T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ecevit sonrası ekonomi yönetimi
Sayın Başbakan'a açık mektup

Ecevit'in Başbakanlığı bırakması gerektiği hususunda toplumsal bir mutabakat oluşmuş durumda. Başbakan'ın bu baskılara uzun süre direnebileceğini söylemek son derece zor. Bir başka ifade ile önümüzdeki günlerde Ecevit başbakanlıktan ve gündemden düşmüş olacak.

Bugün Ecevit'e hakaret eden çevrelerin, çok değil, bir ay önce aynı Ecevit'e kahraman muamelesi yaptıklarını biliyoruz. İbretle izlenmesi gereken bu tabloyu ne yazık ki sıradan bir görüntü olarak algılar hale geldik.

Esas konumuz bu değil. Ecevit sonrası ekonomi politikaları ve yönetiminde değişiklik olup-olmayacağı, olacaksa hangi doğrultuda gerçekleşeceğiyle ilgileniyoruz.

Öncelikle vurgulamakta fayda var: Ecevit çekilmelidir. Sağlık durumu Başbakanlık görevini yapamayacak derecede bozulmuştur.

Ancak, tartışılması gereken Ecevit sonrasıdır. Bu konu Ecevit'in çekilmesinden çok daha önemlidir. Ecevit'in çekilmesiyle ilgili tartışmalar artık magazinleşmiştir. Magazinleşen kısır gündem, Ecevit sonrasının senaryolarını maskelememelidir. Kuşkunuz olmasın ki birileri Ecevit sonrasıyla ilgili çalışmalarını tamamlamış durumdadır. Birilerinin 'kim' olduğunun önemi bulunmamaktadır. Tasarladıkları ve muhtemelen (normal şartlar altında) uygulamaya koyacakları senaryonun değerlendirilmesi daha anlamlıdır.

Erken seçim telaffuz edilmiyor

Ecevit'e çekilme çağrısı yapan 'etkili koro' erken seçim ya da yeni hükümet senaryolarından hiç bahsetmiyor. Sadece Başbakan'ın kellesi isteniyor.

Demek ki, Hükümet'in yine mevcut koalisyon partileri tarafından oluşturulması düşünülüyor. Bakanların önemli bir bölümünün değişmesi ihtimal dahilinde. Refahyol Hükümeti'nin düşürülmesinde rol oynayan beşli organizasyondan TESK, bakanlıkların sayısının 17'ye düşürülmesini istiyor. Bu talep teknisyen ağırlıklı bir kabinenin kurulması talebini de içermektedir.

Kemal Derviş de benzer isteklerde bulunuyor. Bakanlar Kurulu'nun mevcut yapısının ekonomide etkin ve etkili karar alınmasına engel olduğunu, bu nedenle Hükümeti oluşturan partilerden ekonomiden anlayan bir kişinin veya bakanın katılacağı bir koordinasyon kurulunun oluşturulmasının ve ekonominin de bu kurul tarafından yönetilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor. Kurulun başkanlığına Başbakan Yardımcılarından birisinin getirilebileceğini kabul ediyor. Bu durumda, ekonomiyle ilgili işlemlerin tümünün fiilen Kemal Derviş tarafından yönetileceği açıktır.

Kemal Derviş'in geçtiğimiz günlerde ikinci adam olabileceği şeklindeki açıklaması ile Hüsamettin Özkan'a övgüler içeren açıklaması bugünkü gelişmelerle birleştirildiğinde, koordinasyon kurulunun başkanlığına Hüsamettin Özkan'ın istendiği şeklinde bir sonuç çıkartılabilir. Geçtiğimiz haftalarda çok satan gazetelerde Hüsamettin Özkan lehine yayınlar yapılması da böyle bir tezi kuvvetlendirir.

Böyle bir senaryonun uygulamaya konulması demek başbakanlığı fiilen Hüsamettin Özkan'ın ve onun arkasında da Kemal Derviş'in yürütmesi anlamına gelir. Koordinasyon kurulunun görevleri de Kemal Derviş tarafından belirlenmiş bulunmaktadır: İMF'ye verilen niyet mektubunda yazılanları yerine getirmek. Belli ki koordinasyon kurulu Kemal Derviş'e yardım edecek. Pürüzleri ortadan kaldıracak.

TESK'in önerisi ile Kemal Derviş'in önerisi arasındaki benzerlik, önerinin aynı kaynaktan çıktığını akla getiriyor.

Özetle, Ecevit gönderildikten sonra, fiilen Kemal Derviş'in yönetiminde bir hükümet kurulacak. Uygulanan ekonomik program değişmeyecek, tam tersine daha da ağırlaştırılacak.

Sayın Başbakan

Görüyorsunuz, arkanızdan ne dolaplar çeviriyorlar. Bir ay önce sizi yere-göğe koymayan basın, bugün sizi ve eşinizi yerden yere vuruyorlar. Hakaret ediyorlar. Alay ediyorlar. Hatta küfür ediyorlar.

Bu halinizle Başbakanlık görevini yürütemezsiniz. Öyle anlaşılıyor ki kısa süre içinde görevinizden ayrılmak zorunda kalacaksınız.

Gelin size karşı ikiyüzlü davranan bu kişilere haddini bildirin. Görevden ayrılmadan öyle bir adım atın ki bütün oyunlar bozulsun. Ülkenin önü açılsın.

Meclis'i toplayıp, erken seçim kararı alınmasını sağlayın, sonra da Başbakanlık görevinden istifa edin. Eğer bunu yapabilirseniz bu Millet sizi hep takdirle ve saygıyla anacaktır.


5 Temmuz 2002
Cuma
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED