|
|
Abrekevi'nde yerli düşler
Abrek Düşlerevi'nde bir grup animatör, Yunus Emre'den Ali Baba ve Kırkharamiler'e, Keloğlan'dan Barbaros Hayrettin Paşa'ya kadar çok sayıda Türk masalı ve halk kahramanını çiziyor ve çocuklar için canlandırıyor. Abrek Düşlerevi Orhan, Ayhan ve Haki Bal adlı üç kardeşin yerli çizgi film üretmek amacıyla Üsküdar'da açtıkları bir stüdyo... Bu stüdyoda yaklaşık iki yıldır çocuklar için yerli çizgi filmler hazırlanıyor. Yunus Emre'den Ali Baba ve Kırkharamiler'e, Keloğlan'dan Barbaros Hayrettin Paşa'ya kadar çok sayıda masal ve halk kahramanı bu stüdyoda yeniden çiziliyor ve canlandırılıyor. Üniversite yıllarında başladığı mesleğini uzun yıllar İstanbul'da ve İtalya'daki çizgi film stüdyolarında sürdüren animatör Orhan Bal'la, yerli çizgi film ürünlerinin iç ve dış piyasadaki payını ve çizgi film politikasının bizde ve dünyada nasıl oluştuğunu konuştuk. Devlet destek vermiyor Türk animatörlerin dünyada seçkin bir yeri olduğunu söyleyen Bal, ne yazıkki yerli çizgi film konusunda Türkiye'nin durumunun hiçte iç açıcı olmadığını belirtti. Pek çok ülkede yerli çizgi filmin devlet tarafından desteklendiğini ifade eden Bal, Türkiye'de devletin yerli çizgi film ürünlerine destek vermediğini ifade etti. İlk çalışma olarak Keloğlan'ın maceralarını çizdiklerini belirten Bal, "Ancak ekonomik kriz yüzünden sarsılınca biz de sıkıntıya girdik ve çalışmalarımız yavaşladı" dedi. Şimdi ise Barbaros Hayrettin Paşa'nın hayatını anlatan yeni bir çizgi film üzerine çalıştıklarını söyleyen Bal, çocukların eğlenmesi yanında onlara kendi kültürel değerlerimizi tanıtmayı amaçladıklarını belirtti.
BİR SANİYE İÇİN 12 RESİM ÇİZİLİYOR
Animatör Orhan Bal, bir saniyelik görüntü için 12 resim kullanıldığını belirterek çizgi film yapımı hakkında da bilgi verdi. Çizgi film yapımında çizim aşamasına geçmeden önce senaryo yazıldığını söyleyen Bal, "Çizgi film yapımı oniki aşamadan oluşuyor. İlk önce bir konu tespit ediliyor daha sonra bu konu ile ilgili bir senaryo yazılıyor. Ardından senaryo resimli hikaye şekline dönüştürülüyor. Daha sonra teferruatlı bir şekilde resimli roman işlenmeye başlanıyor. Ara resim aşaması ara resimden sonra, ara resimlere yapılan plan ve bilgisayarda tarama işlemleri gerçekleştiriliyor. Daha sonra müzik ve seslendirme işlemleri yapılıyor" diye anlatıyor. AYŞE OLGUN / İSTANBUL
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |