Irak'ta savaş başlıyalı iki ay, Bağdat düşeli ise 40 gün oldu.. Savaşın 20 gününde ölen Amerikalı sayısı 114 asker.. Bağdat düştükten sonra ölenlerin sayısı ise 33 asker. Yani ortalama her gün bir Amerikalı asker Iraklılar tarafından bomba, tabanca, bıçak veya dürbünlü tüfekle öldürüldü..

Yine tüm bu süre içinde hemen hemen her gün başta Bağdat olmak üzere bir çok Irak kentinde Amerika'ya karşı yürüyüşler yapıldı. Ancak yine de Amerikan hayranlarının (yani dolar) az olmadığını da söylemek gerekiyor..

Bunlar işgalden siyasi ve maddi yarar sağlayanlardır.. Barzani ve Talabani bunların başında geliyor..

Her iki Kürt lider Kerkük ve Musul'dan sonra Bağdat'a gelmiş ve başkentin en önemli binalarını ele geçirmişler. Her iki lidere bağlı milisler Irak'ta anlatılan bir çok soygun ve hırsızlık olayından sorumlu kabul ediliyor .

12 yıldır Kuzey'de Amerikan koruması ile özgür yaşamanının sağladığı tüm avantajları kullanan Barzani ve Talabani bugün Bağdat'ın en örgütlü ve güçlü ikilisidir. Bunu bilen Amerikalılar da tüm hesaplarını bu ikili üzerine kurmuşlar!!

40 gündür Irak halkına ve özellikle Bağdat'lılara hiç bir ciddi bir hizmet sağlamayan Amerikalılar sözde özgürlük ortamı ile Iraklılar arasında her türlü siyasi, etnik ve mezhepsel ayrımcılığı körüklüyorlar. Yalnız Bağdat'ta kurulan parti, örgüt ve dernek sayısı 140'ı buldu.

Amerikalılar ise Dışişleri ile Savunma Bakanlıkları arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle Irak'ı ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Ya da biliyorlar da bunu henüz uygulama sürecine sokamıyorlar.. Bunun için de işgalin ne kadar süreceğini hiç kimse kestiremiyor.

General Jay Garner'ı görevden alarak yerine Pual Bremer'i atayan Amerikan yönetimi yeni Irak'ın toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik alt yapısını kurma çalışmalarını sürdürüyorlar..Yüzlerce Amerikalı Bağdat'ta harıl harıl çalışıyor..Örneğin bir ekip Irak'ın eğitim sistemini yeniden düzenliyor..Yani tüm Irak okullarında okutulacak kitaplar yeniden ve Amerikalıların gözetiminde yazılacak..

Bu kitaplarda hiç bir şekilde 'emperyalizme, sömürgeciliğe, kapitalizme, siyonizme, İsrail'e ve genel olarak kafirlere karşı hiç bir kötü şey söylenmeyecek' ve 'allah, din ve vatan uğruna mücedele veya cihad'tan söz edilmeyecek..

Bu ve buna benzer söylemlere sıcak bakan her Irak'lı ister Arap ister Kürt ister Türkmen ister Şii ister sünni olsun Amerikalılar tarafından kabul görecek ve yönetime taşınacak.. Başka bir ifade ile 'koltuk ve dolar' uğruna ruhunu Amerikalılara satanlar yeni Irak'ın yöneticileri olacak.. İşte asıl tehlike de o zaman başlıyacak!!

Çünkü ruhunu satarak herşeylerini kaybeden bu insanlar kendi halklarına verecekleri hiç bir şeyleri olmayacak ve halkın herşeyini alacaklardır !!

Amerikalılar da şu anda bunları arıyorlar..

Yapılan değerlendirmelere göre Amerikalılar üç bölgeye ayıracakları Federal Irak'ı yönetmek için Sünni,Şii ve Kürtler'den oluşan üç kişilik bir başkanlık konseyi kuracak.

Bu üyeler rotasyon sistemi ile 6 aylık süreler içinde Irak'ı yönetecekler.. 20 kişiden oluşması beklenen yeni Irak hükümetinin başbakanı Sünni olacak ancak kabinede Sünnilerden, Şiilerden ve Kürtlerden 6'şar bakan olacak. Türkmenler ve Asuriler ise birer bakanla temsil edilecek.

Bu hükümet çerçevesi Amerikalılar tarafından oluşturulan yeni anayasa'yı hazırlayacak ve yaklaşık olarak 3-4 yıllık bir süre için (bu süre içinde Amerikalılar tüm savaş masraflarını Irak petrolünden çıkarmış olacak) Amerikan işgali gözetiminde Irak'ı yönetecek..

Washington'da yapılan tüm bu hesapların alev alev yanan Irak çöllerinde ne kadar geçerli olduğunu yakında hep birlikte göreceğiz. Ancak günde bir Amerikalının öldürüldüğü ve sokaklarında Amerika ve İsrail'e karşı yürüyüşlerin kesilmediği bir Irak'ın kolay kolay teslim olmayacağını herkes görebiliyor..

Asıl tehlike de bu olsa gerek..

Çünkü o zaman Amerikalılar 'benim olmayan bir Irak'ın canı ceheneme' deyip korkulan senaryolarını uygulamaya başlarlar.

Yani Irak'ı etnik ve mezhepsel çatışmaların içine sürüklemek..

Kerkük'te zaman zaman yaşanan çatışmalar bizlere bu işaretleri vermektedir.. Bağdat'tan gelen haberlere bakılırsa tüm gruplar böyle bir olasılığı hiç bir şekilde gözardı etmiyor ve ona göre de kendini hazırlıyor..

Tüm bu senaryolara karşı direnecek insanların olduğunu da söylemek gerekiyor. Bunların sayısı çoğaldıkça senaryoların hayata geçirilme şansı giderek azalır.

30 yıl süre ile Saddam diktatörlüğüne karşı direnen Irak halkının Amerikan-İsrail işgaline evet diyeceğini sananlar yanıldılar, yanılacaklardır ..

Amerikan dolarlarının satın alamayacağı yüzbinlerce milyonlarca Iraklı hep var olacaktır ..

Onlar Amerikalıların kışkırtıp desteklediği İran-Irak savaşı ve Kuveyt işgalinden önce bir Dinarın 3,6 dolar olduğunu hala hatırlıyorlar!!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu