|
|
Serin yerde okuyunuz!
Edebiyat dünyasında yaratıcı ile okur arasındaki iletişim belki de hiç bir zaman bu kadar dönüşmemişti iletişimsizliğe. Üretilen edebi eserlerin boşluğa bırakılmış birer çığlığa dönüşmesi sizi de rahatsız ediyorsa yankı verin. Kaşgar'a kulak verin! "Karşısında konuştuğumuz dağ değil ki, sesimizin yankısı bize dağın ürpermesini getirsin. Önümüzdeki çöl deıil ki, içimizden kopanın dudağımızdan dökülür dökülmez kumlarca savrulduğunu görelim. Yanımızdan akıp giden kalabalık, ırmak değil ki avare gürültüsüne kulak verip susalım. Edebiyat muhatapsız. Edebiyatın muhatabı kendisi." Bu cümleler, geçtiğimiz günlerde 28. sayısı (Temmuz-Aıustos 2002) yayınlanan Kaşgar'ın "Duvar Yazısı" başlığını taşıyan sunuş yazısından. Tırnak içine alınmış "Duvar Yazısı" başlığı, bir serzeniş etkisi uyandırıyor. Duvara konuşmak gibi... Duvar değilseniz, yankı verin! Kaşgar, bir süredir şiir yayınlamaya ara veren Cevdet Karal'ın iki şiiriyle açılıyor. Kelebek Avı, Kedi ve Enkırmen. Karal'ın ilk şiirinde pastoral bir anlatımla başlayıp bir karabasanla sonlanan duygu atmosferi dikkat çekiyor. Kedi ve Enkırmen ise, humor'la yüklü bir şiir: "kendini / aslan kafesine kapatmıı kedi / bir gözü vecd halinde / bir gözü allaha ve kadınlara asi / bekliyor yılların geçmesini / aç ve açık bırakılmış televizyonda / reklamlara esniyor / film izliyor enkırmene gülüyor / devlet ricaline bıyık buruyor / iri cüsseli apoletlerin / ciğer röntgenlerine bakıyor" Ömer Erdem'in Karabasan adlı şiiri de bu sayının dikkat çeken şiirlerinden biri. Olaya, tek bloktan oluşan bir imaja ve kurguya dayalı bir şiir. Yüklü içerik ağırlığından kurtulmuş, mısradan uzaklaışıp bütünü arayan bir şiir. Rasim Özdenören'in "Bir Metin Çalışması / Kel Satıcı" adlı öyküsü, Özdenören öykücülüğünde yeni bir boyutu işaret ediyor. Nefis bir anlatım: Gerçeküstücü tadlarla dolu, bir rüya, modern bir masal metni gibi... Öykünün hiçbir şey anlatma derdi taşımayan serbest ve akışkan yapısı, ünlü yazarımızın metinlerini zor bulanlara sürpriz yapıyor. İshak Buhar'ın Gözden İleri Aşık Kulaktır başlıklı denemesi, Ahmet Kutsi Tecer'in Nerdesin Şiiri üzerine bir deneme. Yazıda, Türkçe şiirin batı etkisinde gelişip modernleştiği bir dönemde Tecer'in, bütünüyle doğulu bir duyarlıkla modern şiirin yetkin bir örneğini verdiği söyleniyor. Bir süredir incelemeleriyle dikkat çeken M. Can Doığan bu sayıda Yakup Kadri'ni adlı romanını konu ediniyor. Abdullah Uçman, ölümünün 15. yıl dönümünde Mehmet Çavuıoğlu'nu hatırlatıyor. Şeref Bilsel, "Dikkat, At Çıkabilir!" başlıklı yazısında Dergah dergisinde şiir değerlendirmeleri yapmaya çalışan Osman Özbahçe'ye cevap veriyor. Yazının öncelikle dikkat çektiği husus, Özbahçe'nin anlatımındaki bozukluklar, ifade sorunları... Kaşgar bu sayısında, geçtiğimizde günlerde ilan edilen Cahit Zarifoığlu şiir Ödülü'ne geniş yer ayırmış. Cahit Zarifoığlu Şiir ve Edebiyat Girişimi Sekreterliği imzasını taışıyan özel bölümde, ödülün bildiri metni olan Yeni Algı Kapılarını Aralayan şiir başlıklı yazı bir manifesto olarak da okunabilir. Kaşgar'ın kapağındaki grafik düzenlemede de dikkat çeken Uyan Şairim Uyan, Cahit Zarifoığlu'nun yeniden ve yeniden ve her defasında zevkle okunacak bir yazısı. Şairin adına konmuş ödülün, senelerce öncesinden yazılmış doğal bir çağrı metni gibi.
Kaşgar 28. Ne diyelim: Dolu dolu bir sayı. Serin yerde okuyunuz!
Aşktan, doğudan ve batıdan.. Cahit Koytak'ın da iki şiiri var Kaşgar'ın 28. sayısında. Bir süredir kendisini başka dergilerde de izliyoruz. "Yumruğun Kadar Küçük mü" başlıklı şiir bir aşk şiiri. "Parmak Uçlarından mı Başlar..." başlıklı şiirse, doğu-batı arasında bir hikmet arayışı teması etrafında gelişiyor. Ali Duman ve Alpertunga İnce bu sayının sürpriz şairleri. Ali Duman'ın üç şiirinde de rahat ve temiz söyleyişin güzel örnekleri var: "Köpekler havladı durdu uzaklardan / İçimize kök salan şimışekleriyle Nisan / Bitti Sevgilim!", "Uyuyan ruhuna bakıyorum gözkapaklarının kıyısından", "Ve bir kar gecesi gibi köpüren belini sevdim". Bülent Ata, Melek Paşalı, Fatma Şengil Süzer bu sayının genç öykücüleri. Ata'nın Kendine İyi Bak adlı metnine sunuışta dikkat çekilmiş. Biz de Melek Paşalı'ya dikkat çekmek istiyoruz. İlk kitabını Kaknüs Yayınları arasından çıkarmış bu öykücümüz, Herkesin Hikayesi'nde şiir ile hikaye türleri arasından nefis bir çıkış yapıyor. Kendi derinliklerini yoklayan özgün bir metin. YAĞIZ BURAK
|
|
|