T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Farklı bir eser: Mistik İslam

Julian Baldick'in "Mistik İslam"ı bilgi kirliliğinin yoğun bir biçimde yaşandığı günümüzde insanın iç arayışlarına ışık tutan önemli bir çalışma niteliğinde. Kitabı dilimize "Birey yayınları" kazandırdı.

"Seher vakti bir ay belirdi gökyüzünde/Aşağılara kadar indi ve süzdü beni/ Bir şahin nasıl kaparsa avını/ O ay da öyle kaptı beni ve uçmaya başladı gökyüzünde/ İçime bakınca kendimi göremedim/ Çünkü, ayın içinde bedenim zarif bir ruha dönüşmüştü/ Ruhun içinde gezdiğimde aydan başka bir şey göremedim/..." (Mevlâna, Mesnevi-Külliyât-ı Şems-)

Habil-Kabil çekişmesinin zirveye ulaştığı günden bu yana insanın iç gezintileri, arınma arayışları aralıksız olarak sürdü. Farklı din, dil ve topluluklarda, farklı ritüel ve boyutlarda da olsa bu arayış, insan-eşya ilişkisinin kaosa dönüşmeye başladığı andan itibaren toplumların bireysel dinginlik için başvurdukları yegâne yol olan sufizm ile alakalı yazılanlar da bu kaos süreçleri kadar çoktur. Ne var ki her konuda olduğu gibi sufizm ile alakalı yazılan birçok eser, konunun özünden çok yüzeyine bakan türden eserler yazıldığını gözlemlemekteyiz.

İslam mistisizmi...

Kazarunî'nin 10. yüzyılın sonunda (980'li yıllar) sufizme kattığı Dergah geleneği ile bu anlayışın yazılı ve sözlü kaynak bakımından islam sufizmi oldukça zengin bir yazılı eser birikimine sahip oldu. Emevioğulları'nın Avrupa'da kurduğu Endülüs medeniyeti ile birlikte sufilik akımının güçlü kaynaklara sahip olması ve bu akımın pozitif bilimlerce mercek altına alınabilmesi ile birlikte, sufizmle ilgili kaynak eserler Batı'da da büyük oranlara ulaştılar.

Sosyal, ekonomik ve tabii baskılarla birlikte insanın iç arayışı ve "görünmezde görünen olma" gayretinin yanısıra bilgi kirliliğinin yoğun bir biçimde yaşandığı günümüzde, insanın iç arayışlarına ışık olan sufizm ile ilgili yeni bir çalışma yayımlanması oldukça sevindirici. Birey Yayıncılık tarafından yayımlanan Julian Baldick'ın "Mistik İslam" isimli eseri okumaya ve incelemeye değer. Yayımlandıktan 13 yıl sonra dilimize kazandırılması her ne kadar zaman kaybı olarak görünse de, zamansızlık kavramı etrafında gelişen bir yaşam şekli, düşünüş tarzı için pek de geç sayılmaz.

Yazar ile ilgili bilgi bölümünde İslam Tarihi uzmanı olduğu, Harvard ve Londra üniversitelerinde dönüşümlü olarak ders verdiği belirtilen Baldick'ın bu eserde göze çarpan ilk önemli özelliği oryantalist bir endişe ve herhangi pozitivist bir felsefe akımına bağlı olmadan İslam mistisizmini teşrih masasına yatırmasıdır.

Bir akademisyen titizliği ile İslam mistisizminin doğduğu zeminin (Arabistan yarımadası) sosyo-kültürel yapısını, bu dinin doğuş tarihinde inceleyerek sufizmin kökenlerine inmeye çalışan Baldick, İslam tasavvufu ile diğer bütün dinler arasındaki ilişkileri de mercek altına alıyor. İslamiyeti sadece bir din değil aynı zamanda bir medeniyet olarak ele alan Baldick, tabii olarak medeniyetler arası ilişkilerin en önemli unsuru olan kültürel alışverişlerini inceleyerek İslam sufizmi ile semavi ve çok tanrılı dinlerin sufizmleri arasındaki benzerlikleri ve etkileşimleri de günyüzüne çıkarıyor.

Akademik bir çalışma olmasına rağmen, sıkıcı bir üsluba girmemeye gayret eden Baldick'ın eserinde İslami bütün tarikatlerin kökenleri, doğuş yerleri ve doğuşa sebep olan sosyal etkileri anlatılıyor. Bir yandan İslam mistisizmine ait olan birçok sıfat, kelime, isim ve tanımlamaların semavi ve çok tanrılı dinlerden gelişi macerasını anlatırken, diğer yandan da islamın başta Musevi mistisizmi olmak üzere sosyal ilişkide olduğu diğer dinlere kattıklarını da okurun bilgisine sunuluyor.

Eserde, Yeni Eflatunculuk'un islam mistisizmi üzerindeki etkisi, ve bu felsefik akımın İbni Arabi düşüncesinin oluşmasındaki rollerinin doyurucu örneklerle verilmesi bahsi diger. Baldick'ın Mistik İslam'ı, islam tasavvufunun teorik yönü üzerine yapılan bir çalışma olmaması, kitabı ayrıca önemli kılan bir yön. Tarikat-iktidar ilişkisi, değişen siyasal iktidarlarla birlikte gözde olan tarikatler, mistik düşünce sistemleri, bu düşünce tarzlarının bulundukları devletlerin yönetimine hakim olması ve devlet desteği ile yayılmasını da inceliyor.

Aynı 'var'da var olmak

Şii kökenli tarikatlerin Hıristiyan öğeleri daha çok bulundurmasına dikkat çeken Julian Baldick, Batınilik ile Tapınak Şövalyeleri arasındaki ilişkiyi kısmen da olsa okurla paylaşması da eserin dikkate değer diğer bir yönü.

Batıni ve zahiri bütün islam tarikatları ile alt kollarının meydana geliş şeklini, tarih içerisindeki seyrini anlatan Baldick, Mevlânâ ve mevleviliği İslam sufizminin zirvesi olarak görüyor. Nakşiliğin tarih içerisindeki belirleyici (tarihin seyrini değiştiren) rolünü görmezden gelmemesi, eserinin bilimsel bir çalışma olduğunun bir diğer nişanesi.

Son dönemlerin en önemli çeviri eserlerinden Mistik İslam'ı bir bütünlük ile incelediğimizde, mistik akım ve arayışların tümünün kökeni bir olduğunu gözlemliyoruz. Farklı dillerde, farklı dinlerde, farklı kimliklerde, farklı ritüellerde de olsa bütün "iç gezinmeler"in ulaşmak istediği zirve: Aynı varda var olmak.

 
Alain Delon 9 filmiyle İstanbul Film Festivali'nde
İstanbul Film Festivali toplu gösteri bölümünün konuğu Fransız oyuncu Alain Delon
Beyan Çocuk bağımsız Eylül 2001 itibarıyla, Beyan dergisinin eki olarak yayın hayatına merhaba diyen "Beyan Çocuk" iki aydır müstakil olarak yayınlanıyor. Beyan Çocuk'un çıkış amacı çocuklarımıza, eğitici ve öğretici bilgileri eğlenceli bir yolla verebilmek. Dergide, Dr. Hüseyin Emin Öztürk'ün "Derviş Dedenin Dilinden" isimli yazısı, çocukları günlük tutmaya yönlendirmek amacı taşıyan "Günlüğümden" ve "Ödüllü Test" bölümleri yer alıyor. Ayrıca dönüşümlü olarak yayınlanan "Acaba Kim?", "Acaba Neresi?" başlıklı sayfalarda da dinî ve kültürel değerlerimiz arasında yer alan şahıs ve yerler çocuklara anlatılıyor. Evrenle, kâinatla, tabiâtla ilgili sayfalar ise Harun Yahya'nın katkılarıyla hazırlanıyor. Yine tabiat ve hayvanlarla ilgili bilgi vermeyi amaçlayan "Sefer'le Safari" başlıklı sayfada ise hayalî muhabir Sefer Seyrüsefer her sayı bir hayvanla röportaj yapıyor. Beyan Çocuk / Tel: 0 216 495 04 25
18 Şubat 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED