|
|
Siyasi hükümlülerin ailelerine yönelik başlatılan "Ailelere Mektup Projesi", büyük ilgi görüyor. Mektuplara samimi cevaplar veren aileler, devletin şimdiye kadar böyle bir girişimde bulunmakta geciktiğini belirtiyorlar.
Devletin ilk kez siyasi hükümlü ve tutukluların ailelerini muhatap almaya başlamasını memnuniyetle karşılayan aileler, zaman zaman devlet tarafından "terörist" muamelesi gördüklerini ve bundan da rahatsız olduklarını dile getirdiler. Adalet ve İçişleri bakanlıklarınca siyasi hükümlülerin ailelerine yönelik başlatılan "Ailelere Mektup Projesi", büyük destek görüyor. Proje kapsamında siyasi hükümlü ve tutuklu ailelerine gönderilen mektuplara, sıcak ve samimi cevaplar alınıyor. 'Cezaevi koşulları düzeltilsin' Gelen onlarca mektupta bir kısım aileler, bu tür mektupların yazılmasında çok geç kalındığını belirtirken, bazıları cezaevi koşullarının düzeltilerek, ortak alanların oluşturulmasını istediler. Çocuklarının cezaevine girdiği günden bugüne sahipsiz ve çaresiz olduklarını kaydeden aileler, zaman zaman devlet tarafından "terörist" muamelesi gördüklerini ve bundan da çok rahatsız olduklarını ifade ettiler. 'Geçmiş iktidarları suçladılar' Aileler, kendilerine gönderilen mektuplara cevap yazmayı ihmal etmediler. Mektuplarında, devletin geç kalmakla birlikte böyle bir girişim başlatmasından memnuniyet duyduklarını vurgulayan aileler, "Oğlumun bir an önce yuvasına dönüp, vatan borcunu ödemesini istiyorum" şeklinde ifadeler yazdılar. Duygu dolu satırlar
Terör kelimesinin beni derinden yaraladığını bilmenizi isterim. Sağlığımı kaybettim, asker olan yavrumun gururunu sevinerek yaşamayamadım. Ben bir anne olarak çocuğumun serbest kalması için, Cumhurbaşkanına yazdığımın mektubumun cevabını hemen aldım. Çocuklarımızı haksız yere oraya düşürenler utansınlar. Yedi yıldır çocuğuma sarılamamanın özlemini yaşıyorum. Biz ailelere açık görüş imkanı vermenizi, mümkünse bir af yasası çıkarmanızı rica ederim. Tarafımıza gönderilmiş olan mektubunuzun içeriğine diyecek bir şeyimiz yok. Ancak bu iyi dilek ve temennilerin yanında çocuklarımızın yaşama hakkının güvencesi olan cezaevi koşullarının, talep edilen ortak alanların koşulsuz düzenlenmesi konusunda adımlar atılmasını beklemekteyiz. Biricik evladımız ve oğlumuzun bir an önce normal yaşama ve sağlığına kavuşması en büyük arzumuzdur. Oğlumun ölüm orucu nedeniyle her gün ölüp ölüp dirilmekteyiz. Telafimizi mümkün olmayan zararlara maruz kaldığımız gibi acımız da çok çok fazladır.
|
|