|
|
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 'Anti-Hortum Kanun Tasarısı'nın Meclis'ten geçmesiyle banka hortumlanamayacağını, hortumlayanların da devlete olan borçlarının mutlaka alınacağını kaydetti.
Adalet bakanlığı tarafından Başbakanlığa sunulan 'Anti-Hortum Kanun Tasarısı'na göre hortumcuların yatlarla gezmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hazırladıkları tasarının Meclis'ten geçmesi halinde, artık kimsenin banka hortumlayamayacağını, hortumlayanların da devlete olan borçlarının kendilerinden olmasa bile çocuklarından mutlaka alınacağını kaydetti. Çiçek, Bakanlık'ta dün düzenlediği basın toplantısında, ''Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'' hakkında bilgi verdi. Yeni düzenlemeyle bankacılık suçları 4208 sayılı ''Kara Paranın Aklanmasına İlişkin Kanun'' kapsamına alınacak. Bu tür davalara adli tatil sırasında da bakılacak, 30 günden fazla ara verilmeyecek. Ayrıca bilirkişilerin cezai sorumluluğu da artırılacak. Bankacılık suçlarından dolayı mahkum olanlar hakkında verilen cezalar paraya çevrilemeyecek, erteleme ve şartla tahliyeye ilişkin hükümler uygulanamayacak. Para aktarmak için banka kurdular Çiçek, tasarruf mevduatlarına tanınan sınırsız garanti nedeniyle sırf kendi grup şirketlerine para aktarmak, sınırsız ve teminatsız kredi vermek için özel bankalar kurulduğunu kaydetti. Bu bankaların çeşitli yollarla içlerinin boşaltıldığını ifade eden Çiçek, ''Bu bankaların kaynakları, kendilerine veya yakınlarına kredi, yat, kat, ada, uçak gibi her türlü taşınır ve taşınmaz mal edinmeleri için aktarılmıştır'' dedi. Çiçek, borçlu kişinin, borcunu ödemeyerek yalılarda, villalarda oturmasının, özel yat ve uçaklarla saltanat sürmesinin hiçbir hukuk devletinde düşünülemeyeceğini belirtti. İŞTE TASLAKTA YERALAN 'HORTUMSAVAR' TEDBİRLER
Batık banka sahiplerinin kullandıkları her türlü banka kaynakları, yakınlarına ve muvazaalı olarak 3. kişilere aktardıkları her türlü mal, hak ve alacaklar, başkaca bir işleme gerek olmaksızın kanunen Hazine'ye intikal etmiş sayılacak ve Hazine alacağı olacak. Hazine alacakları, doğduğu tarihten itibaren bu kanunun özel hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı Hazine avukatları tarafından takipve tahsil edilecek. Bankalara ilişkin Hazine alacağı açılmış ve açılacak her türlü davalara adli tatilde de bakılacak. Bu davalarda bilirkişiler, resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilecek. Duruşmalara 30 günden fazla ara verilemeyecek. Maliye Bakanlığı nezdinde özel ''Dava Takip ve Tahsil Çalışma Grupları'' kurulacak. Bankalardan kaynak aktarıp, yani bankaların içini boşaltanlara karşı açılan davalarda hakim ortakların ve eski yöneticilerin banka kayıtları ve delilleri yok ettikleri, mal varlıklarını muvazaalı olarak yakınlarına veya kamuoyunda yakından takip edildiği gibi ''çaycılar, odacılar'' gibi diğer şahıslara devrettikleri bilindiği için, ispat külfeti bu tür davalarda karşı tarafa verilecek. Bankacılık suçlarında Cumhuriyet savcılarının yetkileri artırılıyor. Bu suçların soruşturmalarında ve kovuşturmalarında, Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun 2 ila 10. maddelerindeki (soruşturma ve kovuşturma sürecinde telefon dinleme de dahil çeşitli olanaklar) tedbir ve olanakların uygulanması getiriliyor. Bu tür suçlarda Cumhuriyet savcısının her türlü haksız kazanımın transferi sonucu elde edilen kan ve kayın hısımları ile 3. şahıslar nezdindeki mal, alacak veya sair her türlü şeylere Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulabilecek. Savcının el koyma kararını hakime onaylatması gerekiyor. Bankacılık suçlarından dolayı mahkum olanların fona ve Hazine'yeolan borçları ve tazminatları ödemediği veya mal varlıklarından tahsiledilemediği sürece, bunlar hakkında Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunu'nun 4. (hapis cezasının paraya çevrilmesi) ve 6. (verilen hapis ve para cezalarının ertelenmesi) madde hükümleri ile şartla tahliye hükümleri uygulanmayacak."
|
|