T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Hanım Ağa

Hanım Ağa'yı, Kırkpınar'a yakıştıramayanlar var, göya törelere aykırıymış! Baştan aşağı "safsata." Bayanlar, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan oluyorlar da bugünkü kurallara göre sponsorluktan öteye hiçbir yetkisi bulunmayan Kırkpınar Ağası neden olamasınlar!

Peygamberimiz "Cennet anaların ayaklarının altındadır" demiş, Türkçemizde bütün önemli sözler (anafikir, anayasa, anayol, Anadolu, anavatan, anacadde gibi) "baba"lı değil, "ana"lıdır.

Türklüğün ve güreşin temellerini sağlamlaştıranlar arasında bir "hanım"da vardır: Horasanlı Eba Müslim öldürülünce eşi Gül Hatun, Bağdat'ı terkedip Horasan'a döner. Orada din adamlarının nezaretinde bir güreş kulübü kurar. Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli ve Sarı Saltuk, Gül Hatun'un yetiştirmeleridir ki Anadolu'ya gelip Türklüğü yayarlar.

Dede Korkut Destanı'nda Banu Çiçek, Basmı Beyrek'le güreş tutar. 1930-19.40 yılları arasında Emine Pehlivan adında bir bayan güreşçi vardı ki, Çoban Mehmed, Rus ve Bulgar erkek güreşçilerle çeşitli müsabakalar yapmıştır.

Ben, Ahmet Merter dahil Kırkpınar'da çok Ağa gördüm: Fethi Atan, Doğan Görkey, Hüseyin Şahin ve meşhur Kavasoğlu İbrahim Pehlivan'ın torunu Ağa Ayhan Sezer "iz" bıraktılar.

Bu yılın Ağası M. Said Yavuz ise, törelerin gereğini yerine getirmedi. Taşaron Ağalık olmaz! Pilav ve helvadan ibaret geleneksel yemeği konuklarına veremeyecek güçte olanlar Ağalık yapmamalıdırlar. Esas mesele budur.

Dileyelim de Hanım Ağa şartları yerine getirsin. O'nu kutlamak gerekir.


5 Temmuz 2002
Cuma
 
ALİ GÜMÜŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED