Milletvekillerinin yüzünde gülücükler patlıyor... En son sistem dizüstü bilgisayara sahip olmayı kim istemez ki? İçlerinde, bilgisayarlı hayatın yasama ve denetim işlerini ne kadar kolaylaştıracağını bilenler mutlaka var: Yalnız liderlerinin grup konuşmalarını değil, isterlerse Meclis müzakerelerinin metinlerini de bilgisayara yükleyebilir, seçmenleriyle yazışmalarının kayıtlarını tutabilir, randevuları, ödemeleri ve seyahatleri için değişik program özelliklerinden yararlanabilirler; internet imkânı da cabası... Mutlu olmak milletvekilinin de hakkı…

Ancak, işlerine yarayacağı, çalışmalarını muazzam kolaylaştıracağı belli olsa da, dizüstü bilgisayarını almakta tereddüt geçirmeleri gerekiyor milletvekillerinin… TBMM başkanı Bülent Arınç aracılık ediyor, ama kullanmaya hazırlandıkları dizüstü bilgisayarlar sonuçta bir bankanın hediyesi. Bu cümle üzerinde durup bir kez daha düşünmelerinde yarar var: Bir banka tarafından kendilerine hediye edilen bilgisayarı kullanacaklar… Makinayı her açışlarında bunu hatırlamamaları imkânsız.

Meclis başkanlığının tavrı ilk bakışta anlaşılır geliyor: Trilyonluk bir bütçeye hükmeden Meclis'in bütün para trafiği, maaşları bir bankadan geçiyor; o bankanın bunun karşılığını milletvekillerine bilgisayar hediye ederek ödemesi çok görülemez… Doğrudur, bankalar, yüklü hesabı olanlarla özel anlaşmalar yaparlar; şube tercihi bile hediye konusu olabilir. Yaygın bir uygulamayı milletvekilleri lehine kullandığı için, Meclis başkanının gönlü herhalde rahattır. Musluğun başında oturanların hediyeyi kendilerine yönlendirdiği kurum ve kuruluşlar çıkabiliyor çünkü…

Ancak, yine de, bir bankadan hediye olarak kabul edilen dizüstü bilgisayarlar milletvekillerini rahatsız etmelidir. Sadece hediyenin yüksek bedeli sebebiyle de değil… Çok daha ucuz bir hediye bile olsaydı, bir bankadan gelmesi durumunda, milletvekillerinin onu da reddetmesi gerekirdi.

TBMM'nin gündeminde yolsuzluklar önemli bir yer tutuyor; ülkemizde en yaygın kullanılan yolsuzluk aracı ise bankalar… Geçmiş dönemlerde bankalarla içli-dışlı oldukları için bu Meclis tarafından soruşturulmakta olan politikacılar var. Batan bankalar yüzünden hepimiz ele-güne borçlu haldeyiz. Toplam batak bilançosunun 50 ila 100 milyar dolar arasında bir yerde bulunduğu hesap ediliyor. Meclis'in, millet adına, bu yolsuzlukların hesabını soracağına eminiz.

Peki de, o görevi yerine getirirken, önlerine batık bankaların sağa-sola dağıttıkları hediyeler konusu geldiğinde ne olacak? Daha ileri gidip, hediyesini kabul ettikleri bankanın da ilgi alanlarına düşmesi durumundaki muhtemel tavırları sorulabilirdi; ancak işi o noktaya vardırmaya bile gerek yok. Hediye kabul eden milletvekilleri görüntüsü dahi kendisinden ciddi görevler beklenen bir Meclis için yeterince imaj zedeleyici. Meclis'in bir bankayla içli-dışlılığı doğru değil. Hele, o banka, kuruluşundaki özel şartlar yüzünden, bir partiyle ilişkiliyse… Meclis, aslında, parti-banka ilişkisini sorgulayıp iki taraflı yanlışlığa yol açan bu birlikteliğe son vermeyi düşünmelidir.

Bankadan hediye kabul eden milletvekilleri, bir an önlerine böyle bir konu geldiğini düşünelim, hiçbir etki altında kalmaksızın görevlerini yerine getirebilirler mi?

Bazı makamlar hediye verilmeye çok açık, ancak hediye kabulüne çok kapalıdır. Milletvekilliği de o makamlardan; milletvekilini belli konularda yönlendirmeyi kim istemez? Ancak, o tür görevleri yerine getirenlerin, yersiz etkilere kapıyı kapatmak için her tedbiri almaları, karşılarına gelebilecek konularda görüş bozabilecek ilişkilerden uzak durmaları şarttır.

Bilgisayarlı hayat milletvekili için elbette güzel ve gerekli; ama bedeli ceplerinden çıkmak şartıyla… Meclis başkanlığı dizüstü bilgisarların bedelini milletvekili maaşından mahsup edebilir ve bankanın hediye bilgisayarlarını da, Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla, TBMM adına başarılı gençlere hediye edebilir…

Unutmayalım: Meclis'in itibarı her şeyin üzerinde.

FEHMİ KORU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu