sosyal sigortacılık ilkeleri de gözönünde bulundurulacaktır.

Meskur (Bursa / M.K.Paşa): Üniversite mezunuyum. Balıkesir Susurluk'ta bir Konserve Fabrikası'nda sigortasız işçi olarak çalışıyorum. Yeni çıkacak olan İş Kanunu'nun bize ne gibi faydası olacak? İşveren sigortaya yanaşmıyor.

Sigortasız işçi çalıştırma yahut kayıtdışı istihdam, sosyal güvenlik yapımızın en büyük ayıbıdır. Yasal olarak birçok güvence geliştirilmiştir. Sosyal Sigortalar Yasası ile sağlanan güvenceler yanında İş Yasası değişikliği ile sağlanan iş güvencesi imkanlarıyla da bu konuda yasakoyucunun çözümü istediğini söyleyebiliriz. İşe girişten itibaren bir ay içerisinde SSK'na bildirim yapılmalı, işçi tarafından. Sigortalılık, pazarlık konusu olan bir müessese değildir. Eğer sigortası yaptırılmayan işçi, bildirimde yahut şikayette bulunduğundan veya dava açtığından dolayı işten çıkarılırsa, İş Güvencesi ile ilgili İş Yasası hükümlerinden yararlanarak işe iade isteyebilecektir. İşçi, iş mahkemesi kararına rağmen işveren tarafından işe alınmazsa, mahkemece kararda belirtilen tazminatı talebe hak kazanacak ve işveren ödemeye mahkum olacaktır.

B.Yılmaz: SSK mevzuatıyla ilgili benim de birkaç sorum vardı: 1) Ben SSK'lı bir işe ilk 01.01.1986 yılında başladım. Askerliğimi ise Mart 1984 tarihinde başlayarak 18 ayda tamamladım. SSK'lı bir işe girdikten sonra askerlikte geçen bu süreyi de borçlandım. Aylık SSK primlerim düzenli olarak ödeniyor. Benim ilk işe giriş tarihim değişir mi? Ve buna bağlı olarak ne zaman emekli olabilirim? 2) Almanya'da 01.01.1981 yılında stajyer öğrenci olarak çalıştım. 1984 yılında kesin dönüş yaptım. 1986 yılında yurtdışında çalıştığım bu sürenin SSK'da (işe ilk giriş tarihi olarak) dikkate alınması için müracaat ettim. Fakat "iki yıl içerisinde müracaat edilmesi gerekirdi, zaman aşımına uğramış." denilerek, bu talebim reddedildi. Burada zaman aşımı söz konusu olabilir mi? Ne yapabilirim?

Okuyucum, Türkiye'ye kesin dönüşünden itibaren yasal süresi olan iki yıl içerisinde Almanya'daki işçiliği nedeniyle sigortalılığını dövizle hizmet borçlanması yoluyla SSK'na tescil ettiremediğinden sigortalılığının başlangıcını bu nedenle öne çekme imkanını kaybetmiştir. Ekim 2000 tarihi öncesinde askerlik borçlanması yaptığı ve ödediği varsayıldığında, önceki yasal imkanlardan yararlanabileceğini söyleyebilirim.

Hasan EFE (Boğazlıyan / YOZGAT): 03.12.1962 doğumluyum, esnaflık yapmaktayım. 01.10.1979 yılında Almanya'da Beruf Schule yani Çıraklık Meslek Okulu'na iki sene devam ettim. Şu an elimde okul sonu bitirme ders notu belgelerim var. Okula başladığımız zaman bana ve diğer arkadaşlarımıza tercüman aracılığıyla sigortalı olacağımız ve ilerde işe başladığımız zaman okul tarihimizin sigorta başlangıç tarihi olacağı iletildi: 1) Böyle bir şey mümkün mü, başlangıç yani sigortaya başlangıç gerekli olabilir mi? 20.08.1981 yılında Alüminyum Plastik kapı pencere yapan bir firmaya işçi olarak işe başladım. İki sene çalıştım ve Türkiye'ye kesin dönüş yaptım. 01.01.1985 yılında Bağ-Kur'a kayıt olup esnaflığa başladım. 1998 veya 1999 yıllarında sigortaya müracaat ettim. İki senelik çalıştığım kesintimi aldım, yurtdışındaki çalıştığım kesinti parasını. 2- Eğer okula başladığım tarih başlangıç tarihim sayılırsa ne gibi işlemler yapmam gerekir? Eğer sayılmazsa o zaman Almanya'daki işe başlangıç tarihi olan 20.08.1981 tarihini Türkiye'de Bağ-Kur'a başlangıç tarihim olarak sunmam için ne gibi işlemler yapmam gerekir? 1981 ile 1985 olan tarihler arasındaki farkı ödemem gerekirse bana bunun maliyeti ne olur? 13.07.1984 yılında askere gittim Bağ-Kur'a müracaat ettim 5 ay 28 gün askerlik bedelim olduğu bildirildi şahsıma. Ben de bu askerlik borçlanması tutarını 2 sene önce ödedim. Bağ-Kur primlerimi sürekli aksatmadan yatırmaktayım ve 15. basamaktayım. Başlangıç tarihimi okul tarihi geçerli olursa ne zaman emekli olurum. Okul geçerli sayılmaz da iş tarihi geçerli olurda bütün işlemleri yerine getirirsem kaç yılında emekli olurum? Bunları tamamen yerine getiremezsem Türkiye'deki başlangıç tarihim geçerli olursa ne zaman emekli olabilirim?

Okuyucumun cevabı da önceki soruya verilen cevapla aynıdır. Yasal süresi içerisinde dövizle borçlanma yapmadığından sigortalılık başlangıcı, Almanya'daki işçiliğinden başlatılamaz. Staj dönemi için zaten borçlanma hakkı da yoktur. Ekim 2000 tarihinden sonra yapılan askerlik borçlanması ödemeleri nedeniyle sadece prim ödeme gün sayısı artışı gerçekleşecek, sigortalılık süresi öne çekilemeyecektir. Bilindiği gibi Bağ-Kur'da 25 tam yıl sigortalılık gerçekleşmeden emeklilik mümkün değildir, bazı özel durumlar dışında. Bu durumda 01.01.1985 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı olan okuyucum, eksiksiz ödeme yapmışsa, 25 tam yıl sigorta primini (9000 gün) ve 48 yaşını doldurduğunda emekli olabilecektir.

TAHSİN SINAV

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu