Futbol ligi gibi, dünya ekonomi ligi de var. Milli gelirlerine göre, ülkeler 4 sınıfa ayrılmış.

Gelirin artarsa bir üst lige çıkıyorsun. Bazen bir alt lige düştüğün de oluyor.

Türkiye gibi.

2000 krizinden sonra, ülkemiz orta üst gelirli ülkeler liginden, düşük orta gelirli ülkeler ligine geriledi.

208 ülkeli ligde 95'inci sıraya düştü.

Kişi başı milli gelir 3 binlerden 2200 dolara düşünce böyle oldu.

Geçen yıl 2600 dolara çıktı ama bu şampiyon olmamıza yetmedi.

Çünkü bir üst ligde oynamak için en az 2976 dolara ihtiyaç var. Alt sınır bu...

Bu yıl öngörüldüğü gibi yüzde 5 büyürsek, averajımız düzelecek ama yine aynı ligde oynayacağız.

Yüzde 10 büyüyelim ki, ikinci lige çıkabilelim. 9206 dolardan başlayan birinci lige ise daha çok var. (20 yıl da olabilir.)

İşte bütün mesele burada.

İşsiz, parasız, mutsuz, olmamızın temelinde hep bu acı gerçek yatıyor. Pasta az. Bize yetmiyor.

Kıyaslamalı bir örnek vereyim:

Bir Lüksenburglu'nun geliri bir Türk'ün gelirinden tam 17 kat fazla.

Bir İsviçreli bizden 15, bir Alman da 10 kat daha zengin. Söyle de denebilir: Bir İsviçreli'nin yediği ile 15 Türk doyuyor.

Treni yakalamak için tek şansımız var: Hızlı koşacağız. Çünkü bu tren kimseyi beklemiyor.

Yine de tek başımıza bunu yapmamız mümkün değil. Yardım almalıyız.

Adres belli: Avrupa Birliği'ne tam üyelik...

Başka formül bilen varsa söylesin.

CHP'nin asıl sorunu sol değil devletçilik

Tartışmalar bir süredir perde arkasında sürüyordu. Aranan CHP için taze kandı. Nihayet en yetkili ağız Deniz Baykal noktayı koydu:

-CHP soldan merkeze kayacak.

Araya araya buldukları bu olmuş.

Mutlaka şunu da düşünmüşlerdir:

CHP sağa kayarsa, bu kez soldaki boşluğu bir başka parti doldurur. Eldeki bulgurdan da olabilirler.

Başka bir yol deneselerdi.

Örneğin daha çok sivilleşme kararı alabilirlerdi.

Çünkü, kim ne derse desin CHP hâlâ devletin partisi görünümünde.

MGK kararlarına kayıtsız şartsız ilk o sahip çıkıyor. Askerlerin her açıklamasını destekliyor.

Kıbrıs sorununa bile Generkurmay ile aynı pencereden bakıyor.

"Memurumun bir düğmesini koparanı yakarım" zihniyeti de sürüyor sanki.

Oysa artık, çağdaş demokrasilerde vatandaşın düğmesi daha değerli.

CHP yönetimi değişim kararını bir kez daha düşünmeli.

BİLGİ DAMLACIĞI

ŞEMSİ YÜCEL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu